gdh'de ara...

2 bin 779 cep telefonuyla Guinness Rekorlar Kitabı'na girdi

Türkiye'de 1990'lardan itibaren kullanılmaya başlayan 150 farklı modelde 2 bin 779 cep telefonunu biriktirerek Guinness Rekorlar Kitabı'na giren Ekrem Karagüdekoğlu, Guinness sertifikasıyla tescillendirdiği dünyanın en büyük koleksiyonunu evinde sergiliyor.

1. resim
11.03.2022

Amerikalı Mucit Alexander Graham Bell'in telefonun icadı ve yardımcısı Thomas Watson'la 10 Mart 1876'da yaptığı ilk telefon görüşmesinin üzerinden 146 yıl geçti. 1990'lı yıllarda hayatımıza girdiğinde SMS bile alıp gönderilemeyen cep telefonları hızla gelişerek yaşamın vazgeçilmez bir parçası haline geldi.

Elektronik teknisyenliği yapan Karagüdekoğlu, evinin 2 odasını tutku haline dönüştürerek topladığı cep telefonu koleksiyonuna ayırdı.

Koleksiyonunda cep telefonları dışında, 1984'ten kalma cihazlar da olduğunu söyleyen Karagüdekoğlu, tuşlu telefonları biriktirerek oluşturduğu koleksiyonunda akıllı telefonların da yer aldığını anlattı.

Guinness Rekorlar Kitabı

Karagüdekoğlu, ülkesini tanıtmak ve koleksiyonunu dünyaya göstermek için 1 Eylül 2021'de Guinness Rekorlar Kitabı'na yaptığı başvurunun 5 Ekim 2021'de onaylandığını anlattı.

Başvurunun ardından kuralları içeren bir e-posta gönderildiğini aktaran Karagüdekoğlu, "Hazırlıklarımı bitirip 10 Aralık 2021'de istenilen kanıtları Guinness resmi web sitesine yükledikten sonra 11 Ocak'ta Guinness yetkilileri rekorumu tescil ettiğini e-posta ile bildirdi. Londra'dan kargoyla gönderilen Guinness sertifikam 1 Şubat'ta elime geçti ve resmi olarak Guinness rekortmeni unvanına dünyadaki en büyük cep telefonu koleksiyonuyla sahip oldum. Ülkeme birincilik kazandırdığım için mutluyum ve gururluyum." ifadelerini kullandı.

"Ülkemizin tanıtımı için umuyorum ki müzeye çeviririm"

Ekrem Karagüdekoğlu, telefonlarının ayrı ayrı hikayesi ve yaşanmışlığı olduğunu, koleksiyonundaki bazı ürünlerin birçok dizi ve reklam filminde de kullanıldığını dile getirdi.

Koleksiyonuyla ilgili yurt içi ve yurt dışından olumlu mesajlar aldığını vurgulayan Karagüdekoğlu, "Gelecekte bu koleksiyonumu müze statüsüne yükselterek tüm dünya insanları için güzel bir kültürel miras bırakmayı hedefliyorum. Ülkemizin tanıtımı için umuyorum ki bunu bir müzeye çeviririm. Ülkemde dünyanın dört bir tarafından ziyaret edilen bir yeri insanlığa bırakmış olurum. Dünyada böyle bir koleksiyonun olmadığını gururla söyleyebilirim." şeklinde konuştu.

"Eski telefonların ruhu vardı"

Karagüdekoğlu, telefonun icadından bugüne çok şeyin değiştiğini kaydederek, "Eski telefonlar çok daha güzeldi ve ruhu vardı ama yenilendikçe artık ruhunu kaybetti. İnsanlar eskiden mesaj beklerdi ama yenilenmiş telefonlarda mesajları görmezden geliyorlar, bildirimlerin üzerini kapatıyorlar. Daha bir içine kapalı sistem oldu." dedi.

Akıllı telefonların hayatı kolaylaştırdığı kadar da zorlaştırdığına değinen Karagüdekoğlu, "Hafıza kaybı yaşıyoruz ve artık bizim düşünmemize ihtiyaç yok. Bizim yerimize akıllı telefonlar düşünüyor ve bu da bizi hantallaştırıyor. Kendi zihnimizi kullansak daha güzel olur diye düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.