gdh'de ara...

Ve İmamoğlu pes etti

Kılıçdaroğlu’nun adaylığı önündeki en büyük engel İmamoğlu saf dışı bırakıldı.

1. resim
27.07.2022

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Habertürk TV’ye yayına çıkacağını öğrendiğimde dikkat kesilmiştim. 

Çünkü;

  1. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir gün önce TRT ortak yayınına katılacaktı. Bu açıklanmış olmasına rağmen İmamoğlu’nun bir gün sonra Habertürk’te ağırlanması dikkat çekiciydi. 
  2. İmamoğlu Millet İttifakı’nın potansiyel adayıydı. Adaylık yarışından geri çekildiğine ilişkin de her hangi bir işaret vermemişti. 
  3. Kılıçdaroğlu’nun İmamoğlu ile anlaştığı iddiaları ortalıkta dolaşıyordu. Ancak bu konuda bir açıklama yapılmamıştı. 
  4. İmamoğlu ile ilgili yayına çıkmasını gerektirecek sıcak bir gündem yoktu. “Bu da nereden çıktı” yorumlarına yol açabilirdi. 
  5. O yayında yeni bir şey olmalıydı. İmamoğlu Habertürk yayınında ya adaylığı ile ilgili bayrak açacak ya da adaylıktan vazgeçtiğine ilişkin güçlü bir işaret verecekti. 
  6. Üstelik araştırmalarıma göre yayın teklifi kanaldan gitmemiş, İmamoğlu’nun kendisi yayına çıkmak istemişti.

Yani bir şeyler pişiyordu. 

Yayın bu yüzden önemliydi. 

İzledim. 

Ve İmamoğlu yaptığı açıklamalarla adaylık süreciyle ilgili çok belirgin işaretler verdi. 

Özetlersek… 

Havlu attı. 

“Kılıçdaroğlu’nun neferiyim” dedi. 

Kendi cümlelerinden aktaralım. 

Önce olası adaylığıyla ilgili değerlendirme yapıyor İmamoğlu.

“En 7-8 kez ‘Benim böyle bir niyetim yok’ dedim. Benim sorumluluklarım var, İstanbul'a layıkıyla hizmet etmek” diyor. Bu cümlede Kılıçdaroğlu’nun İmamoğlu’nun önünü kapamak için oluşturmaya çalıştığı algının izleri var. Ne diyordu Kılıçdaroğlu? “Belediye başkanlarımız aday olmayacak, aday olurlarsa o şehirleri kaybederiz. Onların işi şehirlerine hizmet etmek”

diyordu.  

İmamoğlu’nun en çok tartışılan işlerinden biri Karadeniz gezisiydi. “Bütün bunlardan genel başkanımızın haberi var” dedi İmamoğlu ve şu ilginç cümleyi kurdu: “Ekrem İmamoğlu'ndan Genel Başkanımıza daha yakın bir nefer olamaz.”

Yani “Kılıçdaroğlu’nun neferiyim” diyor İmamoğlu. Bir sonraki cümlede 6’lı masanın alacağı karara atıf yaparak yine de bir açık kapı bırakıyor. “Altılı masanın kararına bizim nefer olmamız düşer” diyor. Önce Kılıçdaroğlu’nun sonra 6’lı masanın alacağı kararın neferi. Bu “6’lı masa beni aday gösterirse aday olurum” demek anlamına da gelebilir. Ancak bir önceki cümlede Kılıçdaroğlu’na sadakatini vurgulayarak kendisini ilk kez açık ve net bir şekilde bağlıyor İmamoğlu. 

Nitekim 6’lı masanın da işi zor. 

6’lı masa kimi aday gösterecek, 6’lı masadan kaç aday çıkacak, bunların hepsi soru işareti. 

6’lı masanın iki aktörü Babacan ve Davutoğlu artık kamuoyu önünde, basın üzerinden sert bir şekilde tartışıyor. 

Bu tartışma nereye kadar gidecek? 

6’lı masa 5’li yoksa 4’lü masaya mı dönüşecek?

Ortada büyük bir belirsizlik var. 

Netlik kazanan durum ise Kılıçdaroğlu’nun adaylığı önündeki en büyük engel olan İmamoğlu’nu saf dışı bırakmış olması. 

Kılıçdaroğlu’nun bundan sonraki hedefi adaylığı konusunda negatif bir tutum ortaya koyan İYİ Parti lideri Akşener’i ikna etmek olacak.