gdh'de ara...

Doğu Ukrayna denkleminin kritik noktası: Mariupol

Rusya’nın 24 Şubat 2022 tarihinde Ukrayna’ya yönelik başlattığı ve “Özel Operasyon” adını verdiği harekat, askeri ve teknolojik kapasite bakımından Rusya’nın ciddi itibar kaybına yol açsa da Rus yetkililerden gelen açıklamalar, Moskova’nın iki aşamalı bir operasyon planladığı yönünde.

1. resim
24.04.2022

Rusya’nın 24 Şubat 2022 tarihinde Ukrayna’ya yönelik başlattığı ve “Özel Operasyon” adını verdiği harekat, askeri ve teknolojik kapasite bakımından Rusya’nın ciddi itibar kaybına yol açsa da Rus yetkililerden gelen açıklamalar, Moskova’nın iki aşamalı bir operasyon planladığı yönünde. 

Bu kapsamda Ukrayna’nın çeşitli noktalarını hedef alan saldırıların gerçekleştiği ilk aşamada, söz konusu ülkede topyekun bir işgalin yaşanacağı konuşulsa da Moskova yönetimi, ilk evreyi Ukrayna’nın askeri kapasitesinin kırılması ve savunma gücünün ortadan kaldırılması şeklinde temellendirmekte. Lakin Moskova’dan gelen açıklamalara rağmen Rusya’nın operasyonun siyasi hedefi olan Vladimir Zelenski yönetimini devirme hedefinden uzaklaştığı ortada. Dolayısıyla Rusya, hedef küçültmüş durumda. 

Rusya-Ukrayna Savaşı’nda ikinci aşama

Bilindiği gibi, 19 Nisan 2022 tarihinde Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Ukrayna’daki operasyonun ikinci evresine geçildiğini duyurdu. Bu aşamada Moskova’nın söylemlerinin doğru olduğu düşünüldüğünde, ilk aşamada birden fazla noktadan yapılan çıkarmalar vesilesiyle Kiev’in dikkatinin dağıtıldığı ve Ukrayna’nın ülkenin doğusunun savunulması konusunda zaafa uğratıldığı varsayılabilir. Her şeye rağmen gelinen noktada Ukrayna’nın NATO üyeliğinden vazgeçtiği yönünde mesajlar vermesi, Moskova açısından başarı. Bir o kadar da 2014’te Ukrayna’daki AB yönelimini cezalandırmak isteyen Rusya’nın Kiev’in AB yönelimine yeşil ışık yakması da Ukrayna açısından muvaffakiyet. Her şeye rağmen Rusya’nın Doğu Ukrayna’ya odaklanması, Moskova yönetimi açısından işlerin sahada tam olarak istenildiği gibi gitmediğini gösteriyor ve Rusya açısından savaşın ikinci aşamasına dair hedefler çok daha belirgin durumda. 

Bu anlamda Rusya’nın ikinci evre şeklinde nitelendirdiği savaşın yeni aşamasına dair hedefleri oldukça net. Moskova’nın temel amacı, Ukrayna’nın Karadeniz’e çıkışını önleyerek bu ülkeyi bir kara devletine çevirmek ve böylelikle ülkenin tedarik zincirini sekteye uğratmak. Bu çerçevede Rusya, Karadeniz’deki gücünü pekiştirmek ve Azak Denizi’ni bir iç deniz haline getirmek istemekte. Buna ek olarak Rusya’nın Ukrayna’yla arasına bir tampon bölge oluşturmak istediğinden de şüphe yok. Kremlin’in Luhansk ve Donetsk’e ek olarak Herson’da da bir “Halk Cumhuriyeti” kurma planı da mevzubahis durumu teyit eder nitelikte.

Savaşın ikinci aşamasının kilit noktası: Mariupol

Savaşın başladığı 24 Şubat 2022 tarihinden 3 gün önce “Ulusa-Uluslararası Kamuoyuna Sesleniş” konuşması gerçekleştiren Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in bu konuşması esnasında Luhansk ve Donetsk’teki sözde halk cumhuriyetlerini tanıma kararı aldığı hatırlandığında, Rusya’nın zaten sahada belli bir etki kapasitesinin olduğu bilinmektedir. Bu durum, savaşın ilk aşamasındaki Rus yayılmacılığıyla daha ileri seviyeye ulaşmıştır. İkinci aşamada ise Rusya açısından öne çıkan başlıca şehrin Mariupol olduğu söylenebilir. Bu anlamda 21 Nisan 2022 tarihinde Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu’nun “Rus birlikleri, Mariupol’u ele geçirdi.” şeklindeki açıklaması oldukça mühim. 

Bu açıklama, Rusya’nın Donbass ile Kırım arasındaki kara bağlantısını tesis edecek bir koridor oluşturacağı anlamına geliyor. Ayrıca Mariupol’ün düşmesi, Azak Denizi’ni de bir Rus iç denizi haline getiriyor. Karadeniz’deki Rus etkisini arttırırken; Ukrayna’yı da kara devleti haline getiriyor. Dolayısıyla Rusya açısından savaşın ikinci evresinde kritik bir dönemecin aşıldığı öne sürülebilir. 

Dahası Mariupol’ün düşmesinin savaşın seyri üzerinde gerek propaganda gücü noktasında gerekse de ekonomik bakımdan etkileri olacak. İlk olarak meselenin propaganda boyutuna değinmek gerekirse, Mariupol’ün Ukrayna’nın direnişindeki siyasi ve askeri sembol olduğu vurgulanmalı. Dolayısıyla moral üstünlüğü Rusya’ya geçmiş durumda. Aynı zamanda şehrin direnişinde “Neonazilerden” oluşan Azov Taburu’nun yer aldığı düşünüldüğünde, Moskova’nın burada ele geçireceği ekipmanlar ve malzemeler üzerinden propaganda yapacağı öne sürülebilir. Rusya’nın savaşın başında “Ukrayna’nın Nazisizleştirilmesi” şeklinde bir söylem kullandığı da hatırlanırsa, Moskova’nın propaganda gücünün artacağı açık. 

Mariupol’ün Rusya’nın kontrolüne girmesinin iktisadi-ekonomik boyutuna odaklanıldığında ise şehrin gerek sanayi kapasitesine gerek yeraltı kaynaklarına gerekse de Azak Denizi’nin en büyük limanına ev sahipliği yaptığı göz önünde bulundurulmalı. Artık Rusya ve Rusya yanlısı ayrılıkçılar, bölgenin en önemli nakliye ve ticaret limanını kontrol edecek, sanayi gelirlerini kontrol altına alacak, madenleri işleyecek ve özellikle de demir alanında Ukrayna’yı devre dışı bırakarak tekel haline gelecek. Bu da Rusya açısından Doğu Ukrayna’da işlerin yolunda gittiği ve kilit şehir olan Mariupol’ün ele geçirilmesinin Moskova’nın beklentilerine hizmet edecek bir gelişme olduğu anlamına geliyor.

Yeni hedef neresi?

Halihazırda Rusya’nın Ukrayna Savaşı’ndaki temel önceliğinin Azak Denizi’ni bir Rus gölü haline getirmek olduğu söylenebilir. Bu nedenle de Rusya, Azak Denizi’ne küçük de olsa çıkışı bulunan Zaparoçya’nın Berdenst ilçesine odaklanacaktır. Bu yüzden de Berdenst’e yöneklik Rus saldırılarının artacağı öngörülebilir. 

Rusya açısından nihai hedef ise Ukrayna’yı bir kara devletine dönüştürmek ve bu anlamda Ukrayna’nın Karadeniz’e çıkışını önlemek. Hatta Rusya’nın ilerleyen dönemde bir donmuş çatışma bölgesi olan Trans-Dinyester’e ulaşmak istediği ve bu anlamda Moldolva’ya yönelik baskıyı arttırmak istediği de belirtilmektedir. Dolayısıyla nihai hedefin Odessa olduğu iddia edilebilir.

Ateşkes mümkün mü? 

Rusya’nın Ukrayna’da yürüttüğü harekatın BM Şartı’na ve dolayısıyla uluslararası hukuka aykırı olduğu vurgulanmalı. Moskova yönetimi hem Kiev’in egemenliğini hem de Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü ihlal etmekte. Bununla birlikte Ukrayna Savaşı’nda hedef küçülten Rusya’nın Doğu Ukrayna’da Berdenst ve Odessa’da oluşturacağı de facto durumun akabinde ateşkese hazır olduğu iddia edilebilir. Bu çerçevede Rusya, bölgedeki fiili durumu, hukuki bir zemine taşıyamasa da dondurulmuş çatışma bölgesi yaratmayı kabullenebilir. Zira Rusya, Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından çeşitli coğrafyalarda dondurulmuş çatışma bölgeleri yaratmıştır. Bu bölgeleri, günümüzde bile baskı unsuru olarak kullanmaktadır. Dolayısıyla Moskova, Doğu Ukrayna’da elde ettiği üstünlüğü fiilen sürdüreceği her senaryoda anlaşmaya hazırdır. Fakat sahadaki durumu Kiev’in kabul edeceğini söylemek mümkün değil.

Ukrayna, Mariupol’deki durumu kabul etmediğini açıklamıştır. Dahası Kiev yönetimi, Kırım dahil olmak üzere, toprak bütünlüğünü sağlama noktasında kararlı olduğunu beyan etmektedir. Bu noktada savaşın uzayacağı söylenebilir. Çünkü Rusya’ya yönelik yaptırımlar ve Ukrayna’ya yönelik yardımlar, Kiev’i ayakta tutmakta ve cesaretlendirmekte. Son olarak İngiltere’nin Ukrayna’ya taarruz silahları vereceğinin duyurulması da Ukrayna’nın Rusya’dan gelen talepleri kabul etmeyeceğini gösteriyor. 

Savaşın seyri

Güncel konjonktürde savaşın bitmesini istemeyen iki aktörün olduğu söylenebilir. Bunlar ABD ve İngiltere. Washington yönetimi, Ukrayna’daki savaşı, stratejik özerklik talebinde bulunan AB’nin ABD’ye bağımlılığını sağlayan bir araç olarak algılıyor. İngiltere ise Ukrayna’nın direnişine verdiği destek vesilesiyle Doğu Avrupa üzerinden Avrasya jeopolitiğine açılacağına inanıyor. Bu da savaşın uzayacağına işaret ediyor. Bahse konu olan durum, yabancı savaşçılar olgusuyla birlikte değerlendirildiğinde ise Rusya-Ukrayna Savaşı’nın bir vekalet savaşına dönüşebileceği söylenebilir.

Sonuç olarak Rusya-Ukrayna Savaşı’nda gelinen noktada ya da Rusların ifadesiyle özel operasyonun ikinci aşamasında, Rusya, Ukrayna’yı Karadeniz’e çıkışı olmayan bir kara devletine dönüştürmek isterken; Ukrayna da Kırım dahil olmak üzere Rusya’yı kendi topraklarından çıkarmanın yollarını aramaktadır. ABD ve İngiltere de Kiev’in yanındadır. Bu ise savaşın uzayacağı anlamına gelmektedir. Bu anlamda Mariupol’ün düşmesi, Rusya’ya moral üstünlüğü sağlarken; Ukrayna’yı da savunmadan taarruza geçmeye zorlayabilir.