gdh'de ara...

Eurasia Review: Çin, Ortadoğu'daki mayın tarlalarında kritik manevralar yapıyor

Çin lideri Xi Jinping, ABD-Suudi ilişkilerindeki gerginliği kullanmak isteyecek. Orta Doğu'daki sayısız ihtilaf Çin için fırsatlar yarattı.

1. resim

Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, geçen ay Çin-Suudi Arabistan Üst Düzey Ortak Komitesi toplantısında Suudi mevkidaşı Prens Faysal Bin Farhan ile sanal olarak önemli bir görüşme gerçekleştirdi.

Wang görüşmede Farhan'a: “Çin, Çin-Suudi Arabistan ilişkilerinin geliştirilmesine büyük önem veriyor ve Suudi Arabistan'ı Çin'in genel diplomasisinde, özellikle Ortadoğu bölgesi ile olan diplomasisinde öncelikli bir konuma koyuyor.” ifadelerini kullandı.

Wang'ın açıklaması, Başkan Xi Jinping'in yıl sonundan önce Suudi Arabistan'a bir ziyaret yapacağı söylentilerini güçlendirse de, Xi'nin yapacağı ziyaret henüz Çin tarafından doğrulanmadı.

Ancak Xi, muhtemelen bu ayın sonlarında Bali'deki bir zirvede Veliaht Prens Muhammed bin Salman ile görüşecek.

Wang'ın sözleri, Pekin'in Suudi Arabistan ile İran arasındaki dengeleme eyleminden vazgeçebileceğine dair Suudi umutlarını güçlendirdi.

Çin Orta Doğu bülteninin yazarı Steve Rodan; “Bu açıklama, Suudilerin en az on yıldır aradığı şeydi. Suudi liderliği sessizce ama ısrarlı bir şekilde Pekin'i; 'Riyad'ın mı yoksa en büyük rakibi İran'ın mı gerçek müttefik' sorusuna karar vermeye çağırdı" değerlendirmesinde bulundu.

Bununla birlikte, Xi'nin sürekli hükümet karşıtı protestolar nedeniyle İran'ı bypass etmesi, Çin'in bölgesel ilişkilerinde bir denge kurma çabalarının devam ettiği gerçeğini de ortaya koyabilir.

Diğer yandan; ABD ve Avrupa'nın Ukrayna'yı işgaline yanıt olarak Rusya'ya karşı yaptırımları, Çin, Orta Asya ve Kafkas ülkeleri için İran'ın önemini artırdı.

Dahası, olası bir Xi ziyaretinin potansiyel zamanlaması, Suudi Arabistan'ın ABD ile krallıktaki ve ağırlıklı olarak Kuzey Irak'taki hedeflere yakın bir İran saldırısı konusunda uyarıda bulunan istihbaratını paylaşmasının ardından daha da önem kazanıyor.

Buna karşılık, ABD ve diğer Körfez ülkeleri askeri güçleri için alarm seviyesini yükseltti.

Suudi yetkililer, saldırıların İran'ın ABD, Suudi Arabistan ve İsrail'in Tahran'daki rejimi sarsan altı haftadan uzun süren protestoları kışkırttığı iddiasını güçlendireceğini söyledi. Geçen ay İran, protestolarda rol oynadıkları iddiasıyla dokuz Avrupa vatandaşını tutukladığını açıklamıştı.

Diğer yandan Suudi Arabistan, Filistin sorunu çözülmediği sürece İsrail'i resmen tanıma konusunda Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn, Sudan ve Fas'ı izlemeyi reddetti ve Yahudi devleti ile yakın gayri resmi ilişkiler kurdu.

Suudi Arabistan ve İran daha önce önde gelen bir Suudi Şii din adamının idamını protesto etmek için Tahran'daki misyonunu kapatmış ve iki ülke ardından birbirlerinin başkentindeki büyükelçiliklerini kapatmışlardı.

ABD Başkanı Joe Biden'in Temmuz ayında Suudi Arabistan'a yaptığı ziyaretinin ardından, krallığın OPEC+ petrol üretimindeki artıştan ziyade kesintiyi desteklemesinden sonra ilişkiler daha da gerginleşti.

Tüm bu gerginlikler, şimdiye kadar Orta Doğu'daki sayısız ihtilaftan uzak durma konusunda hassas olan Çin için bir fırsat yarattı. Xi'nin ABD-Suudi ilişkilerindeki gerginliği kullanmak isteyeceği ise kesin.

Tartışma