gdh'de ara...

Mises Institute: 15. ayını dolduran Rusya-Ukrayna savaşı ve beklentiler

Ukrayna, barış için Batı güvenlik yardımını ve NATO üyeliğini feda edebilir mi? Rusya, verdiği büyük kayıplar sonrası bir 'zafere' ulaşmadan geri çekilebilir mi? İşte 15. ayını dolduran Rusya-Ukrayna savaşı ve beklentiler...

1. resim

Hem Rus hem de Ukrayna hükümetlerinin Ukrayna topraklarında devam eden savaşı uzatmak için iyi nedenleri var.

Ukrayna, Rus işgali altındaki toprakları geri almak için Batı'nın yardımının devam etmesine umut bağlarken, Rusya ise Ukrayna'nın savaş alanındaki başarılarının, Batı'nın çabalarının ve desteğinin bir noktada biterek tersine döneceğine umut bağlıyor.

Diğer yandan Ukrayna'daki savaş, Rusya'ya insan ve askeri kaynak kaybı açısından belirli hedeflere odaklanmayı öğretmiş gibi görünüyor.

Ukrayna, nükleer olmayan bir güç olarak Rusya ile bir barış anlaşması imzalamak için Batı güvenlik yardımını veya NATO üyeliğini feda edebilir mi? Ya da Rusya, verdiği büyük kayıplar sonrası bir 'zafere' ulaşmadan geri çekilebilir mi?

Rusya, savaşı bitirmek ve barış aramak için teşvik edilmedi

Birincisi; Rusya bir yılını geride bırakan savaşta, yalnızca mevcut askeri birimleri yenilemek ve aynı zamanda yedekte büyük bir kuvvet bulundurmak için 300.000 kişiyi daha seferber etti. Putin, Batı'nın Ukrayna'ya verdiği desteğin zamanla azalabileceğine ve o zaman Rusya'nın hedeflerini yerine getireceğine inanıyor.

İkincisi, Batılı güçlerin Rusya'nın barış için müzakere etmesi durumunda belirli yaptırımları kaldıracaklarına dair taahhütleri yok denecek kadar az. Rusya, göreli barış sağlandıktan sonra bile yaptırımların yürürlükte kalabileceğinden şüpheleniyor.

Üçüncüsü, eğer Rusya barış için müzakere ederse, o zaman Putin'in neden askeri ve ekonomide bu kadar önemli kayıplar verdikten sonra geri adım attığını Rus halkına açıklaması zor olacaktır. Böyle bir durum, Putin için bir yenilgi olarak algılanacak ve yorumlanacaktır.

Dördüncüsü Rus liderler, Ukrayna ile barış anlaşmasına vardıkdan kısa bir süre sonra, uluslararası toplumdan gelen baskıların artacağına inanıyor olabilirler. Ancak liderlere topluca dokunulmazlık verilirse bu, şu anda pek olası olmayan bir barış yolunu açabilir.

Ayıca, Batılı güçlerin gelişmiş silahlarının yardımıyla Ukrayna'nın olası bir zafere yaklaşması, Rusya'nın stratejik/taktik nükleer silah kullanmasına yol açacaktır. Bu durum da şüphesiz olarak çatışmanın Rusya ve NATO çatışması seviyesine yükselmesi anlamına gelecektir.

Rusya, halihazırda kullanmakla tehdit ettiği taktik nükleer silahları ve Belarus hamlesi ile, gerekli manevra kabiliyetini elinde tutuyor ve çatışmayı sona erdirmek için şu andan itibaren bir barış anlaşması imzalama eğiliminde olmayabilir.

Batı Ukrayna'yı da barışa teşvik etmeli

Ukrayna tarafına da barış girişimleri için çok az teşvik verildi. Ukrayna, Rusya'ya karşı saldırılar başlatmak için güncellenmiş Batı askeri teçhizatı, lojistik ve ekonomik destek aldı ve Herson ve Kharkiv örneklerinin işaret ettiği gibi, savaş alanında Rus ordusunu başarıyla püskürttü.

Birincisi Ukrayna, ABD Başkanı Joe Biden'ın “Ukrayna topraklarını 2022 öncesi durumuna geri döndürme” planını hedeflemiş görünüyor. Bu nedenle motive olmuş durumda ve bir ateşkese gittiğinde, Rusya'nın kabul etmeyeceği bu şartı öne sürecek.

İkincisi, Ukrayna, acımasız saldırganlığa karışan liderleri ve Ukrayna topraklarında soykırım ve zulüm işleyen savaş suçlularını adalete teslim etmek için özel bir mahkeme kurulması için baskı yapıyor. Dolayısıyla Ukrayna, Rusya'nın ateşkes sonrası yargılanmayacağı bir barış anlaşmasına isteksiz kalacaktır.

Üçüncüsü, savaş sonrası dönemde güçlü Batı güvenlik desteği taahhüdünden emin olmayan Ukrayna, savaş alanı kayıplarına rağmen, tam bir zafer elde etmeden barış için baskı yapmaktan çekinecektir.

Ayrıca Ukrayna 1994'te nükleer silahından vazgeçti, oysa Rusya dünyanın en büyük nükleer cephaneliğine sahip. Rusya, herhangi bir barış müzakeresinin ön koşulu olarak, Ukrayna'nın NATO üyeliği olmadan kalması için garantiler isteyecektir. Bu da, özellikle böyle bir savaştan sonra Ukrayna'nın isteyeceği son şey olacaktır.

Savaşı bitirmenin yolları sorunlarla dolu

Devam eden Ukrayna savaşı da dahil olmak üzere herhangi bir savaş, genel olarak üç yolla sona erebilir. Siyasi çözüm, ateşkes ve geçici ateşkes.

Siyasi çözüm, en başta savaşa yol açan temel siyasi sorunları çözmeyi gerektirir. Bu nedenle uzun vadeli barışa giden bir yol olabilir. Bununla birlikte, Rusya ve Ukrayna'nın devam eden savaşa bağladığı taban tabana zıt siyasi hedefler göz önüne alındığında, siyasi uzlaşma olasılığı oldukça düşük kalmaktadır.

Rusya, Ukrayna topraklarını topyekun işgal etme hedefiyle yola çıkarken, Ukrayna ise daha önce ilhak edilen kısımlar da dahil olmak üzere tüm topraklarını Rus işgalinden kurtarmak istiyor.

Örnek olarak Rusya'nın 2014'te Kırım'ı ilhakı, o zamandan beri çözülmemiş bir siyasi mesele olmaya devam ediyor.

Ateşkes ve geçici ateşkes anlaşmaları ise, çatışmayı yönlendiren temel siyasi sorunları çözme yollarının yokluğunda daha çok teknik düzenlemeler olarak tanımlanabilir. Sınır boyunca kuvvetlerin çekilmesi, askerden arındırılmış bir bölge oluşturulması, güvenlik konularında iletişim ve güven artırıcı önlemlerin alınması, savaşın taraflarının askeri hamlelerini kontrol etmede etkili olabilir.

Ancak daha önce de böyle bir süreç yaşandı ve Rusya'nın 2014'te Kırım'ı ilhak etmesi ve ardından imzalanan Minsk I ve Minsk II anlaşmaları Rusya'nın yeniden savaş başlatmasını engelleyemedi.

Ukrayna'da devam eden savaş, Ukrayna'yı tamamen Batılı güçlerin kollarına itmiş durumda. Rusya'yı ise İran ve Çin gibi Batı'nın hiç de istemediği işbirliklerine zorlamış durumda.

Tartışma