gdh'de ara...

Rusya ile Ukrayna savaşında Kiev yönetimi hava sahasını nasıl korumalı?

💢 Ukrayna'ya yapılan silah ve mühimmat yardımı yeterli mi?

💢 Ukrayna hava sahasını korumak için ne yapmalı?

1. resim

Rusya bu hafta, Ukrayna’ya saldırı başlattığı günden beri gerçekleştirdiği en yoğun füze saldırını gerçekleştirdi. Bir günde 70 adet Kh-101/Kh-555 füzesi, yaklaşık 20 adet deniz “Kalibr” füzesi, 10 kamikaze drone füzesi fırlatıldı. Daha önceki hava saldırılarında olduğu gibi bu kez de füzelerin büyük kısmı sivil tesislere ve yerleşim binalarına isabet etti.

The Insider, Rusya’nın hangi füzelerle saldırdığını, Ukrayna hava savunma sistemlerinin nasıl çalıştığını ve Ukrayna hava sahasını korumak için gerekenleri derledi. Makalenin ikinci bölümünü gdh.digital okurları için tercüme ettik.

Müttefiklerin Ukrayna'ya yardımı yeterli değil

Görsel olarak doğrulanabilir açık kaynaklara göre, savaş sırasında Ukrayna Silahlı Kuvvetleri, 30’dan fazla S-300 ve 30’dan fazla radar ve radar istasyonu olmak üzere, 60’dan fazla hava savunma sistemini kaybetti. Görünüşe göre, gerçek kayıplar daha fazla ve savaş öncesi hava savunma sistemlerinin toplam sayısının yüzde 30-40’ı civarında. Bununla birlikte, Volodimir Zelenskiy’nin Ukrayna’nın ihtiyaç duyduğu hava savunma sistemlerinin sadece yüzde 10’una sahip olduğuna ilişkin açıklaması da gerçeği yansıtmıyor.

Fakat ne olursa olsun, Batı’nın gönderdiği askeri yardımların içerisinde hava savunma sistemleri oldukça mütevazı yer kaplıyor. İlk başta müttefikler kısa menzilli taşınabilir uçaksavar sistemlerine ağırlık verdiler ve Kiev’i Slovakya, Bulgaristan ve Yunanistan gibi NATO ülkelerinin elinde olan eski Sovyet üretimi sistemleri Ukrayna’ya aktarmaya ikna etmeye çalıştılar.

Rusya’nın sonbahardaki saldırılarına kadar Ukrayna’nın aldığı hava savunma sistemleri çok değildi: Slovakya’dan bir S-300 PMU bölüğü ve 40 füze, Almanya ve İngiltere’den birkaç düzine kundağı motorlu Gepard ve Stormer uçaksavar sistemi, Çekya ve ABD’den Strela-10 ve Osa gibi eskimiş Sovyet üretimi birkaç sistem. Ancak 10-11 saldırılarının hemen ertesi gün ABD Genelkurmay Başkanı Mark Milley, Ukrayna’nın daha etkili bir hava savunma sistemi inşa etmesine yardım edeceği sözünü verdi.

Ekim ayında Ukrayna Almanya’nın vaat ettiği 4 adet IRIS-T SLM hava savunma kompleksinden birini aldı. Kompleks, yaklaşık 1500 hedefi 250 kilometreye kadar otomatik olarak takip edebilen gelişmiş TRML-4D çok işlevli mobil radar ile birlikte teslim edildi.

IRIS-T Kiev bölgesine konuşlandırıldı. Ukrayna yönetiminin bildirdiğine göre, savaş koşullarında bu sistem 10 füzeden 9’unu etkisiz hale getirebiliyor.

Kasım ayının başında Ukrayna’ya vaat edilen 8 adet Amerikan-Norveç üretimi, orta menzilli modern hava savunma sistemi NASAMS’lardan ikisi geldi. NASAMS’ın standart füzesi AIM-120 AMRAAM’ın NATO ülkelerinde en yaygın uçaksavar füzesi olması çok önemlidir. Füze savunma sistemi toplamda 4 ayrı füzeyi ateşleyebiliyor.

Batılı müttefikler Ukrayna’ya Hawk, Crotale, Avenger gibi birkaç tür uçaksavar sistemi daha vaat etti. Ancak Kiev ısrarla istediği sistemleri alamadı ve yakın gelecekte de alması mümkün görünmüyor.

Savaşın başında Ukrayna’ya İsrail’in “Demir Kubbe” sistemlerinin verilmesi gerektiği tartışılıyordu. Cumhurbaşkanı Zelenskiy İsrail milletvekillerinden bizzat ricada bulunmuş ve Rusya füze saldırılarından korunmak için destek istemişti. Ancak İsrail silahlarıının teslimatı siyasi kısıtlamalara tabi ve “operasyonel gerekçelerle” şimdilik mümkün değil. Ayrıca, “Demir Kubbe” Rus cephaneliğinde bulunan balistik ve süpersonik füzelere karşı dayanıklı değil, kompleksin kendisi ise Ukrayna’dan çok daha küçük ülke, tamamen farklı bir radar kapsamı konfigürasyonu ve yoğunluğu için tasarlanmıştır.

Ukrayna yetkililerinin ve yabancı uzmanların sürekli bahsettiği bir diğer sistem ise Amerikan Patriot kompleksleridir. Ancak sorun şu ki, Patriot çok pahalı, teknolojik olarak karmaşık, işletme ve bakım koşulları açısından oldukça zor bir sistem. Bir Patriot’un maliyeti yaklaşık 1 milyar dolar ve 70 kalifiye eleman gerektiriyor.

Ukraynalılar “Patriot”ların yerine onun Avrupa’daki muadili olan SAMP-T sistemlerini elde etmeye çalışıyorlar. İtalya bu sistemleri yeni askeri yardım paketi içerisinde vermeye hazır olduğunu bildirdi, ancak ne teslimat süresi, ne de sistem sayısıyla ilgili bir açıklama yapmadı.

Ukrayna hava sahasını korumak için ne yapılmalı?

Savaşın her aşamasında Ukrayna’nın Batılı müttefikleri Rus ordusunun eylemlerine karşı nispeten hızlı ve etkili çözümler bulmayı başardılar. Savaşın ilk aylarında bu çözümler tanklara ve daha düşük yükseklikte uçan hava araçlarına karşı taşınabilir füze sistemleriydi. Yaz mevsiminde Ukrayna Silahlı Kuvvetleri Rusya’nın topçu sistemleri saldırılarına cevap verme ihtiyacı duyunca bu sefer çeşitli uzun menzilli roket sistemleri göndermeye başladılar. Bu sistemler mühimmat depolarına ve kontrol noktalarına yüksek hassasiyetli saldırılarla Rusya’nın avantajını ortadan kaldırdı.

Şimdi kışın operasyonel duraklamaya yaklaşan operasyonun ana başlığı Ukrayna hava sahasının güvenliği için verilen savaş. Şimdilik Ukrayna hava savunma sistemleri Rus hava araçları ve füzeleri ile nispeten başarılı mücadele ediyor, ancak toplu füze fırlatmalarına, balistik ve süpersonik füzelere direnebilecek güçte değil. Modern Batı sistemlerinin teslimatının bu durumu değişmesi de çok zor.

Birincisi, orta menzilli sistemler ve tek parti halinde veriliyor, çünkü hava savunma sistemleri kural olarak mevcuttan temin edilemez, zira bu kendi savunmasını zayıflatmak anlamına gelir. Bu sistemleri sipariş etmek, üretmek, gerekli personelini eğitmek, teslim etmek, konuşlandırmak gerekiyor ve bütün bunların hepsini savaş koşullarında yapmak gerekiyor…

İkincisi, müttefiklerin tamamen farklı teknik-taktik ve operasyonel özellikli hava savunma sistemlerini Sovyet döneminin kademeli konturunun “üstünde” ortak sisteme entegre etmeleri gerekiyor.

Ukrayna’ya yardımın başka yolu öngörülmüyor: NATO güçlerinin uçuşa yasak bölge uygulaması gerilimin yükselmesi ve savaşın boyutlarının genişlemesi riski dolayısıyla imkansız, Ukrayna hava sahasında Rus füzelerini NATO üyesi ülkelerde konuşlu hava savunma sistemleri ile düşürmek ise teknik olarak imkansız.

Ancak öte yandan, tüm bu askeri harekat boyunca Rusya tarafı füze darbelerinin sürekliliğini ve yoğunluğunu bırakın ayları, haftalarca bile sürdüremedi. Muhtemelen füze stokları tükeniyor. Belli siyasi kısıtlamaların da olduğu görülüyor.

İran’ın “Geran-2”lerinin kullanılmasının durumu değiştireceği de pek inandırıcı değil. Tarih, savaşın maliyetini sivil halka aktarmaya yönelik terörist girişimlerin hiçbir zaman özel askeri kazanım sağlamadığını gösteriyor. Rusya’nın almaya hazırlandığı İran balistik füzeleri “Fateh 110” ve “Zolfaghar” ise Ukrayna’nın durumunu ciddi şekilde kötüleştirebilir. Bunlardan hiçbir etkili savunma mümkün değil.

Her halükarda Kremlin, yeni silahlar temin etmek için vereceği haftalar veya aylar süren göreceli sessizliğin ardından çeşitli türlerde 50-100 uzun menzilli füze ve “mermi uçaklar” ile periyodik büyük saldırılar gerçekleştirme fırsatını uzun süre elinde tutacak.

Tartışma