ABD, Türkiye’ye F-15 savaş uçağı satışına açık

Türkiye, Rus yapımı S-400 Triumf Hava Savunma Sistemlerine sahip olma konusunda bir ikilemle karşı karşıya.

1. resim

Bu konu Türkiye ile ABD arasındaki ikili ilişkilerin turnusol kâğıdı haline gelmiş durumda. Hukuki açıdan bakıldığında Türkiye, Rus sistemlerini ABD Patriot veya Avrupa Aster Blok 30 sistemlerine tercih etmiş ve F-35 programından çıkarılmasıyla sonuçlanan CAATSA ile karşı karşıya kalmıştır.

İsveç'in NATO'ya katılımından bu yana, Türkiye ve ABD savunma ve savunma sanayi konularında bir araya gelmiştir. Türk Hava Kuvvetleri'nin 40 adet yeni F-16 Viper ve mevcutları Blok 70 seviyesine yükseltmek için 79 modernizasyon kiti satın alma talebi Ocak 2024'te onaylandı. 23 milyar dolar değerindeki silah talebi ABD silah ve füzelerinin alımını da içeriyor.

Son tartışma Yunan medyasında yer aldı ve ABD'nin Türkiye'ye S-400'leri Adana'daki İncirlik Hava Üssü'ne yerleştirmeyi teklif ettiği ancak Türkiye'nin bunu reddettiği belirtildi. Türk medyası da Türkiye'nin bu tür talepleri kabul etmeyeceğini doğruladı.

TurDef, ABD'nin vizyonunu ilk elden öğrenme fırsatı buldu.

S-400'lerin İncirlik Hava Üssü'ne (İAB) konuşlandırılması sorunu çözmeyecektir. Kaynaklar TurDef'e şunları söyledi: “Eşik, NDAA'da belirtilen yasal gerekliliklerin yerine getirilmesiyle ilgili ve bu da CAATSA yaptırımlarının kaldırılmasına izin verecek.”

İsminin açıklanmaması kaydıyla konuşan ABD'li kaynaklar, “Eşik, CAATSA yaptırımlarının kaldırılabilmesi için NDAA'da belirtilen yasal gerekliliklerin yerine getirilmesiyle ilgili” dedi.

Yunanistan'ın Türkiye'nin Rus S-400 hava savunma sistemini İncirlik Hava Üssü'ne konuşlandırarak ABD'nin endişelerini giderebileceği yönündeki son iddiaları kaynaklar tarafından kesin bir dille reddedildi. Adlarının açıklanmaması kaydıyla konuşan ABD'li kaynaklar, “Eşik, ABD'nin endişelerini hafifletmekle ilgili değil. NDAA ve CAATSA'da belirtilen taleplerin karşılanmasıyla ilgili.”

Kaynaklar, Türkiye ile ABD arasındaki görüşmelerin müzakere olarak adlandırılamayacağını, ancak görüşme olduğunu ve ABD'nin Türkiye ile ilişkilerde sadece ilgili yasalara göre hareket edebileceğini açıkladı.

Söz konusu kritik yasal çerçeveler 2021 Mali Yılı Ulusal Savunma Yetki Yasası (NDAA 2021) ve Amerika'nın Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Etme Yasası (CAATSA), özellikle de Bölüm 1241'dir. Bu bölüme göre, ABD Başkanı yaptırımları ancak Kongre'ye Türkiye'nin artık S-400 sistemine sahip olmadığına ve Rus personelin artık bu sistemin işletilmesi veya bakımında yer almadığına dair bir belge sunulması halinde kaldırabilir. Ayrıca, Türkiye'nin gelecekte bu sistemi yeniden edinmeye çalışmayacağına dair güvence vermesi gerekmektedir.

Türkiye-ABD Savunma İlişkilerinde CAATSA sonrası dönem için umut

CAATSA engelinin aşılmasıyla birlikte Türkiye-ABD savunma ilişkilerinin geleceğine dair iyimserlik var. ABD'li kaynaklar CAATSA yaptırımlarının kaldırılması halinde işbirliği fırsatlarının önemli ölçüde artabileceğini belirtiyor. Bir kaynak, “Savunma sektöründe işbirliğini derinleştirmek için çok alan var çünkü Türk savunma şirketlerinin en kaliteli mühendislere sahip olduğunu ve harika ürünler ürettiklerini biliyoruz” dedi.

Rus savaş uçaklarından Eurofighter'a: Türkiye'nin değişen odağı

Türkiye geçmişte Rus savaş uçaklarına ilgi duyduğunu ifade etmişti. Ancak böyle bir hamlenin siyasi sonuçları ve mali yükleri ortaya çıkınca, odak noktası Batılı bir alternatif olan Eurofighter Typhoon'a kaydı. İngiltere bu alımı güçlü bir şekilde desteklerken, Eurofighter programının ortağı Almanya'nın kapalı kapılar ardında anlaşmaya karşı çıktığı ortaya çıktı.

ABD sürekli olarak Rus savaş uçaklarının NATO sistemleriyle uyumsuzluğunu vurgularken, Eurofighter ile ilgili böyle bir endişe dile getirilmedi. TurDef, alternatif çözümler olarak Boeing'in F-15 C Eagle veya F-15 EX Eagle II'sinin satın alınmasından bahsettiğinde, ABD'li kaynaklar Türkiye'nin bu tür jetleri satın alması fikrine açık olduklarını belirterek, “Jetlerimizi Türkiye'ye satmayı çok isteriz” dediler. Ancak böyle bir taleple ilgili herhangi bir görüşme yapılmadığının da altını çizdiler.

AIM-120 AMRAAM, AESA Radarları ve 23 Milyar Dolarlık Savunma Anlaşması

F-16 modernizasyon programının bir parçası olarak Türkiye, ABD ile toplam 23 milyar dolar değerinde önemli bir savunma anlaşmasının müzakerelerini sürdürüyor. ABD'nin Türk Hava Kuvvetleri'nin almak istediği AIM-120 C-8 AMRAAM ve AN/APG-83 AESA SABR'ı satmakta isteksiz olduğu iddiaları sorulduğunda kaynaklar iddiaları kabul ya da reddetmedi ancak müzakerelerin sonuçlanmasının uzun zaman aldığını söyledi.

Haziran ayına kadar sonuçlanması beklenen müzakereler halen devam ediyor.

AMRAAM ve AESA radarının yanı sıra Türkiye'nin savunma alışveriş listesinde 864 GBU-39/B Küçük Çaplı Bomba (SDB-1), 96 AGM-88B Yüksek Hızlı Anti-Radyasyon Füzesi (HARM), 96 AGM-88E Gelişmiş Anti-Radyasyon Güdümlü Füzesi (AARGM), 401 AIM-9X Block II Sidewinder füzesi ve çeşitli Müşterek Doğrudan Saldırı Mühimmatı (JDAM) kitleri bulunuyor.

Türkiye, geliştirilmiş ya da yeni F-16 Viper'lara yerli füze ya da mühimmat entegre etmek isteyebilir. ABD kaynakları bu konuda yorum yapmaktan kaçınıyor.

F-35 Programı: Türkiye'nin park halindeki uçakları

ABD Pakistan'a ambargo uyguladığında F-16 uçaklarını hangarda tutarak park ve bakım ücretlerini tahsil etmiştir. Türkiye'nin F-35 Müşterek Taarruz Uçağı programından çıkarılmasına rağmen, halen ABD Hava Kuvvetleri'nin Hava Üslerinde depolanan altı adet F-35 jeti bulunmaktadır.

F-35
F-35

Bu jetlerin depolama ve bakım masrafları sorulduğunda ABD'li kaynaklar ketum davranarak Türkiye'nin şu ana kadar maruz kaldığı mali yük hakkında yorum yapmaktan kaçındı. Ancak jetlerin bakımının düzenli olarak yapıldığını teyit ettiler. Bir kaynak “Toplam miktar her iki taraf da anlaştığında belli olacak” diye ekledi.

Türkiye F-35 programına geri dönebilir mi? Bu olasılık masadan kalkmış değil. ABD, ana gövde üretiminden tek bileşen tedarikçiliğine kadar Türkiye'nin programda önemli bir endüstriyel ortak olarak geçmişteki rolünü kabul ediyor. F-35'e yönelik küresel talebin artmasıyla birlikte, Türkiye'nin katılımının yenilenmesi söz konusu olabilir. Kaynak, “ABD sanayii Türk ürünlerinin yüksek kalitesini ve getirdiği avantajları biliyor” dedi. Bununla birlikte, Washington'un Türkiye'nin F-35 programına katılımı konusundaki politikasında bir değişiklik olmadığı ve gereksinimlerin iyi bilindiği konusunda uyarıda bulundular.

F-16 meselesi

Uzun süredir beklenen 40 adet yeni ve 79 adet F-16 Viper modernizasyon kiti ve silah tedarik programı sonuçlandırılamadı. Anlaşmanın Haziran ayına kadar imzalanması bekleniyordu ancak Eylül sonuna kadar imzalanmadı. F-16 ve modernizasyon kitlerinin üretimine ilişkin mevcut müzakereler sorulduğunda, kaynaklar Türkiye'nin üretim konusundaki yetkinliğini kabul etti ancak Lockheed Martin'in Louisville'deki tesisinin çalışmaya devam etmesi için bir miktar üretim birikimi olmasını istediğini belirtti.

ABD'li kaynaklar çabanın jetlerin nerede üretileceğiyle -Türkiye'de ya da ABD'de- ilgili olmadığını, teslimat zaman çizelgelerinin uyumlu olmasını sağlamak olduğunu yineledi. Kaynak sözlerini şöyle tamamladı: “Nihai olarak Türkiye'de ya da ABD'de kaç adet F-16 uçağı üretilirse üretilsin, tedarik zincirinin karmaşık yapısı, uçağı oluşturacak bileşenlerin aynı zaman diliminde üretileceği ve sonuçta uçağın teslim süresinin çok farklı olmayacağı anlamına geliyor.”

F-16
F-16
Kaynaklar

Tartışma