gdh'de ara...

Türkiye'nin Suriye'ye yapacağı operasyon ABD'nin bölgedeki konumu için felaket olacak

Türkiye'nin olası operasyonu, Washington'un bir bütün olarak Ortadoğu'daki konumu için felaket olacak.

1. resim
27.07.2022

Suriye'ye yapılacak olan yeni bir Türk operasyonu SDG'yi ve Özerk Yönetim'i zayıflatacak ve bu kurumların ABD'ye olan güvenini sarsacaktır.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bir kez daha Suriye'ye bir askeri operasyon yapmakla tehdit ettikten sonra, bölgedeki yerel liderler, siyasi partiler ve sivil toplum aktivistleri, Erdoğan'ın bu planı uygulayacağından ve terörle mücadele bahanesiyle Münbiç ve Tel Rıfat'ı işgal edeceğinden giderek daha fazla endişe duymaya başladılar.

ABD'li yetkililerin, Türkiye'nin eli kulağında olan operasyonlarına karşı yaptığı açıklamaların başarılı olması pek olası değil. Ve sonuç olarak bu operasyon, Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi'nin ve Suriye Demokratik Güçlerinin (SDG), ABD'nin liderliğine olan güvenini daha da sarsacak gibi görünüyor.

Erdoğan'ın açıklamasına göre hedef alınacak bölgeler Tel Rıfat ve M4 otoyolu üzerinden Fırat'a bağlanan Menbiç. Yıllardır SDG'nin kontrolünde olan bu iki bölge çok sayıda yerinden edilmiş kişiye ev sahipliği yapıyor.

Türkiye'nin olası saldırısı, şimdiye kadar toplumun farklı kesimleri arasındaki çatışma ve huzursuzluğun azaldığı bu alanlarda çeşitli gerilimlere ve sürtüşmelere neden olabilir. Böyle bir senaryo bölgedeki özerk yönetimi zayıflatacak ve şu anda bu Arap grupları içeren SDG'nin bütünlüğünü sarsacaktır.

Daha önemlisi ise böyle bir sonuç, Washington'un bir bütün olarak Ortadoğu'daki konumu için felaket olacak, müttefiklerine ABD ile çalışmanın belirsiz bir iş olduğuna dair bir mesaj daha gönderecek ve SDG güçlerini Washington'a bağlı olmanın alternatifleri hakkında yeniden düşünmeye sevk edecek.

Artık pek çok kişi, Ortadoğu'nun krizlerini çözmenin anahtarının artık ABD'de olmadığını ve Washington'un sorunlar büyüdüğünde müttefiklerini feda edeceğini düşünüyor. Bu düşünce, Washington'un uluslararası siyasi arenadaki yıldızını söndürürken Moskova ve Pekin'i savunanlara da güven veriyor.

Bölgedeki halk, Türkiye'nin olası bir operasyonunda Washington'un kendilerini tekrar terk ettiğini düşünürlerse, Özerk Yönetim ve SDG'nin Washington ile bağlarını sürdürmesine de izin vermeyecektir.

Böyle bir durumda SDG'nin Suriye siyasi alanında nüfuzunu kaybetmesi de muhtemeldir. SDG ve Özerk Yönetim, Moskova ve Şam'ın taleplerine uyma konusunda muhtemelen daha istekli hale gelecek. Rusya görünüşte bölgeyi daha iyi korumak için askeri varlığını güçlendirecek ve bu da bölgenin ABD destekli uluslararası koalisyondan uzaklaşmasını hızlandıracaktır.

Türkiye'nin kuzeydoğu Suriye'ye yönelik potansiyel operasyonu uzun zamandır yapım aşamasında ve vazgeçilmesi pek olası değil. Washington sessiz kalır ve bu saldırıyı önlemek için harekete geçmezse, bütün bu sonuçlara sürpriz olduğunu iddia edemez.

Sonuç olarak eğer Washington, bölgedeki müttefikini desteklemek istiyorsa, bu istikrarsız bölgeye askeri ve ekonomik destek sağlamaya devam ederken, alternatifleri teşvik etmeye ve Türkiye'ye baskı yapmaya çalışmalıdır.

Washington Institute'de yayımlanan analiz gdh.digital tarafından çevrilmiştir.