gdh'de ara...

Arab News: Türkiye'nin "Halep modeli" kavramı uygulanabilir mi?

Türkiye'nin mültecileri geri göndermek için düşündüğü "Halep modeli" kavramı uygulanabilir mi? “Halep modeli” Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad için ne anlama geliyor?

1. resim

Suudi Arabistan merkezli Arab News'de, Türkiye'nin Suriye'den gelen mültecileri geri göndermek için uygulamak istediği "Halep Modeli" kavramının değerlendirildiği bir analiz yayınlandı. 

Türkiye'nin mültecilerin geri dönüşü konusunda kararlı olduğu belirtilen analizde, Esad yönetiminin uzlaşmaz politikalarının Türkiye'yi yeni bir çözüm bulmaya ittiği tespiti yapıldı. 

Analizde ayrıca, Türkiye'nin mültecileri geri göndermek konusunda atacağı adımların özellikle Rusya ve Katar tarafından destekleneceği, muhtemelen böyle bir sürece Arap Birliği'nin de destek vereceği öngörüsünde bulunuldu.

İşte Arab News'de yayınlanan analiz:

Türkiye'de yayın yapan Daily Sabah gazetesi geçtiğimiz günlerde yayınladığı bir makalede, Suriyeli mültecilerin geri dönüşünü teşvik etmek amacıyla Suriye'nin kuzeyindeki bölgelerin güvenli, emniyetli ve yaşanabilir hale getirilmesini öngören "Halep modeli" kavramını ortaya attı.

Bu model, BM mülteci ajansı UNHCR tarafından yapılan ve yerinden edilenlerin yüzde 70'inin ev sahibi ülkelerde karşılaştıkları zor koşullara ve ayrımcılığa rağmen en az beş yıl boyunca geri dönmek istemediklerini gösteren bir araştırmanın ardından geldi.

Mülteciler güvenlik endişelerinin yanı sıra temel hizmetlerin ve iş olanaklarının eksikliğini de dile getirdiler.

Peki “Halep modeli” Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad için ne anlama geliyor?

Mülteci sorunu Türkiye'deki son seçimlerin ana tartışma konularından biriydi. Muhalefet bu konuya odaklandı. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı açık kapı politikası izlemekle suçladı ve soruna çözüm olarak Esad ile ilişkilerin normalleştirilmesini önerdi.

Ancak Erdoğan'ın bu yöndeki çabaları, Türkiye ile görüşmeleri Türk güçlerinin ülkenin kuzeybatısından çekilmesine dayandıran ve rejim muhaliflerini Esad'ın insafına bırakacağı için tamamen gerçek dışı bir talep olan Suriye rejiminin katılığı nedeniyle pek sonuç vermedi.

Çünkü Türkiye, sınırlarını korumasız ve terörist saldırılara ve uyuşturucu kaçakçılığına karşı savunmasız bırakamaz.

Erdoğan seçim kampanyasındaki ana vaatlerinden biri olan mültecilerin geri dönüşünü sağlamak istiyor. Ancak Esad iktidardayken mültecilerin geri dönmesi neredeyse imkansız görünüyor.

Türkiye'de faaliyet gösteren bir araştırma merkezi olan ORSAM'ın başkanı Ahmet Uysal, geçtiğimiz günlerde yayınladığı bir makalede Esad'ın mültecilerin geri dönüşünü sağlama konusunda isteksiz ve aciz olduğunu, geri dönenlerin ise keyfi tutuklama ve işkenceye maruz kaldığını belirtti. Esad kendisine muhalif olan insanların evlerine dönmesini istemiyor.

Esad'a sadık bölgeler bile ülke ekonomisinin vahim durumu nedeniyle Esad'ın gitmesini talep eden protestolara sahne oluyor. Bu nedenle atılacak en mantıklı adım Esad'ı bypass edip hamileriyle müzakere etmektir.

Gelinen noktada ise; Türkiye ve Suriye arasındaki görüşmeler durmuşken, Erdoğan muhtemelen "Halep modelini" gerçeğe dönüştürmek için Rusya'ya güveniyor. Esad'ın herhangi bir görüşmeye başlamadan önce çekilmesini istediği Türkiye'ye isteyerek toprak vereceği düşünülemez.

Herhangi bir ortak yönetim ya da Esad güçlerinin varlığı da mültecileri geri dönmekten caydıracaktır.

Deneyimler göstermiştir ki, af ve güvenlik vaatlerine rağmen, geri dönen rejim muhalifleri tutuklanmış ve cezalandırılmıştır. Ayrıca Esad, savaşı sona erdirmek ve yeniden inşaya başlamak olan Rus çıkarları doğrultusunda hareket etmiyor. Aksine, muhalefete herhangi bir taviz vermeyi reddediyor. Bu bağlamda, Rusları İranlılara karşı ustaca kullandı ve kendisini ikisi arasında bir referans olarak konumlandırdı.

Diğer yandan Ukrayna savaşı nedeniyle Türkiye'nin Rusya için daha önemli olduğu ortaya çıkmaktadır. Nitekim Türkiye'nin bölgeye yaptığı tüm operasyonlar ya Rusya ya da ABD tarafından onaylanmıştır.

Eğer Türkiye Halep'i kontrol altına almak için harekete geçerse, bu Esad için ölümcül bir darbe olacaktır

Halep Suriye'nin ticari kalbidir. Şehrin kaybedilmesi ülke genelindeki protesto hareketini güçlendirecek ve nihayetinde İran ve Esad'ı uzlaşmaya zorlayacaktır. Dolayısıyla Halep modeli, BM'nin 2254 sayılı kararı uyarınca mültecilerin güvenli, gönüllü ve onurlu bir şekilde geri dönüşü için uygun bir ortam yaratmanın yanı sıra statükonun kırılmasına ve Suriye'nin çözüme zorlanmasına yardımcı olabilir.

Rusya ve Türkiye'nin istikrar getirmesi, Katar'ın yeniden inşayı finanse etmesi ve mültecilerin büyük sayılarda geri dönmesiyle Halep modeli başarılı olursa oyunun kurallarını değiştirecektir.

Bu durum, diğer düzenlemeler için bir örnek teşkil edebilir. Neden Rusya'nın Ürdün ile benzer bir anlaşmaya girdiği bir Dera modeli olmasın? Esad ile normalleşmesine rağmen Ürdün, rejimin davranışlarında gerçek bir iyileşme görmedi ve hala yasadışı uyuşturucu ve silah kaçakçılığına karşı savunmasız.

Ayrıca, Esad ile normalleşme hiçbir yere varmadığı için Halep modelinin Arapların onayını almasa da rızasını kazanması muhtemeldir. Nitekim Mayıs ayındaki Arap Birliği Zirvesi'nde Suriye liderinin iyi niyet göstermesi beklenirken, o bunun yerine sadece meydan okuma davranışları sergiledi.

Özetle, Halep modelinin başarısı Esad'ın müttefikleri için olduğu kadar Arap ülkeleri için de bir yük olduğunu ve vazgeçilebilir olduğunu gösterecektir.

Kaynaklar

Tartışma