gdh'de ara...

Türkiye imajını güçlendirirken Türkiye'ye silah satışına itirazlar sürüyor

Ankara'nın Rusya ile Ukrayna arasında sürmekte olan ihtilaftaki arabulucu rolüne ve ABD ile bağları canlandırma çabalarına rağmen, ABD'nin Türkiye'ye silah satışına karşı çıkanların Washington'da harekete geçmesi, yaşanacak olan zorlu bir sürecin altını çiziyor.

1. resim
20.05.2022

ABD'nin Türkiye'ye silah satışına karşı çıkanların Washington'da harekete geçmesi, Ankara'nın Rusya ile Ukrayna arasında sürmekte olan ihtilaftaki arabulucu rolüne ve ABD ile bağları canlandırma çabalarına rağmen, yaşanacak olan zorlu bir sürecin altını çiziyor.

İsmini vermek istemeyen ve silah satışıyla ilgilenen bir kongre yardımcısı, Middle East Eye'a verdiği demeçte,

"Biz ve Kongre'deki diğer bir çok kişi, Türkiye'nin bir silah anlaşmasını ilerletmek için Ukrayna'daki savaşı kullanmadığından emin olmak istiyoruz."

açıklamasında bulundu.

Çarşamba günü Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, New York'ta ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile görüştü ve bu görüşmede Türkiye'nin F-16 savaş uçağı satın alma talebinin gündemin üst sıralarında yer aldığı belirlendi.

Çavuşoğlu'nun ziyareti, Yunanistan Başbakanı Kyriakos Miçotakis'in, Kongre'yi Türkiye'ye silah satışına karşı uyardığı Washington gezisinin hemen ardından geldi.

Yunanistan ile ABD arasındaki bağlar son yıllarda güçlenirken, Türkiye ile olan ilişkiler yıprandı. ABD'nin Rusya'dan S-400 füze sistemi satın almasının ardından Türkiye'ye uyguladığı yaptırımlar, özellikle Yunanistan ve Türkiye'nin rakip olduğu Suriye, Kafkaslar ve Doğu Akdeniz'deki dış politika farklılıklarının yanı sıra ilişkilere de zarar verdi.

Miçotakis, Türkiye'nin Yunan adaları ve deniz sınırları üzerindeki egemenlik iddialarına ve kendi sınırlarının ihlallerine atıfta bulunarak,

"Odak noktamızın Rus saldırganlığını yenmeye yardım etmek olduğu bir zamanda NATO'nun ihtiyaç duyduğu son şey, NATO'nun güneydoğu kanadındaki bir başka istikrarsızlık kaynağıdır. Doğu Akdeniz ile ilgili savunma alım kararları verirken bunu dikkate almanızı rica ediyorum."

açıklamasında bulundu.

Geçen ay Biden Yönetimi, Kongre'ye Türkiye'ye silah satışını onaylamalarını isteyen gayri resmi bir mektup gönderdi. İlk olarak Wall Street Journal tarafından açıklanan mektup; füzeler, radar ve diğer teçhizatların Türkiye'ye satışına onay verilmesi için bir talep içeriyor.

MEE'ye konuşan Kongre yardımcısı,

"Bu mektup Kongre'de çok fazla hayal kırıklığı ve eleştiriyle karşılandı"

ifadelerini kullanıyor.

Bu yaklaşımlara rağmen Biden yönetimi, Türkiye ile daha büyük bir anlaşma için sinyal de verdi. Biden Mart ayında Kongre'ye, Türkiye'ye F-16'ların ve modernizasyon kitlerinin satışının ABD'nin ulusal güvenlik çıkarlarına hizmet edeceğini ve NATO'nun uzun vadeli hedeflerini destekleyeceğini belirten bir mektup gönderdi.

1952'den beri NATO üyesi olan ve ittifakın en büyük ikinci ordusuna sahip olan Türkiye, Ukrayna savaşında kilit bir oyuncu olarak ortaya çıktı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kiev'in egemenliğinin güçlü bir destekçisidir. Ankara, Ukrayna'ya silahlı insansız hava araçları gönderdi ve Boğaz'ı Rus savaş gemilerine kapattı. Ayrıca kendisini çatışmada arabulucu olarak konumlandırdı.

Bu hamleler, Türkiye'nin NATO'nun güney kanadında Rusya'ya karşı bir siper olduğu Soğuk Savaş dönemini hatırlatarak, Türkiye'nin NATO ittifakında bir temel taşı olarak imajını güçlendirdi.

ABD'nin eski Türkiye büyükelçisi ve şu anda Wilson Center'da görev yapan James Jeffrey, MEE'ye verdiği demeçte,

"Türkiye'nin Ukrayna'daki rolü her açıdan olağanüstüydü. Çatışma herkesi şu noktaya getirdi: ABD, İran ve Rusya gibi bu bölgedeki güçlere karşı çıkmak isteniyorsa Türkiye'ye ihtiyacımız var. Bu yönetim, Türkiye'nin stratejik olarak önemli olduğunu anlıyor"

ifadelerini kullandı.

Mart ayında Erdoğan, Biden'la yaptığı telefon görüşmesinde Türkiye'nin savunma sanayisine yönelik "haksız" yaptırımların kaldırılmasını ve F-16 savaş uçaklarının satışını hızlandırmasını söyledi.

Geçtiğimiz Çarşamba günü ise Türkiye, Finlandiya ve İsveç'in NATO ittifakına katılımıyla ilgili müzakerelerin başlamasını engelleyerek NATO'daki nüfuzunu kullanma konusunda stratejik bir adım attı.

Ankara bu iki ülkeden NATO'ya katılma desteği karşılığında, "terörist" olarak tanımladığı 30 kişiyi iade etmesini ve ülkelerde yaşayan militan yapıları çökertmesini talep ediyor.

Analistler, Türkiye'nin ABD ile pazarlık yapmak için kendisini daha iyi konumlandırmaya çalıştığını belirtiyor.

Savunma odaklı ilişki

Washington'un Ankara'yla büyük bir anlaşma yapacağına dair konuşmalar, Washington'daki tarafların yanı sıra Türkiye'nin komşularını endişelendiriyor.

Çok sayıda kişi hâlâ ABD'nin, Türkiye'nin 1974'te Doğu Akdeniz'deki Kıbrıs adasını işgaline göz yumduğuna inanıyor.

Yunan, Kürt ve Ermeni gruplar tarihsel olarak Ankara'ya silah satışına her zaman karşı çıktılar ve Kongre'nin son birkaç yıldır yeni anlaşmalara yönelik kısıtlayıcı yaklaşımını bir zafer olarak kabul ettiler.

Cuma günü Amerikan Yunan Enstitüsü tarafından Biden'a gönderilen bir mektupta, Türkiye'ye silah satışı "stratejik yanlışlığın zirvesi" olarak nitelendirdi. Mektupta,

"Türkiye kendisini, Rusya ile Ukrayna arasında bir 'arabulucu' olarak tanıttı. Ancak Türkiye, bir arabulucu değil bir çıkarcı"

ifadeleri kullanıldı.

ABD Kongresi'ndeki 130'dan fazla üyeye sahip olan Helen Grubu da uzun süredir Türkiye'ye silah satışlarına karşı olan muhalefetin başını çekiyor.

Grubun eşbaşkanlarından Cumhuriyetçi Kongre Üyesi Gus Billirakis, Türkiye'ye "herhangi bir silah satışına şiddetle karşı" olduğunu söyledi. Demokrat Kongre Üyesi Chris Pappas ise "F-16'ların veya diğer Amerikan yapımı silahların Erdoğan'ın eline geçmesini önlemek için herşeyi yapacağız." açıklamasında bulundu.

Kongre'nin yanı sıra, Biden'in parti üyeleri de silah satışları konusunda olumsuz tavır içerisinde.

Senatör Chris Van Hollen, geçen yıl Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki eylemlerini eleştirerek Türkiye'yi kınamıştı.

Türkiye'ye şüpheyle yaklaşan en öndeki isim ise, Senato'nun Dış İlişkiler Komitesi'ne başkanlık eden Demokrat Bob Menendez. Menendez geçen yıl yaptığı açıklamada; "Kişisel olarak Türkiye'ye F-16 verilmesini desteklemiyorum" ifadelerini kullanmıştı.

Biden yönetiminin bu yıl içinde F-16 satışını Kongre'ye resmi olarak bildirmesi bekleniyor ve analistler bunun, iki ülke arasındaki ilişkide "ya yap ya da öl" anı için zemin hazırlayabileceğini söylüyor.

Middle East Eye'de yayımlanan analiz gdh.digital tarafından çevrilmiştir.