gdh'de ara...

Dünyada süpersonik füze yarışı hız kesmeden sürüyor

Küresel ekonomik daralma, pandemi ve üretim süreçlerinde yaşanan durgunluk, savunma endüstrisindeki büyümenin önüne geçemedi. Ülkeler savunma sanayiinin birçok alanında rekabeti sürdürürken, süpersonik füzeler bu yarışta önemli bir köşe taşı olarak öne çıkıyor.

Hindistan'ın geçen hafta Bengal Körfezi'ndeki Wheeler Adası'nda süpersonik füze destekli torpido sistemini başarıyla test etmesi, ülkelerin geliştirdiği süpersonik füzeleri gündeme getirdi.

1. resim
21.12.2021

Dünyada süpersonik füze rekabeti hızla devam ederken, ABD, Rusya ve Çin gibi önde gelen ülkeler süpersonik füzeleri 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren kullanıyor.

Ses hızı, deniz seviyesindeki havada yaklaşık 340 m/sn ya da 1225 km/saat olarak kabul ediliyor. Hareket halindeki bir kütlenin hızının ses hızına oranı ise "Mach" olarak tanımlanıyor.

Sesten hızlı yapılan uçuşa, ses-üstü ya da süpersonik uçuş deniyor.

Süpersonik uçuş teknolojisi, 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren ABD, Rusya ve Çin gibi önde gelen ülkeler dahil pek çok ülke tarafından kullanılıyor.

Süpersonik uçaklar, araştırma ve askeri amaçlar için tercih ediliyor. Bu alanda geliştirilen ilk uçak, Amerikan Bell X-1 adlı uçak oldu.

1968'de uçurulan Sovyet yapımı Tupolev Tu-144 ve 1969'da İngiliz-Fransız ortaklığında geliştirilen Concorde isimli süpersonik uçaklar, sivil kullanım için hizmete girdi. Ancak siyasi, çevresel ve ekonomik engeller nedeniyle ticari potansiyellerinden yararlanılamadı.

Süpersonik teknoloji, neredeyse bütün savaş uçaklarında kullanılırken, aynı zamanda kısa, orta ve uzun menzilli füzelerin yanında seyir füzelerinde ile gemisavar füzelerde de kullanılıyor.

Uçuş hızları Mach 1'in üzerinde olan süpersonik füzeler, genellikle Mach 1 ile Mach 5 arasında yaklaşık 5000 km/saat seviyesine kadar erişebiliyor.

Süpersonik füze programları, son yıllarda Mach 5'in üzerinde hıza sahip olan ve hipersonik olarak bilinen programların geliştirilmesi için basamak taşları olarak görülüyor.

Kimyasal, biyolojik, nükleer ya da klasik harp başlıklarıyla donatılabilen süpersonik füzelerin tespiti ve takibi oldukça zor olduğu için savunma sistemleri açısından yüksek risk oluşturuyor.

Süpersonik füze sistemi, dünya için yeni değil ancak çoğu ülkede kullanımı ve geliştirme süreci devam ediyor.

Rusya süpersonik füze sisteminde oldukça etkin

Ruslar, Sovyetler Birliği döneminden itibaren kısa ve orta menzilli süpersonik füzelerin yanı sıra kıtalararası uçuş yapabilen süpersonik füzeler geliştiriyor.

Rusya, P-800, Oniks gibi pek çok türde ve sayıda süpersonik füze üretiyor. Nükleer enerjiyle çalışabilen ve nükleer başlık taşıyan kıtalararası seyir füzesi 9M730 Burevestnik, Rusların en stratejik silahlarından biri kabul ediliyor.

İsrail eski Başbakanı Binyamin Netanyahu, Rusya'nın P-800 olarak da bilinen süpersonik Yakhont füzelerinin Suriye'ye satışıyla ilgili yoğun diplomatik çabalara rağmen Rusya'yı, Suriye'ye füze satışını durdurma konusunda ikna edemediklerini açıkladı.

Rusya'nın deniz ile karadan fırlatılabilen, yaklaşık 1000 kilometre menzile erişebilen Tsirkon füzesi, Mach 4,5 ile Mach 6 arasında yüksek süpersonik ve hipersonik hızlara ulaşmayı hedefliyor.

Öte yandan Rusya’nın Hindistan ile ortak geliştirdiği BrahMos I adlı süpersonik füze, alanının en iyilerinden biri olarak görülüyor.

Ses hızının üç katına (Mach 3) çıkabilen, 290 kilometre menzili bulunan ve 300 kilograma kadar konvansiyonel savaş başlığı taşıyabilen BrahMos I, havadan, denizaltından ve gemiden fırlatılabiliyor.

Hindistan ile Rusya tarafından ortak geliştirilen BrahMos seyir füzesinin havadan atılan versiyonu BrahMos Blok III ile donatılmış Su-30 savaş uçakları, Ocak 2020'de Hindistan'da hizmete girdi.

Çin çok sayıda süpersonik füzeye sahip

Çin'in süpersonik füze teknolojisinde beklenenin ötesinde olduğu tahmin ediliyor.

Pekin yönetimi, aralarında DF-100, C-101, C-301 gibi modellerin yer aldığı çok sayıda farklı menzile ve hıza ulaşabilen süpersonik füzeye sahip.

ABD'nin Asya-Pasifik'teki müttefikleri Çin’e karşı silahlanıyor

ABD, nükleer enerjiyle çalışan seyir füzesi olan Süpersonik Alçak İrtifa Füzesi'ni (SLAM) geliştirmek için 1957 ve 1961 yılları arasında iddialı ve iyi finanse edilen bir program izledi.

Ancak Mach 3'ün üzerindeki hızlarda uçabilen ve hidrojen bombalarını taşımak için tasarlanan proje daha sonra iptal edildi.

Bu süreçte SM-64 Navaho gibi süpersonik kıtalararası seyir füze projeleri de geliştiren ABD, bu teknolojide üretimini geliştirmeye çalışıyor.

Son dönemde Çin'in süpersonik füze testleri, ABD ve bölgedeki müttefiklerinde derin endişeye neden oluyor.

Kasım 2021'de ABD ordusunda uzay operasyonlarından sorumlu Genelkurmay Başkan Yardımcısı General David Thompson, ABD'nin süpersonik füze yeteneklerinin Çin ve Rusya'nınkiler kadar gelişmiş olmadığını açıkladı.

ABD, Japonya, Hindistan ve Avustralya arasında yapılan "Quad" ile ABD, İngiltere ve Avustralya arasındaki "AUKUS" ittifakları nedeniyle gelecekte olası bir çevrelemeye karşı Çin'in süpersonik silahlarını daha da geliştirdiği tartışılıyor.

Hindistan'ın süpersonik füze teknolojisinde oldukça ilerlediği görülürken, Japonya da bu konuda çalışmalar yürütüyor.

Japonya Hava Öz Savunma Kuvvetleri (JASDF), 2010 yılında proje aşamasını başlattıkları ve F-2 savaş uçağı tarafından çalıştırılabilen süpersonik hıza sahip olan XASM-3 adlı bir füze geliştirdi.

Ayrıca, 2019'da menzili 400 kilometreye ulaşan ASM-3’ün genişletilmiş menzilli versiyonu olan ASM-3A'nın üretildiği kamuoyuna yansıdı. Ancak bu füzelerin daha da geliştirilmesi için seri üretime geçilmediği aktarıldı.

Japonya'nın yeni nesil süpersonik füzeleri ve mühimmatlarının 2025'e kadar hazır olması bekleniyor.

Tayvan da gemilerde kullanılmak üzere geliştirdiği süpersonik füzeyi ilk olarak 2005’te başarıyla test etti. China Times Gazetesi, Hsiung Feng III adlı gemisavar füzenin 300 kilometre menzili olduğunu açıkladı. 300 kilometre menzil ile Hsiung Feng III, Çin'e ulaşabiliyor.

Yine 2016'da Tayvan'ın yanlışlıkla fırlattığı süpersonik füze, Çin sularında bir balıkçı teknesinin yakınına düştü, 3 kişi yaralandı.

Avustralya'nın da süpersonik AIM-120 orta menzilli havadan havaya füze sistemine sahip olduğu biliniyor.

Avrupa ülkelerinin Meteor Füzesi

Avrupa Birliği'nin 100 kilometreden fazla menzile sahip Mach 4'e kadar hızlarda uçabilen ve ramjet motoru ile güçlendirilmiş havadan havaya Meteor Füzesi'ni geliştirdiği biliniyor.

Füzenin fonu, Birleşik Krallık (%39,6), Almanya (%16), Fransa (%12,4), İtalya (%12), İsveç (%10) ve İspanya’nın (%10) aralarında olduğu 6 Avrupa ülkesi arasında ortaklaşa paylaşılıyor.

Türkiye'de süpersonik mühimmat çalışmaları sürüyor

İran'ın uzun zamandır süpersonik hızlarda uçabilen gemisavar füzeler geliştirme arayışında olduğu biliniyor.

Ülkenin, Fateh-110 isimli İran yapımı kısa menzilli balistik füzesi üzerinden geliştirilen 300 km menzilli süpersonik gemisavar füzesine sahip olduğu kamuoyuna yansıdı.

Ayrıca, İsrail'in de süpersonik füze sistemine sahip olduğu tahmin ediliyor.

Türkiye ise son yıllarda süpersonik teknoloji destekli mühimmatlar geliştirmeye ağırlık verdi.

TÜBİTAK SAGE Müdürü Gürcan Okumuş, ses üstü hızlarda Mach 5'e kadar olanların tanımlandığı süpersonik mühimmatlar ve Mach 5 ile üzerinin tanımlandığı hipersonik hızlarda mühimmatlar üzerinde çalıştıklarını Mayıs ayında açıkladı.