gdh'de ara...

İnternetle birlikte hayatımıza giren hastalıklar

Çağın hastalıkları olarak görülen bu rahatsızlıklar daha çok çocuklarda ve gençlerde görülüyor.

1. resim
16.02.2022

Artık herkes teknolojiyle iç içe yaşıyor ve herkes bir akıllı telefon kullanıcısı. Hal böyle olunca sosyal medyanın ve internetin bilinçsiz kullanımıyla birlikte, teknoloji bağımlılığı hayatımıza "E-hastalıklar" olarak tanımlanan yeni rahatsızlıklar getirdi.

Dijital çağın hastalıkları olarak görülen bu rahatsızlıklar daha çok çocuklarda ve gençlerde görülüyor. E-hastalıklar, kişilere kaygı, korku, panik ve stres gibi duygular yaşatırken; nefes darlığı ve baş dönmesi gibi fizyolojik yan etkilere de yol açıyor.

İşte çağımızın en büyük sorunu haline gelen teknoloji hastalıkları:

1.Nomofobi

Cep telefonundan uzak kalma korkusu. Kişi telefonundan uzaklaştığında haber alamamaktan korkar. Yaşanan bu kaygı ve paniğe nefes darlığı, baş dönmesi gibi belirtiler eşlik edebilir.

2.Fomo

Gelişmeleri takip edememe korkusu. Sosyal medyada yaşanan gelişmeleri ve paylaşılanları kaçırma düşüncesiyle kişiler eksiklik duygusu yaşarlar. İnsanların ne yaptığını bilmemek ve sosyal medyadan haberdar olamamak bu kişilerde panik yaşatır. Özellikle arkadaşlarının paylaşımlarını asla kaçırmamak isterler.

3.Stalklama

Başkaları hakkındaki bilgilere, kişinin isteği ve bilgisi dışında ulaşmak anlamına gelen yeni nesil bir teknoloji hastalığı. Kişi, başkalarının ne yaptığını, nerede ve kimlerle olduğunu sürekli olarak takip etmek ister.

4.Google takibi

Kişi, etrafındaki insanları ve olayları sürekli arama motoru aracılığıyla araştırır. Etrafındaki insanları, sürekli arama motorlarını kullanarak araştırır ve neler yaptıklarını inceler. Bu hastalığa sahip olan kişiler çoğunlukla Google takibini gizli bir şekilde yaparlar.

5.Ego sörfü

Kendi ismini arama motorunda aratıp, hakkında yazılanları takip etme hastalığıdır. Ego sörfü, narsizm olarak bilinir. Narsizm de, kişinin kendini abartılı bir biçimde beğenmesi olarak tanımlanır. Online narsizm ya da ego sörfü, kişinin sanal alemde kendisi hakkında yazılan yorumları incelemesi olarak açıklanabilir.

6.Photolurking

Sosyal mecralarda paylaşım yapan diğer insanların, fotoğraflarına saatlerce bakmak. Bunu takıntı haline getirmek. Bu hastalığa yakalanmış kişiler bütün günlerini başkalarının fotoğraflarına bakarak geçirirler ve bundan keyif alırlar.

7.Siberhondrik

Yaşanan bir rahatsızlık veya hastalık durumunu önce internette araştırmak, tedavi yöntemlerine bakmak, hatta kendine teşhis koymaya çalışmak. İnternette doğru ve yanlış çok fazla bilgi var. Böyle durumlarda en doğru cevabı uzmanların vereceğini hepimiz biliyoruz ancak yine de merak duygusu baskın olabiliyor. Araştırma sonunda internette karşılaşılan bilgi doğru mu yanlış mı ayırt edilemediğinden, kişi panik ve kaygı yaşayabiliyor.

Özellikle internete ve teknolojik aletlere bağımlı olan kişiler, siberhondrik hastalığına kolaylıkla yakalanabiliyorlar.

8.İnternet siniri

Mobil cihazlarda veya bilgisayarda oluşan arızaları stres yapmak. Bu durum yine sosyal medya ve internetin temel işleyiş anlayışı olan hıza dayanıyor. Sürekli ve hızlı şekilde bilgiye ulaşma isteği kişileri internet siniri olarak bilinen sabırsızlığa ve öfkeye yönlendiriyor.

9.Selfitis

Akıllı telefonların en çok kullanılan özelliklerinden biri ön kamera. Artık selfie'si olmayan kimse yok. Ancak bazı kişiler, sabah uyanır uyanmaz ya da yolda yürürken bile fotoğraf çekiyor. Bu fotoğraf çekme takıntısı selfitis olarak tanımlanıyor. Etrafınızda bu durumu yaşayan biri mutlaka vardır.

10. Facebook depresyonu

Bu durum artık sadece Facebook değil bütün sosyal medya araçları için geçerli. Bu durum özellikle gençlerin, hayal kırıklıkları üzerine konuşmalarına ve mutsuz duygular edinmelerine yol açıyor.

Facebook en çok kullanıcı sayısına sahip sosyal ağlardan biri. Ancak aynı zamanda insanları en çok depresyona sürükleyen sosyal ağ.