Ajan kadınlar intikam peşinde: Kod 355

Aksiyon ve casusluk hikayeleri, ardı arkasına son dönemde oldukça fazla Hollywood’un dikkat çeken hikayeleri olmaya başladı. Daha önce de yapılıyordu tabi ama, özellikle Netflix’in de bu tarz hikayelere daha ağırlık vermesiyle daha çok hikaye oluşması durumu yaşanmaya başladı. Şimdi bu tarz hikayelerin arasına bir yenisi daha eklendi. Bu kez kadın ajanların bir araya gelip güç birliği yaptığı “Kod 355” haftanın dikkat çeken yapımlarından. Birbirlerine düşman olanların düşmanlığa ara verip, güç birliği yapmasına odaklanan film, oyunculuk performanslarıyla öne çıkıyor.

Aksiyon türüne bir fark koyamıyor mu?

Film kimi zaman benzerlerini hissettirse de en çok; Melissa McCarthy, Kirsten Wiig, Kate KcKinnon ve Leslie Jones gibi kadın oyuncuların bir araya geldiği 2016 yapımı “Ghostbusters: Answer The Call” ve  Sandra Bullock, Cate Blanchett ile Anne Hathaway’i buluşturan “Ocean 8” filmlerini anımsatıyor. Tabi efsane bir film serisinin farklı bir versiyonuydu ve bu açıdan çok büyük bir ilgi yakalayamamıştı. Yine benzer eleştiriler, Kod 355 için de yapılabilir. Tabi seri bir filmin halkası değil bu film, ama hikaye açısından ajan kadınların öne çıkışı ve macera dolu hikaye örgüsü bakımından benzer nitelikleri var. Başrollerini Jessica Chastain, Diane Kruger, Penelope Cruz, Lupita Nyong’o ve Fan Bingbing’in paylaştığı filmde; dünyayı kaosa sürükleyecek olan ölümcül bir silahın peşine düşen bir grup ajan kadının yaşadıklarına tanık oluyoruz.

Hollywood’da ve ülkemizde de son dönemde etkisini arttıran MeToo ve WomenPower hareketlerinin güçlendiğini hissedebiliyoruz. Kadınların başrolde olduğu ve erkeklere atfedilen bir özellik olan ajanlığın daha çok kadınların eline geçtiğini izlediğiniz Kod355,’ Biletini Al Ön Gösterimi’nde izleyebildim. Bir gürültü bütünü olarak türevlerinin üstüne koyamadığı hissedilen film, aksiyon filmleri açısından bilindik ve güzel bir atmosfer oluşturmuş. Ancak bir fark göremiyoruz filmde, tamamen türevlerinin klişeleri dolmuş bu filmde. Yönetmen Simon Kinberg ise orta derece bir yönetmenlik performansı gösterse de yeni yeni denemeler için başarılı olduğu söylenebilir. Yani filmin tek sorunu: ‘şaşırtmıyor!’ oluşu…

Bir araya gelen 5 şahane kadın oyuncu

Jessica Chastain, ilk önce bebeksi yüz ifadesiyle bir ajan olabileceğine çok da inandıramıyor. Hatta filmin başlarındaki aksiyon sahnelerinde bile buna inanabilmek zorlaşıyor. Ama film ilerledikçe, iyi bir ajan olabileceğini ve başarılı performansını gösteriyor. Büyük bir Penelope Cruz hayranı olarak, kendisini ilk defa pasif bir karakterde izlemek şaşırtıcı geldi. Aslında giriş sahnesinde oldukça güzel bir başlangıç yapsa da, filmin ortalarında pasif görmek bir garip hissettirdi. Ama karaktere finalde katılan güç, rahatlatıcı ve güzel bir his oluşturdu. O yüzden Cruz’u duygu değişimleriyle izlemek en başta zorlayıcı olsa da, keyif verdi bana. Oscar ödüllü oyuncu Lupita Nyong’o da çok şaşırtan ve tatmin eden bir performansla filmde. Duygularını çok yoğun yaşama halini aşırı sevsem de, o duygudan birden çıkma durumu çok hızlı oluyor ve algılaması zor bir hale bürünüyor. Diane Kruger ise tek düze bir performansta ama, tatmin edici olduğunu söylemekte fayda var. Filme sürpriz bir dahil oluşu olan Fan Bingbing ise hem ustalıkla yazılmış bir karakteri canlandırıyor, hem de şaşırtmacalı karakterde çok başarılı.

Amerikan aksiyonlarını özleyenler için hareketli bir sinema izletisi sunabilecek olan Kod 355, klişelerle dolu hikayesiyle benzerlerinden fark ortaya koyamıyor. Senaryosu intikam, bol hareket, gaza getirici ve ateş dolu bir halde tabi, ama farklı değil. Ama ses ve görüntü efektleriyle aksiyon severler için güzel dakikalar yaşatabilecek bir potansiyeli var filmin. Her şekilde sinema salonlarında aksiyon severleri yakalayacak türden bir ilerleyişi olduğunu belirtmek gerek. Ayrıca 5 şahane kadın oyuncunun bir araya gelerek şahane performanslarını izleme zevki de unutulmamalı…