Almanya’da kafatasının yarısı olmayan 1.000 yıllık iskelet bulundu
Almanya’da 1.000 yıl önce yaşayan soylu bir kadın, kafatasının için boşaltılarak kocasının yanına gömülmüş halde bulundu.
1000 yıllık soylu kadının iskeleti yüzsüz halde bulundu.
Almanya’daki arkeologlar bir erkek iskeleti ve bir kadın iskeleti ortaya çıkardılar. İskeletlerden birinin kafatasının önemli bir kısmı eksikti.
Arkeologlar, Almanya’nın Saksonya-Anhalt eyaletindeki Helfta köyünde Roma İmparatoru Büyük Otto tarafından inşa edilen 1.000 yıllık eski kraliyet sarayının yakınında devam eden kazılar sırasında alışılmadık bir bulguya ulaştı.
Almanya’da gömülmüş bir erkek ve bir kadına ait iskelet kalıntılarından birinin kafatasının tamamen oyulmuş olması arkeologları şaşırttı. İki iskelet yan yana gömülmüştü ve bu kişiler muhtemelen evli bir çiftti.
Kadın adamdan biraz daha kısaydı ve boyu 1,55 metreydi. Araştırmacıları en çok meraklandıran şey iskeletinde yüz kemiklerinin bulunmamasıydı. Ancak daha ileri analizler, kafatasının aslında oyulmadığını ortaya çıkardı.
Daha ziyade mezarın sığ olması ve toprak tabakasının hemen altında bulunması nedeniyle sonradan hasar görmüştü.
Kazıda çalışan Polonya’daki Szczecin Üniversitesi’nden arkeoloji profesörü Felix Biermann:
Kadının kafatası, mezara sonradan yapılan müdahaleler, örneğin saban veya mezara yuva yapan küçük hayvanlar nedeniyle hasar görmüştü. Yani burada ilginç bir şey yok.
Adam, bıçak gibi demir nesneler de dahil olmak üzere çeşitli mezar eşyalarıyla birlikte gömüldü; bir kemer seti (bir toka ve dil kayışı) ve öldüğü sırada asil bir figür olabileceğine işaret eden bir asanın demir ucu.
Yine Biermann:
Bu adamın MS 9. yüzyılda yaşadığı ve o dönemde orada bulunan kalede veya tepede görevli olduğu sonucuna varıyoruz. Yanında silah bulunmadığından muhtemelen bir savaşçıdan çok bir memurdu.
Öte yandan kadının mezarında mezar hediyeleri yoktu, bu da mezarın bir noktada soyulduğu ya da kadının Hıristiyanlığa geçtiği anlamına gelebilir.
Biermann, kadının neden mezarında neden objeler olmadığını söylemenin kolay olmadığını, belki de mezarının daha sonraki bir dönemde soyulmuş olabileceğini belirtiyor.
Ama bence onun ya da onu gömen kişilerin zaten adamdan daha Hıristiyan olması daha muhtemel. İkisi, Hıristiyanlığın yavaş yavaş kabul görmeye başladığı bir dönemde yaşadılar ve bu durumda, mezar eşyaları sağlamama kararı, Hıristiyanlığa doğru bir dönüşü ifade edebilirken mezar eşyalarının sağlanması daha geleneksel bir tutumu ifade edebilir.
Arkeologlar çiftin kimlikleri ve bireylerin nasıl ölmüş olabileceği hakkında daha fazla bilgi edinmek için daha fazla analiz yürütüyorlar.