Demir Yumruk yeniden devrede: Azerbaycan ne hedefliyor?

Ermenistan Ordusu, Azerbaycan'ın yukarıda belirtilen bölgelerinin topraklarına yönelik olarak havan topları, bazı mevziler, sığınaklar ve Azerbaycan ordusunun üsleri de dahil olmak üzere çeşitli kalibreli silahlardan yoğun bombardıman gerçekleştirdi.

Buna cevaben, Azerbaycan ordusu Ermenistan silahlı kuvvetlerinin atış noktalarını bastırmak ve çatışmaların ölçeğinin genişlemesini önlemek için gerekli önlemleri aldı.

Ermeni tarafının gece provokasyonunun Azerbaycan için sürpriz olduğu söylenemez. Her şey bekleniyordu.

Ne de olsa, son haftalardaki olayları analiz edersek, Erivan'ın kasıtlı olarak durumu tırmandırmaya gittiği ortaya çıkıyor.

Kendisi veya aktif olarak belirli güçler ve ülkeler tarafından bunu yapmaya zorlandı.

Ve bunlar boş sözler değil.

İlk olarak, Azerbaycan Savunma Bakanlığı'nın Ağustos ve Eylül raporlarına dikkat çekiliyor, bu raporlar 44 günlük savaştan önceki duruma acı verici bir şekilde benziyordu. Nadiren herhangi bir gün Ermeni tarafının çeşitli yönlerdeki provokasyonları olmadan tamamlandı. Laçın, Kelbecer, Gadabay, Tovuz, Daşkesan.

Aynı zamanda, Azerbaycan tarafı, Azerbaycan sınırları boyunca Ermenistan Silahlı Kuvvetleri'nin saldırı silahları, ağır topçu ve personelinin yığıldığını kaydetti ve bu da Erivan'ın büyük çaplı bir askeri provokasyona hazırlandığını açıkça gösterdi. 13 Eylül gecesi gelmesi uzun sürmedi.

İkinci olarak ise Kafkasya görüşmeleri sırasında ABD Özel Temsilcisi Philip Riker'in Ermenistan'da üç gün kaldığı gerçeğine dikkat çekmek gerekiyor.

Ve Amerikalı bir diplomatın Erivan'da bu kadar uzun süre kalması, bazı düşüncelere işaret edilmesine yol açıyor.

Ermeni tarafının resmi raporlarına göre, Riker, Erivan'da Ermenistan yetkilileriyle “ABD'nin Ermenistan ve Azerbaycan'ın uzun vadeli barışı sağlama ve Ermenistan-Türkiye ilişkilerini çözme yönündeki diplomatik çabalarına verdiği desteği tartışmak” üzere toplantılar yaptı.

Hafızamızda, bu, her zaman aceleci Amerikalılar tarafından bölgesel gündemin bu kadar uzun süren ilk “tartışması”.

Ancak gerçek şu ki, Riker'in Gürcistan'a gitmesinden hemen sonra, Ermenistan Silahlı Kuvvetleri Karabağ'da ve Ermenistan-Azerbaycan sınır bölgesinde silahlı provokasyonların yoğunluğunu arttırdı.

Buna ek olarak, Ermenistan Cumhuriyeti Savunma Bakanı Papikyan'ın bir dizi toplantı yaptığı ABD'ye yaptığı son ziyareti de göz ardı etmemek gerekir. Ve hemen Azerbaycan topraklarının bombardımanı başladı.

Kaza? Rastlantı? Beklenen model? Bunu zaman gösterecek.

Üçüncü olarak, hem Brüksel'de hem de Moskova'da başbakan yardımcıları düzeyinde gerçekleşen müzakerelere ve hatta beş Ermeni askerini Ermenistan'a geri gönderen Bakü'nün bir başka iyi niyet jestine rağmen, Erivan'ın bir barış anlaşmasına, sınırların çizilmesine ve Zengezur koridorunun engelinin kaldırılmasına doğru ilerlemek için acele etmemesi dikkat çekicidir.

Bunun yerine, Ermenistan önderliği, muhalefetten Ermeni devletine zarar veren rövanşizm fikirlerini açıkça engelleyerek, büyük çaplı provokasyonlar gerçekleştirmektedir.

Erivan'ın Bakü'deki bu tür davranışlarına karşılık, bizim verilerimize göre Ermenistan'ı barışa zorlamak için net bir karar alınması oldukça bekleniyor.

Bakü'de Ermenistan'da intikamın yükselmesine izin verilmemesi gerektiğine dair bir anlayış var.

Azerbaycan ordusu, sivil hedeflere saldırılardan kaçınırken, provokatör ülkenin sadece askeri altyapısını toza çevirerek bunu kesin bir doğrulukla nasıl yapacağını biliyor.

Ermenistan'ın askersizleştirilmesiyle ilgili zaten yoğun olarak kullanılan ifadeleri kullanmak istemiyoruz, ancak Ermeni askeri makinesi kesin olarak tasfiye edilmesi gerekiyor.

Paşinyan, eski güzel geleneğe göre, telefonda oturdu, Rusya ve Fransa'nın başkentlerini aradı, Putin ve Macron'a yardım için yalvardı.

Ancak, bunun ona yardımcı olması olası değildir. Konuşmalar, nasihatler bitti, Azerbaycan'ın “Demir Yumruk”u devreye giriyor.

Azerbaycan ne yapmak istiyor?

Başlıca konulardan biri Azerbaycan sınırına yakın bir güvenli bölge oluşturulmasıdır.

Aksi takdirde Ermenistan'ın provokasyonları devam edecektir.

Buna paralel olarak, Ermenistan barışa zorlanmalıdır.

Ermeni liderliği, her provokasyon yaptıklarında ve ikiyüzlü bir ses çıkardıklarında patronlarına saldırarak rövanşizmin gerçekleşmesi için zaman bulmaya çalışmaktan vazgeçmelidir.

Ermenistan'dan son askeri teçhizatını ve askerlerini Rus barış güçlerinin kontrolü altındaki Azerbaycan topraklarından çekmesi istenmelidir. Çünkü bu, üçlü bildirinin bir gereğidir.

Son durum

Azerbaycanlı askeri kaynaklara göre ise son durum şu şekilde:

Bugün Bakü saatiyle 09.15'te Azerbaycan ordusunun “Kararlı Yanıt” operasyonu başarıyla tamamlandı.

Mümkün olan en kısa sürede, en yüksek profesyonellik ve hassasiyet ile gerçekleştirildi.

Laçın ve Kelbecer yönlerindeki sınır kısımlarında provokasyonlar için kullanılabilecek olan tüm Ermeni askeri altyapısı, Azerbaycan Ordusunun envanterinde bulunan yüksek hassasiyetli silahlarla paramparça edildi ve restore edilmesi yıllar alacak.

Verilere göre, Ermenistan ordusunun kayıpları 150 ila 200 kişi arasında değişiyor ve yüzlerce yaralı var.

İki S-300 hava savunma sistemi imha edildi. Yarım milyar dolardan fazla değere sahip askeri ekipman yok edildi.

Azerbaycan ordusu, sınır bölgesinde sınırlandırılmamış bir dizi önemli stratejik konum ve yükseklik üzerinde kontrol sağladı.

Ermenistan topraklarından geçen bir dizi stratejik hat üzerinde görsel ve ateş kontrolü sağlandı.

🚨Azerbaycan Savunma Bakanlığı:

Azerbaycan Ordusundan 42 askeri personel ve Devlet Sınır Teşkilatından 8 askeri personel olmak üzere Silahlı Kuvvetlerin toplam 50 askeri personeli, büyük çaplı provokasyonu önlerken şehit oldu.

ÖNERİLEN İÇERİK: Haluk Bayraktar: Savaş Ukrayna’da üretim yapmamıza engel değil

* * *

KAYNAK: gdh.digital, APA, Caliber