gdh'de ara...

Türkiye-Kazakistan SİHA anlaşması Orta Asya ülkeleri için önemli bir dayanak

Kazakistan ile yapılan savunma anlaşması, Kazakistan'da siyasi nüfuz ve ekonomik hakimiyet için rekabet eden ve kendi insansız hava araçlarına sahip olan Çin ve Rusya karşısında, Türkiye'nin önemli bir kazancıdır. Bu ortak üretim tesisi, Orta Asya'ya ve eski Sovyet cumhuriyetlerine savunma sanayii için bir dayanak olabilir.

1. resim
12.05.2022

Türkiye ve Kazakistan; Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Tokayev'in Ankara'ya yaptığı ilk resmi ziyareti sırasında, Türkiye'nin ANKA insansız hava araçlarını Kazakistan'da ortak üretmek için bir anlaşma imzaladı.

Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ) ile devlete ait Kazakistan Mühendislik arasında imzalanan mutabakat zaptı; orta irtifa, uzun ömürlü, insansız hava aracı ANKA'nın, Türk ve Kazak uzmanlar tarafından ortak üretilmesini öngörüyor. Bu, enerji zengini Orta Asya devletini bölgede Türkiye dışında insansız hava araçlarını üreten ilk ülke yapıyor.

TUSAŞ'tan yapılan açıklamaya göre taraflar ortak üretimin yanı sıra insansız hava araçlarının montajını ve üretim teknolojilerini Kazakistan'a devretmeyi planlıyor.

Geçen yıl Türkiye, Mayıs ayında yapılan bir savunma anlaşmasının ardından Kazakistan'a üç adet ANKA insansız hava aracı sattı. Ayrıca Türkiye aynı tarihlerde, üç adet ANKA insansız hava aracının da 80 milyon dolarlık bir anlaşmayla Tunus'a satıldığı bildirmişti.

Online Defense Portal Genel Yayın Yönetmeni Özgür Ekşi Al- Monitor'e verdiği demeçte;

"Kazakistan ile yapılan bu anlaşma, Kazakistan'da siyasi nüfuz ve ekonomik hakimiyet için rekabet eden ve kendi insansız hava araçlarına sahip olan Çin ve Rusya karşısında, Türkiye'nin önemli bir kazancıdır. Bu ortak üretim tesisi, Orta Asya'ya ve eski Sovyet cumhuriyetlerine savunma sanayii için bir dayanak olabilir."

ifadelerini kullandı.

Ekşi, ANKA insansız hava araçlarının uzun süredir Ankara ile Astana arasındaki savunma sanayi gündeminin bir parçası olduğunu belirterek;

“Türkiye'nin insansız hava araçları, neredeyse on yıl önce Kazak Savunma Fuarı Kadex'te, Kazak ordusunun dikkatini çekti. Kazakistan, büyük ama az nüfuslu bir ülke ve hava sahasını kontrol edebilmek istiyor. Orta irtifada uçan, geniş bir alanı kontrol edebilen ve havada uzun süre kalabilen bu insansız hava araçları, Kazakların keşif ve gözetleme ihtiyaçlarına çok uygun”

tespitini paylaştı.

Ortak yapım duyurusu, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Tokayev arasında 10 Mayıs'ta imzalanan “gelişmiş stratejik ortaklık” muhtırasının hemen ardından geldi. İki cumhurbaşkanı ayrıca, iletişim ajansları arasındaki işbirliği ve askeri istihbarat gibi birbirinden çok farklı alanlarda 15 anlaşmanın imzalandığını açıkladı.

Ankara merkezli Foreign Policy Institute'de profesör Hüseyin Bağcı Al-Monitor'a;

“Tokayev'in göreve başladığından bu yana yaptığı bu ilk devlet ziyareti, iki ülke arasında güveni artıran bir ziyaret oldu. Tokayev, akıl hocası Nursultan Nazarbayev ile olduğu gibi Türkiye ile ikili ilişkilerin kendisi için bir öncelik olmaya devam edeceğinin sinyallerini verdi. Tokayev'in ziyareti, Türkiye'ye Astana ile stratejik ortaklığını yeniden pekiştirme ve Kazakistan'ın Türk Devletleri Örgütü'ndeki kilit rolünü yeniden teyit etme fırsatı verdi." 

açıklamasında bulundu.

İkili ilişkilerin kurulmasının 30. yıldönümü münasebetiyle yapılan ziyaret, karşılıklı iltifatlar ve diplomatik nezaketlerle doluydu.

Erdoğan;

“Az önce imzaladığımız ortak muhtıra ile işbirliğimizi gelişmiş stratejik ortaklık düzeyine çıkardık. Ortak tarihlerinden, dillerinden, dinlerinden ve kültürlerinden güç alan Türkiye ve Kazakistan, uzun yıllara dayanan ilişkilere sahip iki kardeş ülkedir."

derken, Tokayev ise Türkiye'yi Kazakistan için çok önemli bir stratejik ortak, Erdoğan'ı ise “vizyon sahibi, bilge ve saygın bir devlet adamı ” olarak nitelendirdi.

Görüşmeyi değerlendiren bir diğer uzman, Londra Üniversitesi'nden Royal Holloway oldu. Holloway Al-Monitor'a verdiği demeçte;

"Tokayev'in Kazakistan'ın “terör tehdidi” olarak adlandırdığı şeyin üstesinden gelmesine yardımcı olmak için Rus Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü'ne (CSTO) başvurması, Türk Devletleri Örgütü'nün ve Türkiye'nin liderlik rolünü baltaladı."

ifadelerini kullanarak bu görüşmenin önemine dikkat çekti.

Ukrayna krizi ve iki ülkenin Ukrayna'nın egemenliğine ve toprak bütünlüğüne verdiği önemle ilgili de konuşan Erdoğan, iki ülkenin aynı tarafta olduğunu belirtti. Ukrayna krizinin Türk devletleri arasında hem ikili düzeyde hem de Türk Devletleri Teşkilatı bünyesinde “dayanışma ve işbirliği” ihtiyacını gösterdiğinin altını çizdi.

2009 yılında “Türk Konseyi” adı altında kurulan Türk Devletleri Teşkilatı, Nazarbayev tarafından güçlü bir şekilde desteklendi. Türk Devletleri Teşkilatı'nın kurucu üyeleri Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan ve Kırgızistan'dan oluşuyor. Özbekistan 2019 yılında, Türkmenistan ise geçen yıl düzenlenen İstanbul zirvesinde gözlemci olarak örgüte katıldı. Diğer yandan AB üyesi olan Macaristan'ın da gözlemci statüsü bulunuyor.

Al Monitor'de yayımlanan analiz gdh.digital tarafından çevrilmiştir.