gdh'de ara...

Avustralyalılar Filistin'in tanınmasını istiyor

Avustralya Filistin Savunma Ağı Başkan Yardımcısı Nasser Mashni:

Filistin artık 'çirkin' değil. Bir zamanlar öyleydi ama artık öyle değil. Hükümetin sağcı kanadıyla da bir araya geldik ve bunu onlara da anlattık.

1. resim

Avustralya Filistin Savunma Ağı (APAN) Başkan Yardımcısı Nasser Mashni, Avustralya'da eski hükümetin Batı Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıma girişimini "ucuz siyaset" diye nitelendirerek, ülke kamuoyunda Filistin'e desteğin artmakta olduğunu söyledi.

Mashni, Avustralya'nın Batı Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanımaktan vazgeçme kararını değerlendirdi.

APAN'ın Filistinliler için adalet ve Filistin için adil çözüm arayışı içinde bulunan bir organizasyon olduğunu kaydeden Mashni, Scott Morrison yönetimindeki eski hükümet döneminde yapılan 2018 ara seçimleri öncesinde ABD Başkanı Donald Trump'ın Kudüs'i İsrail'in başkenti olarak tanıdığını hatırlattı.

Bu kararın ardından seçim yapılacak bölgelerden Wentworh'taki Yahudi oylarının hedeflendiğini anlatan Mashni, bu bölgede Liberal Partinin Avustralya'nın eski Tel Aviv Büyükelçisi Dave Sharma'yı aday gösterdiğini kaydetti.

Mashni, "Ucuz bir siyasi duruştu. Neredeyse her 10 kişiden birinin Yahudi olduğu bölgede Yahudi seçmenlerin Avustralya ya da seçim bölgesi için değil de İsrail için oy vereceğini düşünmek, 'Her Yahudi İsrail içindir' düşüncesine sahip olmak, antisemitik bir düşüncedir." diye konuştu.

Kudüs'ü başkent olarak tanıma kararı öncesi APAN olarak çeşitli yollarla kararı engellemeye çalıştıklarını dile getiren Mashni, bu dönemde Endonezya'nın Canberra Büyükelçisi'nin de tepki gösterdiğini söyledi.

En büyük Müslüman nüfusa sahip ülke Endonezya'nın, Avustralya'nın en büyük ticaret ortaklarından ve komşusu olduğuna dikkati çeken Mashni, "Endonezya Büyükelçisi, bu kararın uluslararası hukuka ve normlara aykırı olacağını söyleyince hükümet tüm Kudüs'ü değil, yalnızca Batı Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıyacağını söyledi. Büyükelçiliği Batı Kudüs'e taşırken Filistin'deki büyükelçiliğin ise Doğu Kudüs'te olacağını söylediler." ifadelerini kullandı.

Mashni, İsrail ilk kurulurken nüfusun yarısından azı Yahudi olmasına rağmen toprakların yarısından çoğunun İsrail'e verildiğini ifade ederek, "Bu paylaşım yıllarına gidersek Kudüs, herkes için kutsal bir şehir olarak paylaştırılmadı ama birden 25 milyonluk Avustralya, Trump'ın arkasına takıldık. O dönem İşçi Partisi bu kararı desteklemediğini ve seçilirse bu kararı geri çekeceğini vadetti." dedi.

İsrail'in halen Filistinlilere karşı insanlık dışı uygulamalar yaptığının altını çizen Mashni, sadece geçen hafta 4 çocuğun öldüğünü, Gazze'de ise milyonlarca insanın abluka altında yaşadığını kaydetti.

 "Sağcı hükümetlerin geri adım atması daha da zor olacak"

Avustralya'da Mayıs 2022 seçimleri öncesi anket yaptırdıklarını anlatan Mashni, ülkede Filistin konusuna desteği değerlendirdi.

"Bir Filistinli olarak her şey oldum. Terörist oldum, antisemit oldum, kadın düşmanı oldum. Bir Arap olarak 5-6 eşim olmalı ve Körfez ülkelerinde bir yerlerde zengin olmalıyım gibi her türlü basmakalıp klişeye maruz kaldım." diyen Mashni, Avustralya'daki ırkçılıktan şikayet etti.

Batılıların ülkede uyguladığı asimilasyonu anlatan Mashni, "Burası kahverengi bir ülke ve insanlar da kahverengi olmalı. Beyazlar buraya geldi ve kahverengi insanlardan burayı aldı. Beyaz bir sistem kuruldu. Avustralya da aynı Kuzey Amerika gibi. Yerlilere karşı soykırımlar yaşandı. Avrupa'dan gelen üstün beyazlar, üstün bir tanrı ve üstün bir kültür getirdi. Asimile edemediklerini öldürdü. Öldürerek beyazları artırdılar. Ta ki sistemi öğretene kadar ancak sistemi öğrenseniz dahi sistem size hala beyaz olmadığınızı hatırlatıyor." diye konuştu.

Yaptıkları anketin sonucuna göre Filistin konusunda Avustralyalıların fikirlerinin değiştiğini kaydeden Mashni, neredeyse her 20 kişiden 19'unun Avustralya'nın Filistin'i tanıması gerektiği düşüncesinin ankete yansıdığına dikkati çekti.

Filistin'in "çirkin" olmaktan "güzel" olmaya doğru yolculukta yarı yolda olduğunu ifade eden Mashni, "Siyasetçilere de söylüyoruz. Filistin, artık 'çirkin' değil. Bir zamanlar öyleydi ama artık öyle değil. Hükümetin sağcı kanadıyla da bir araya geldik ve bunu onlara da anlattık. Aslında artık sağcılar arasında da Filistin'e destek artıyor. Sol kadar olmasa da sağda çoğunluk Filistin'i destekliyor." değerlendirmesinde bulundu.

Mashni, "Tekrar bir sağ hükümet geldiğinde Filistin'in hakları konusunda daha avantajlı bir noktada olacağız ve kararı geri almaları daha da zor olacak." dedi.

"İsrail rejimi daha da vahşi hale geliyor"

Mashni, dünyada Filistin konusunda yükselen bir destek olduğunu ifade ederek, bu konudaki mücadeleyi Mandela öncesi Güney Afrika'daki apartheid uygulamalarıyla mücadeleye benzetti.

Fredrik Willem de Klerk liderliğindeki apertheid Güney Afrika'nın dünya liderleriyle görüşürken sokaklarda Güney Afrika'ya karşı boykot ve yaptırım çağrılarının yükseldiğini söyleyen Mashni, Filistin konusunda yükselen desteğe 2010'daki Mavi Marmara yolculuğunu ve Japonya'da yapılan Filistin'e destek eylemlerini örnek gösterdi.

Mashni, dünyadaki dost kuruluşların birlikte hareket etmesi gerektiğini belirterek, "Filistin'de her gün görüyoruz ki İsrail rejimi daha da faşist hale, vahşi hale geliyor. Öldürüyor, hapse atıyor, tecrit ediyor, çalıyor ve Filistin'i reddediyor. Bu nedenle dünyadaki dostlarımızın mümkün olan en hızlı şekilde harekete geçmesine ihtiyacımız var." diye konuştu.

Tartışma