ABD'li yetkililer İsrail'in Hizbullah'a yönelik saldırısının Rusya'yı da işin içine çekmesinden korkuyor

ABD istihbaratı Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Suudi Arabistan'dan Yemen'deki Husileri seyir füzeleriyle silahlandırmak için izin istediğini iddia etti

1. resim

ABD'li savunma ve istihbarat yetkilileri İsrail'in Lübnan'ı işgalinin İran'ın bölgedeki müttefiklerini daha da ateşleyebileceğinden ve Tahran'ın Rusya ile askeri işbirliğini güçlendirebileceğinden endişe ediyor.

Middle East Eye'a konuşan mevcut ve eski ABD'li yetkililerin Hizbullah'a yönelik bir İsrail kara saldırısının "ikincil" ve "üçüncül" etkileri olarak tanımladıkları korkular, Rusya'nın İran'ın sözde Direniş Ekseni'ne desteğini arttırmayı düşündüğünü iddia eden ABD istihbaratından kaynaklanıyor.

ABD'li üst düzey bir yetkili MEE'ye verdiği demeçte, istihbarata atıfta bulunarak ve hassas raporu tartışmak için isminin açıklanmaması koşuluyla, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Yemen'de Husi isyancı savaşçılara gemisavar balistik seyir füzeleri sağlamayı düşündüğünü söyledi.

Bu fikir daha önce görülmemiş bir şey değil. Kasım ayında Wall Street Journal, bir Rus paramiliter gücü olan Wagner grubunun Lübnan'daki Hizbullah'a bir Rus hava savunma sistemi sağlamayı planladığını bildirmişti.

CIA'in eski kıdemli Orta Doğu analistlerinden William Usher MEE'ye yaptığı açıklamada "İsrail Lübnan'a saldırırsa bu muhtemelen İran'ın Hizbullah'ın kendini savunmasına yardımcı olmak için Rusya ile olan askeri ilişkilerini daha da derinleştirmesine yol açacaktır" dedi.

Rusya, Suriye'de Devlet Başkanı Beşar Esad'ı destekleyen İranlı güçler ve müttefik gruplarla ittifak halinde. Ocak ayında Kremlin'in en üst düzey Orta Doğu yetkilisi Dışişleri Bakan Yardımcısı Mikhail Bogdanov Moskova'da bir Husi heyetini kabul etti.

Ancak Husilere silah sağlamak, Rusya'nın petrol zengini Körfez ülkelerine yaranma çabaları nedeniyle Hizbullah'a yardım etmekten daha hassas bir konu.

ABD istihbaratına göre Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Putin'in Husilere füze sağlamasını engellemek için araya girdi.

MEE'ye konuşan üst düzey bir ABD'li yetkili, "Putin Muhammed bin Selman'ı devreye soktu ve Selman onlardan [Rusya'dan] bu anlaşmayı sürdürmemelerini istedi" dedi.

ABD istihbaratına göre bu görüşmeler Putin'in Aralık ayında Suudi Arabistan ve BAE'ye yaptığı ziyaretin ardından gerçekleşti. Reuters'in haberine göre Aralık ayındaki görüşmede Putin ve Muhammed bin Selman bölgedeki "gerilimi ortadan kaldırma" konusunda mutabık kaldılar.

Moskova İran'dan binlerce insansız hava aracı satın aldı ve İran'ın Shahed insansız hava aracının kendi versiyonunu yerli olarak üretmek için İslam Cumhuriyeti'nin uzmanlığından yararlandı. Reuters'a göre Rusya karadan karaya balistik füzeler için de İran'a başvurdu.

Husiler, Gazze'de kuşatma altındaki Filistinlilerle dayanışma amacıyla Kasım ayında Kızıldeniz'de ticari gemilere saldırmaya başladı. Saldırılar, ABD Başkanı Joe Biden yönetiminin Gazze'ye yönelik savaşın genişlemesini önleme hedefini zora sokuyor.

Husi saldırıları Müslümanların Ramazan'da azaldı ancak Haziran ayında Hizbullah ve İsrail arasındaki çatışmaların yoğunlaşmasıyla birlikte arttı.

Yunanistan'a ait Tutor adlı gemi geçen hafta Husilere ait bomba yüklü bir drone botun saldırısına uğrayarak battı. ABD'li yetkililer Rus gemilerinin Tutor'un yardım çağrılarına cevap verebilecek kadar yakın gemiler arasında olduğunu ancak cevap vermediklerini söyledi.

ABD Merkez Komutanlığı'nın emekli komutanı General Frank Mckenzie MEE'ye yaptığı açıklamada "Rusya'nın Ukrayna savaşı ile Kızıldeniz arasında bir bağlantı var" dedi.

"Putin, Ukrayna'nın Karadeniz'deki Rus gemilerine yönelik saldırılarından ABD'yi sorumlu tutuyor. Kızıldeniz'de bir şeyler yapmayı intikam olarak görmesi mümkün."

Eski ABD'li yetkililer ve analistler, Rusya'nın Orta Doğu'daki savaşın genişlemesini Ukrayna'ya verdiği destek nedeniyle ABD'ye bedel ödetmek için bir fırsat olarak gördüğünü, ancak Kremlin'in Körfez'le olan diplomatik bağları ve Avrupa'daki savaşa odaklanması nedeniyle kısıtlandığını söylüyor.

Rusya dünya sahnesinde yalnız olmadığını göstermek için petrol zengini Körfez ülkelerine güveniyor. BAE, ABD yaptırımlarından kaçmak isteyen Rus kuruluşlar için en önemli yer haline geldi ve Rusya, Suudi Arabistan'ın Batı liderliğindeki dünya düzenine bir meydan okuma olarak Brics'e katılma hareketini destekledi. Haziran ayında Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan Rusya'da düzenlenen bir Brics toplantısına katıldı.

Mevcut ve eski ABD'li yetkililer, İsrail'in Hizbullah'a yönelik bir saldırı başlatması halinde Rusya'nın ABD'ye daha fazla bedel ödetmenin yollarını arayabileceğini söylüyor. MEE'nin bu ayın başlarında yaptığı açıklamaya göre ABD, İsrail'in önümüzdeki haftalarda Hizbullah'a yönelik bir saldırısını destekleyeceğinin sinyallerini verdi.

Rusya'nın Akdeniz'deki tek donanma varlığı Suriye'nin Tartus limanında bulunuyor. Rusya halihazırda Orta Doğu bölgesindeki diğer limanlara da göz dikmiş durumda. MEE Haziran ayında Rusya'nın Sudan'da Kızıldeniz'de bir deniz üssü kurmak için harekete geçtiğini bildirmişti.

Husiler deniz saldırılarını Kızıldeniz'in ötesine Akdeniz'e kadar genişletme sözü verdi. Husi yetkililer Rus gemilerine saldırmayacakları sözünü verdiler. Husiler gemileri hedef almak için ilkel açık kaynak istihbaratına ve İran'ın desteğine güveniyor, ancak zaman zaman İran ve hatta Rusya ile bağlantılı gemileri vurdular.

ABD'nin diğer Ortadoğulu müttefikleri gibi İsrail ve Rusya da Ukrayna'daki savaşa rağmen ilişkilerini sürdürdü.

Ancak Rusya'nın İran ile derinleşen askeri bağları ilişkilerde bir kırılma noktası olarak ortaya çıktı.

ABD'nin eski büyükelçisi Theros, ABD'nin Hizbullah'a yönelik bir İsrail saldırısını desteklemesi halinde, bunun Rusya'yı da yanına çekebileceğini söyledi.

Theros, "Öncelikle İsrail Hizbullah'a saldırırsa büyük bir hata yapmış olur ama ABD bunu desteklerse Rusya devreye girer," dedi.

Tartışma