gdh'de ara...

Ortadoğu NATO'su planı hayata geçirilebilir mi?

Yeni bir Ortadoğu askeri ittifakı söylentileri havada uçuşuyor. Bu söylentiler önemli, çünkü bir "Arap NATO'su" İsrail'i içerebilir. Peki söylentiler gerçek mi ve sonuca ulaşabilir mi?

1. resim
01.07.2022

Geçen hafta Ürdün Kralı gazetecilere Ortadoğu'da NATO'ya benzer bir askeri ittifakı destekleyeceğini söylediğinde bu açıklama neredeyse tüm dünya medyasında manşetlere çıktı.

ABD'li medya kuruluşu CNBC'ye konuşan Kral II. Abdullah,

"Bir Orta Doğu NATO'sunu onaylayacak ilk kişilerden biri olacağım. Hepimiz bir araya gelip birbirimize nasıl yardımcı olabiliriz?' diyoruz. Bence bu bölge için çok sıra dışı bir gelişme olacak."

ifadelerini kullandı.

Bir "Arap NATO'sunun" kurulmasıyla ilgili benzer söylentiler diğer çevrelerden de geldi.

Geçen haftanın başlarında, İsrail savunma bakanı Benny Gantz, İsrail'in Ortadoğu Hava Savunma İttifakı veya MEAD adını verdiği ABD liderliğindeki yeni bir ağa katıldığını açıkladı. Fakat Gantz, bu oluşuma hangi Arap ülkelerinin de dahil olacağı ile ilgili bilgi vermedi.

Daha sonra ise The Wall Street Journal , Mısır'da İsrail, Suudi Arabistan, Katar, Ürdün, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri ve Bahreyn'den askeri yetkililerin savunma alanında işbirliğini görüşmek üzere bir araya geldiği gizli toplantı gerçekleştirdiğini iddia etti.

Bir "Arap NATO'sunun" yaratılması için bazı geçerli nedenler var

Kahire'deki Al-Ahram Siyasi ve Stratejik Araştırmalar Merkezi uzmanı Ahmed el-Sayed Ahmed konu ile ilgili yaptığı değerlendirmede, Ortadoğu'da güvenliğin birincil garantörü olan ABD'nin birkaç yıldır bölgeden yavaş yavaş çekildiğini ve bu nedenle böyle bir birliğin bölgenin güvenliği için çok kritik olduğunu belirtti.

Ahmed el-Sayed Ahmed açıklamasında;

"Araplar, Batılı güçlere özellikle de ABD'ye yönelik geçmişteki yaklaşımlarının başarılı olmacağının giderek daha fazla farkına varıyor. Özellikle COVID-19 pandemisinden sonra ve Ukrayna savaşının istikrarsızlığının ışığında istikrarı sağlamak için bölgesel sorunlarla başa çıkmak için artık farklı bir yaklaşım var. Bu nedenle bu artık gerçekleşebilecek bir projedir."

ifadelerini kulandı.

Proje ile ilgili en dikkat çekici durum İsrail'in de işin içinde olmasıdır. İran'dan veya İran vekillerinden gelecek hava saldırılarından korkan Arap ülkeleri, İsrail'in gelişmiş hava savunma yeteneklerinden faydalanmak istiyor.

Uzmanlar bu gelişmenini; İsrail ile birçok Arap komşusu arasında 2020'de sözde Abraham Anlaşmaları ile başlayan iyileştirilmiş temasların bir devamı olduğu değerlendirmesi yapıyor.

Bir 'Arap NATO'su' nasıl olurdu?

Uzmanlar, böylesi bir savunma ittifakının büyük olasılıkla İsrail ile halihazırda bir tür ilişkisi olan devletleri kapsayacağını belirtiyor. Özellikle Abraham Anlaşmalarını imzalayan BAE, Bahreyn, Sudanve Fas, Ürdün ve Mısır'ın yanı sıra İsrail ile halihazırda diplomatik bağları olan ülkeler.

Suudi Arabistan, Umman, Katar ve Kuveyt de ittifakta rol oynayabilir ve yaygın olarak böyle bir anlaşmanın aracısı olarak görülen ABD de kesinlikle işin içinde olacaktır.

Washington merkezli bir düşünce kuruluşu olan CNAS'ta savunma programı uzmanı olan Becca Wasser,

"Şu anda bölgede daha geniş bölgesel işbirliğine yönelik büyük bir beklenti var. Ama yine de bu 'Arap NATO'su' fikrinin ne kadar hayata geçirilebilir olduğunu konuşmak için erken olduğunu düşünüyorum."

açıklamasında bulundu.

Al-Ahram Merkezi'nden Ahmed,

"Bir 'Arap NATO'su' fikri birçok kez ortaya atıldı. Ancak bugüne kadar hiçbir zaman ciddi olarak görüşmelere konu olmadu ve bence en azından kısa vadede olacak gibi de görünmüyor."

ifadelerini kullandı.

Birçok deneme, birçok başarısızlık

Ortadoğu'da, özellikle petrol üreten Körfez ülkeleri arasında önemli bir güvenlik garantörü olan ABD, aslında on yıllardır bu tür bir savunma işbirliğini teşvik ediyor.

Örneğin, 1950'lerde, bölgedeki olası Sovyet genişlemesine karşı koymak için kurulan Merkezi Antlaşma Teşkilatı veya CENTO bulunuyordu. Ancak hiçbir zaman etkili olamadı ve 1979'da dağıldı.

Son zamanlarda, eski Başkan Donald Trump yönetimindeki ABD hükümeti, bir Orta Doğu Stratejik İttifakı veya MESA'yı hayata gerçirmeye çalıştı. Barack Obama yönetimindeki ABD'de de böyle bir ittifak için girişimler vardı. Şu anki ABD Başkanı Joe Biden'ın da Suudi Arabistan ve İsrail'e yapacağı ziyarette bu konuyu görüşmesi bekleniyor.

Geçmişte, bir "Arap NATO'su" planlarının hiçbiri başarılı olmadı. Ve aslında, onların başarısız olmasına neden olan aynı koşulların çoğu bugün hala var.

Öncelikle lojistik olarak bu ülkelerin birlikte çalışabilirlik sorunları var. Ayrıca diğer küçük ülkelerin Suudi Arabistan veya Mısır gibi daha büyük ve daha iyi silahlanmış ülkelerin herhangi bir ittifaka hakim olacağına dair korkular var. Ve her Arap ülkesi İran'ı en büyük düşmanı olarak görmüyor.

İsrail-Filistin sorunu da İsrail ile işbirliği söz konusu olduğunda Arap ülkeleri için önemli bir engel olmaya devam ediyor. Örneğin Suudi Arabistan bu nedenle İsrail ile daha yakın ilişkiler kurmayı reddetti.

Avrupa Dış İlişkiler Konseyi'nde Körfez bölgesi uzmanı Cinzia Bianco konuyla ilgili değerlendirmesinde;

"Böyle bir ittifakın sözde üyeleri hâlâ birbirlerine güvenmiyorlar ve aralarındaki siyasi ilişkiler sert ve belirsiz. Bu nedenle kurulsa bile ne kadar verimli olacağı oldukça tatrışmalı"

ifadelerini kullandı.

CNAS'tan Wasser de benzer bir yaklaşımla;

"Körfez ülkeleri de dahil olmak üzere Ortadoğu'daki birçok devlet arasında hala endişeler ve rekabetler var. NATO gibi bir savunma ittifakının çok fazla istihbarat ve bilgi paylaşımını gerektireceği ortada. Ama bu ülkelerin çoğu için bu inanılmaz derecede hassas bir konu ve bunu kendi egemenliklerini etkilemek olarak görüyorlar."

tespitini paylaştı.

Şu ana kadarki tartışmalar olası bir Ortadoğu NATO'su konusunda birçok avantajı ve çelişkiyi içerisinde barındırıyor. Gerçek bir ittifak ya da gerçek bir savunma anlaşmasının gerçekleşmesi için uzun bir yol katedilmesi gerekiyor. Ve bu konuda sıcak gelişmeler yaşayacağımız açıkca görünüyor.

European Council on Foreign Relations'da yayımlanan analiz gdh.digital tarafından çevrilmiştir.