gdh'de ara...

Rusya-Ukrayna çatışmasının kazananı: Türkiye

Ukrayna'daki çatışmanın potansiyel bir kazananı: Türkiye.

1. resim
27.08.2022

Ukrayna'daki savaş, yaptırımların neden olduğu yüksek enerji ve emtia fiyatları yoluyla Avrupa ekonomilerini etkilemeye devam ederken, çatışmanın potansiyel bir kazananı ortaya çıkıyor: Türkiye.

Avrupa ve Asya'nın kavşağında yer alan ve Karadeniz'i Akdeniz'e bağlayan Türkiye, bir yanda da ABD, AB ve Rusya arasındaki mevcut ihtilaftaki en önemli aktörlerden birisi konumuna geldi.

Yıllarca müttefiklerinin düşmanlıklarını kazanan Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şu anda ileriye dönük en verimli yolun ülkenin stratejik konumunu kendi lehine kullanmak olduğunu fark etti.

Rusya'nın Batı'ya giden tek köprüsü

Türkiye, hava sahasını Rusya'ya kapatmayan veya ülkeye ekonomik yaptırımlar uygulamayan tek NATO üyesidir. Sonuç olarak, Türkiye Rusya ile ticaret patlaması yaşıyor.

İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği Başkanı Çetin Tecdelioğlu, Rusya'nın artık Avrupalı şirketlerden tedarik edemediği şeyler nedeniyle Türk ürünlerine olan talebin arttığını ve Türk şirketlerinin Avrupa şirketlerden çok Rusya'ya tedarik sağlamaya çalıştığını belirtti.

Çetin Tecdelioğlu; “

Tam tersi olarak; Almanya, İtalya ve Fransa da Rusya'dan alamadıklarını bizden alıyorlar. Ayrıca birçok AB firması ürünlerini Türkiye üzerinden Rusya'ya satmayı planlıyor.”

açıklamasında bulundu.

ABD'nin Tayvan'da savaş tamtamlarını çalmaya devam etmesi ve AB'deki küçük ortakları ile Çin'i kavgaya sürüklemesi durumunda aynı durum Çin için de gerçekleşebililir. Ve Türkiye bu rolü doldurmak için kendisini iyi bir şekilde konumlandırmaya devam ediyor.

Zor bir dengeleme politikası

Ankara Moskova ile ilişkileri sürdürürken aynı zamanda, Ukrayna'ya insansız hava araçları başta olmak üzere askeri donanım satmaya da devam ediyor. Türkiye, aynı zamanda NATO'daki en büyük ikinci orduya sahip ve ABD askeri üslerine de ev sahipliği yapıyor.

Suriye, Libya ve Dağlık Karabağ'da, Rusya ile karşı karşıya gelen Türkiye, ekonomik olarak ie Rusya ile iyi ilişkilerini hiç bozmadı. Turizminin yaklaşık dörtte birini, gaz ihtiyacının üçte birinden fazlasını ve tahılının yüzde 80'ini Rusya ve Ukrayna'dan karşılayan Türkiye kendi çıkarları doğrultusunda iki ülke arasında denge politikası izlemeye devam ediyor.

ABD ve NATO'nun yanlış adımları Rusya ve Türkiye'yi yakınlaştırdı mı?

Ankara, NATO'dan ve ABD'den birçok kez Türkiye'ye erken uyarı sistemleri ve Patriot füzeleri yerleştirmesini istedi. Ancak bu hiçbir zaman gerçekleşmedi.

ABD güvenlik uzmanları Jim Townsend ve Rachel Ellehus;

"NATO'nun böylesine tehlikeli bir bölgedeki Türkiye'nin savunma konusundaki hassasiyetini dikkate almaması, Ankara'yı farklı seçeneklere yönlendirdi."

tespitinde bulunuyor.

Türkiye, coğrafyası itibariyle NATO'nun en önemli ülkesi olmasına rağmen, batılı ortakları tarafından görmezden gelindiğini hissetti. AB üyeliği talebi neredeyse imkansız hale gelmişti ve istediği askeri donanımları ABD ve NATO'dan alamıyordu.

Bütün bu nedenler sebebi ile Türkiye, özellikle 2017'den sonra bu konularda Rusya'ya döndü ve Rus S-400 füze savunma sistemlerini satın aldı. Buna karşılık ABD, Türkiye'yi F-35 programından ihraç etti ve ülkenin savunma sanayi örgütü ve liderlerini yaptırımlara tabi tuttu.

ABD-Türkiye ilişkilerinde, ABD'nin Suriye'deki Kürt milis grubu YPG ile işbirliği ve Türkiye'deki 2016 darbe girişimi konusundaki anlaşmazlıkların ardından gelinen en dip nokta buydu.

Erdoğan NATO'ya katılmak isteyen yeni üyelere muhalefetini dile getirdiğinde NATO hazırlıksız yakalandı. Türkiye, Finlandiya ve İsveç'ten terörist olarak nitelendirdiği kişilerin iade edilmesi ve Helsinki ve Stockholm'deki yasaların Türkiye'ye silah satışına izin verecek şekilde ayarlanması da dahil olmak üzere çeşitli tavizler istedi.

Ayrıca Washington'dan F-16 talep etti. ABD, Ankara'ya F-16 satmaya hazır görünüyor.

Çok mu geç olacak?

Ankara ve Moskova daha güçlü bağlar kurmaya devam ediyor ve bu geçici olmayabilir. Türk-Rus ekonomik bağlarını artık inşaat, turizm, tekstil, meyve ve sebze dahil birçok alanda giderek genişliyor.

Türkiye'nin “Doğu-Batı” çatışmasında kilit rol oynayan bir oyuncu olarak statüsü düşünüldüğünde, Erdoğan için bundan daha iyi bir fırsat olamazdı.

Diğer yandan Türkiye'nin son 11 yılı Esad'ı devirmek için harcamasına rağmen, artık yakınlaşma sağlaması yine Erdoğan'a fayda sağlayabilir. Türkiye'deki milyonlarca Suriyeli geri göndermesi Erdoğan'ın elini güçlendirecektir.

Ayrıca Erdoğan, Esad'la barış yaparak, kuzeydoğu Suriye'de kurulmak istenen bir Kürt devletini önlemeye odaklanabilir.

Batılı liderler Türkiye'nin her iki tarafı idare etmesinden dolayı ayak diretebilirler. Ancak gerçek şu ki, tercih ettikleri herhangi bir cezalandırma yöntemi ile Türkiye'ye yapabilecekleri bir şey yok.

Centre for Eastern Studies'de yayımlanan analiz gdh.digital tarafından çevrilmiştir.