gdh'de ara...

6 akademisyenin hayatını kaybettiği uçak kazası sabotaj mı kaza mı?

15 sene önce bugün 30 Kasım 2007 tarihinde Isparta'da gerçekleşen uçak kazasında enerji alanında çalışan 6 akademisyenin ölümü kaza hakkında pek çok soru işaretlerini doğurdu.

1. resim

Atatürk Havalimanı'ndan 29 Kasım 2007 tarihinde havalanması planlanan ama bir önceki uçuşu olan Priştine seferinden geç dönmesi nedeniyle 30 Kasım 2007 günü saat 00.51'de 50 yolcu ve 7 mürettebat ile Isparta seferine başlayan Atlasjet'in 4203 sefer sayılı uçağı 01.36'da Isparta Süleyman Demirel Havalimanı'na inişe geçtiği sırada şehre 18 km mesafedeki Keçiborlu'ya düştü. Atlasjet'in World Focus Havayolları'ndan kiraladığı MD-83 model uçakta kaza sonrasında sağ olarak kurtulan olmadığı açıklandı.

Atlasjet kazası Türkiye'de gerçekleşen uçak kazalarından farklı bir anlama sahip olmasından dolayı ülke gündemine bomba gibi düştü. Uçakta, Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi'nde düzenlenen bir fizik konferansına katılmak için yola çıkan nükleer fizikçiler Prof. Dr. Engin Arık, Fatma Şenel Boydağ ve 4 akademisyen de bulunuyordu.

Bu yüzden kaza sonrasında ciddi bir sabotaj iddiası ortaya atıldı. Akademisyen ekibinin lideri olan Prof. Dr. Engin Arık Türkiye'de CERN benzeri bir "parçacık hızlandırma" laboratuvarı kurma projesinde çalışıyordu.

Prof. Arık yaptığı bir açıklamada "Türkiye'nin sahip olduğu Toryum madeninin değeri, Türkiye'nin iç ve dış borçlarının toplamı olan 500 milyar doları 350 kez ödeyebilir. Türkiye tüm enerji ihtiyacını senede 50 ton Toryum ile karşılayabilir. 1 ton Toryum'un enerjisi ile 1 milyon ton petrolün enerjisi eş değer" demişti.

Kaza sonrasında bölgede yapılan araştırmada uçağın uçuş bilgisini ve kokpit seslerini kaydeden 2 karakutu (CVR ve FDR) cihazı bulundu. Kule ile yapılan son konuşmadan sonra uçağın bir anda rotasından çıktığı ortaya çıktı ama bunun nedeni tespit edilemedi. Hava koşulları sefer için gayet uygundu, havalimanında bir sorun yoktu, uçağın motorları son ana kadar çalışıyordu ve uçağın iniş takımları açıktı.

Kaza kırım raporunda ise uçağın flaplarının açılmadığını ve bu yüzden pilotlarının dikkatlerinin dağılmış olabileceği yazılmıştı. Pilotlar daha önce Isparta meydana hiç uçmamıştı, bu da kazanın bir başka nedeni olarak gösterilmişti.

Türkiye için çok kıymetli bilim insanlarının hayatlarını kaybettiği bu kaza, oluşunun üzerinden geçen 15 yıla rağmen hala büyük bir muamma olarak görülüyor. Bu kaza yüzünden Türkiye'nin enerji alanında bir dünya devi olma ihtimalinin ortadan kalktığı konusu da gündemden düşmeyen iddialar arasında yer alıyor.

Tartışma