AB üyesi ülkeler İtalya'nın Avrupa ordusu çağrısına karşı çıkıyor
Rusya ve diğer potansiyel tehditlere karşı ortak bir Avrupa ordusu kurulması çağrıları yapılırken AB üyeleri Slovenya, İspanya, Danimarka ve Polonya bu fikrin gerçekçi olmadığını ve gereksiz olduğunu söylüyor.
Hem ticaret bloğunun hem de NATO'nun kurucu üyesi olan İtalya'nın Dışişleri Bakanı Antonio Tajani, geçtiğimiz ay İtalyan La Stampa gazetesine verdiği bir mülakatta "AB'nin kendi ordusu olmalı" dedi.
Yetkili, savaş gücünün barışı koruma görevlerinde ve çatışmaların önlenmesinde yer alabileceğini öne sürdü.
Ancak Avrupa'da savaşın şiddetlendiği ve kıta genelinde daha güçlü bir savunma işbirliği için bastırıldığı bir dönemde bile bu öneri fazla ilgi görmedi.
Öncelikle, AB'nin 27 ülkesi arasında böyle bir güce duyulan ihtiyaç konusunda çok az fikir birliği var.
İspanya Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, "Bir 'Avrupa Ordusu'nun geliştirilmesi için gerekli bir çerçeve olan bu ortak savunmanın kurulması, Konsey'in oybirliğiyle karar almasını gerektirecektir" denildi.
"AB'nin 12 üye ülkeden oluştuğu 1992 yılında bu gerekliliğin yerine getirilmesi neredeyse imkansızdı, gelecekte 27 ya da daha fazla ülkeden oluşan bir AB'nin karar alması çok zor olacaktır - bu bağlamda bu fikir yakın gelecekte gerçekçi ya da karşılanabilir değildir."
Ayrıca, her iki örgütün de üyesi olan Danimarka'ya göre, Avrupa'nın NATO'da zaten bir savunma gücü var ve bu da sadece Avrupa'ya özel ayrı bir gücü gereksiz kılıyor.
Danimarka Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada "NATO ortak güvenliğimizin temel taşıdır ve savunma ulusal egemenlik meselesi olmaya devam etmektedir - NATO ya da AB ordusu yoktur, ancak müttefikler ve üye devletler arasında yakın savunma işbirliği vardır" denildi.
"Danimarka bir AB ordusu kurulmasını desteklememektedir."
Slovenya Savunma Bakanlığı'nın stratejik iletişimden sorumlu yetkilisi Aleš Sila, Defense News'e verdiği demeçte bu sorunun Slovenya'nın da gündeminde olmadığını söyledi.
Geçmişte, bloğun önceliklerini başarılı bir şekilde gerçekleştirme konusunda AB'nin karşısına çıkan bir zorluk, üye devletlerin savunma planlarını ulusal düzeyde uygulama eğiliminde olmaları olmuştur.
Bu bulgu, Avrupa Savunma Ajansı tarafından yayınlanan 2022 Koordineli Yıllık Savunma Raporu'nda da vurgulanmıştır. Belgede ayrıca çoğu AB ülkesinin aynı zamanda NATO'nun bir parçası olduğu ve askeri ittifakı birincil çok taraflı yönelimleri olarak gördükleri tespit edilmiştir.
Polonya'nın görüşüne göre bu ikisi birbiriyle uyumsuz değil tamamlayıcı olarak görülmelidir.
Polonya Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada "Polonya güvenlik ve savunma alanındaki AB faaliyetlerini ihmal etmemektedir - [AB faaliyetleri] NATO çabalarını güçlendirmek ve trans-atlantik güvenliğe katkıda bulunmak için tamamlayıcı olmalıdır" denildi.
Dört üye ülkeden üçünün ortak görüşü, Avrupa ordusuna benzer bir rol oynayacak ve benzer kabiliyetler sağlayacak başka girişimlerin de kurulmuş olduğuydu.
Slovenya, İspanya ve Polonya bakanlıkları, 2025 yılına kadar izin verilmeyen ortamlarda 5,000 askere kadar modüler bir gücün hızlı bir şekilde konuşlandırılmasını amaçlayan AB'nin Hızlı Konuşlanma Yeteneğinin geliştirilmesine işaret etti.
İlk RDC konuşlandırma tatbikatı Ekim ayında İspanya'da gerçekleştirilmiş ve tatbikata dokuz Avrupa ülkesi 2,800 askeri personel ve ekipmanla katkıda bulunmuştur. Katılımcı ülkeler arasında Avusturya, İspanya, Fransa, Macaristan, İrlanda, İtalya, Malta, Portekiz ve Romanya yer aldı.
Polonya Savunma Bakanlığı tarafından vurgulandığı üzere, diğer AB üyesi ülkeler arasında da münferit olarak ilave işbirliği tedbirleri alınmaktadır.
"Amacımız AB ülkeleri arasında savunma işbirliğini sıkılaştırmaktır, bu da 30 Ocak'ta Savunma Bakanlığı başkanının Hollanda ve Almanya bakanlarıyla askeri yeniden konuşlandırma prosedürlerine ilişkin bir niyet mektubu imzalamasıyla ortaya çıkmıştır" denildi,
Bu belge, ortak bir ordudan farklı olsa da, müttefik birliklerin üç ülke arasında hareketini kolaylaştıracak ve hızlandıracaktır.