gdh'de ara...

Bölgenin anahtarı "Türkiye-Katar ekseni"

Türkiye-İran-Katar ilişkisi önemli olsa da, aslolan Türkiye-Katar eksenidir ve bu eksen bölge için bir anahtardır.

1. resim
08.07.2022

İran, geçtiğimiz günlerde Katar Dışişleri Bakanı Muhammed bin Abdulrahman Al Thani'yi ağırladı. Al Thani, Tahranlı mevkidaşı Hüseyin Amir-Abdollahian'ın yanı sıra önemli bir İranlı yetkili olan Ali Shamkhani ile bir araya geldi.

Şüphesiz bu gelişme bölge için büyük öneme sahip. Çünkü Doha, Katar'ın bölgedeki rolünü geliştirmek için İran ve ABD arasında bir arabulucu haline gelmenin bir yolunu bulmaya çalışıyor.

Katar ve Türkiye yakın müttefikler. Türkiye Cumhurbaşkanlığı geçtiğimiz Salı günü yaptığı açıklamada, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 19 Temmuz'da İran'ı ziyaret edeceğini açıkladı. Ziyaret, ABD Başkanı Joe Biden'ın İsrail ve Suudi Arabistan'a ziyaretinden sonra gerçekleşecek. Bu, Washington'ın Kudüs ve Suudilerle çalıştığı gibi Ankara'nın da Tahran'la çalışacağı anlamına geliyor. Ancak bu durum hem sembolik hem de çok önemli.

Amir-Abdollahian geçtiğimiz günlerde ABD'nin İran'a yönelik yaptırımlarını kınayan Türkiye'yi ziyaret etti. Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, kendisiyle düzenlediği ortak basın toplantısında, "İran'a yönelik tek taraflı yaptırımlara karşıyız ve bu yaptırımları onaylamıyoruz." açıklamasında bulundu.

Bu, Türkiye-İran ortaklığının büyüdüğü anlamına geliyor. Bu iki ülkenin kilit ortaklar olduğunu da belirtmek gerekiyor. Özellikle Astana sürecinde Türkiye, İran ve Rusya ile de ortak hareket ediyor. Türkiye, İran'la çalışırken NATO'yu ve Yunanistan gibi üyeleri tehdit ediyor. Diğer yandan ise Ankara, asla İran'ı, Rusya'yı veya diğer ülkeleri tehdit etmiyor.

Türkiye, 2018 ve 2019'da Afrin ve diğer bölgelerdeki Kürtleri milislere karşı düzenlediği askeri operasyonlardan sonra şimdi yeniden bir operasyon yapmak için hazırlık yapıyor.

Bu gelişme bölgeyi nasıl etkiler?

Bu gelişme, Ortadoğu ve Avrupa için potansiyel olarak felakettir. Türkiye'nin lideri Erdoğan, kısa süre önce Madrid'de NATO'dan tavizler kopardı ve Türkiye'nin “zorlayıcı diplomasisini” göstermek için müttefikleri ile çetin pazarlıklar yaptı.

Türkiye yanlısı analistler, Türkiye'nin NATO'daki süreci idare etme biçimini alkışladı. ABD Başkanı Biden bile Türk lideriyle görüşmek için zaman ayırdı. Joe Biden toplantıdan sonra da Ankara'nın başarılı tutumu hakkında tweet attı.

Diğer yandan Katar'ın hedefi de vazgeçilmez olmaktır. Katar bölgeeki önemli bir ABD askeri üssüne ev sahipliği yapıyor. Katar diğer politikaları ile de, Batı'ya onlarla çalışmanın en iyi yol olduğunu göstermeye çalışıyor. Türkiye bu konuda Katar ile destekleşiyor.

Ankara da her iki tarafı da oynamak istiyor. Rusya ile çalışıyor ve S-400 satın alıyor. Ama aynı zamanda NATO ile de çalışıyor ve ittifaktaki görevlerine sadık davranıyor.

İttifak'a eğer Türkiye'nin isteklerine cevap vermezse, Ankara'nın elinde göçmenler veya büyük ordusunu kullanarak istikrarı bozmak için önemli kozlar var. Türkiye özetle NATO'ya şunu söylüyor: Türkiye'nin size ihtiyacı olduğundan daha fazla sizin Türkiye'ye ihtiyacınız var.

Hal böyle olunca hem Türkiye hem de Katar kendilerini gerekli ve önemli ülkeler konumuna getirdiler.

İran meselesi de işte bu açıdan artık çok daha önemli. İran-Katar görüşmeleri buzdağının sadece küçük bir parçası ve şu anda potansiyel yeni bir İran anlaşmasıyla da ilgisi var gibi görünüyor.

Avrupalıların yıllardır İran ile anlaşma sağlayamamasının ardından eğer Katar ve Türkiye devreye girer ve anlaşmayı başarırsa, bu diplomatik olarak bu iki ülke için zafer olacaktır.

Buradaki genel bağlam şudur: Türkiye-İran-Katar ilişkisi önemli olsa da, aslolan Türkiye-Katar eksenidir ve bu eksen bölge için bir anahtardır.

Jerusalem Post'da yayımlanan analiz gdh.digital tarafından çevrilmiştir.