Ayanis Kalesi'nde 36 yıldır yürütülen kazılar, Urartular dönemine ışık tutuyor
Urartu Kralı II. Rusa tarafından yaptırılan Ayanis Kalesi'nde 36 yıldır sürdürülen kazı çalışmalarının bu yılki etabında, tapınak bölümüyle bağlantılı olduğu değerlendirilen 4 odalı yeni bir yapı grubu ile ilk kez bir insan iskeleti ortaya çıkarıldı.
Tuşba ilçesinde yaklaşık 2 bin 700 yıl önceden bugüne ulaşan süslemeleri, kerpiç duvarları, taş işlemeleriyle Urartu Krallığı'nın en görkemli yapılarından biri olan kalede, Kültür ve Turizm Bakanlığının izniyle 36 yıldır kazı ve restorasyon çalışmaları yürütülüyor.
Bu yıl Atatürk Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Işıklı başkanlığında 20 kişilik bir ekiple sürdürülen çalışmalarda yan yana dört odalı yeni bir yapı grubu ortaya çıkarıldı.
Urartularda yönetici sınıfın kullandığı düşünülen yapı grubunda, ilk kez üzerinde kolye, bilezik, küpe gibi takılar bulunan insan iskeletine rastlandı.
Laboratuvarda antropologlar tarafından analiz edilecek buluntular sayesinde, kalede Urartular dönemine ilişkin yeni bilgilerin elde edilmesi bekleniyor.
"Çok heyecanlı ve verimli bir sezon geçiriyoruz"
Prof. Dr. Işıklı, AA muhabirine, Kültür ve Turizm Bakanlığının desteğiyle 36 yıldır kalede kazı çalışmalarının yürütüldüğünü söyledi.
Kazı çalışmalarının sürdüğü noktada yapı grubunun devamı niteliğinde olan yeni odaların ortaya çıkmasını beklediklerini anlatan Işıklı, "Burasını Urartu Krallığı'nın son görkemli kalesi olarak adlandırıyoruz. Uzun süredir kazıların kesintisiz devam ettiği ülkemizdeki önemli kalelerden biri. Farklı üniversitelerden öğretim üyesi ve öğrencilerin aralarında bulunduğu 20 kişiyle kazıları yürütüyoruz. Çok heyecanlı ve verimli bir sezon geçiriyoruz. Ele geçen bulgular ve emareler bu senenin verimli ve keyifli geçeceğini gösteriyor." dedi.
Kalenin kuzeyinde Haldi Tapınak alanının mimari özelliklerini taşıyan yeni bir yapı grubuyla karşılaştıklarını belirten Işıklı, şunları kaydetti:
Bu kuzey mekanlar gerçekten çok önemli. Kazısı çok zor bir alan. Çünkü devasa anıtsal bir mimariyle karşı karşıyayız. Yaklaşık 6 metre derinliğe ulaştık. Zengin buluntu grupları bizi karşılıyor. 4 büyük mekanın olduğunu biliyoruz. Sayı 5'e de çıkabilir. Bunların işlevini anlamak kolay değil. İlk mekanda çok önemli bulgular ortaya çıktı. Geçen yıl bu noktalarda bronz plaka levhası ve ünik nitelikte tekerlekli bir araba çıkmıştı. Bu sene ise daha heyecan verici bir bulguyla karşılaştık. Kalede deprem ya da saldırı olduğu yönünde görüş hakimdi. Bugüne kadar kalenin içinde insan kalıntısı ele geçmemişti. Kemik bakımından insana ait bir iz bulamamıştık. Bunun ilk örneğini yani bir insan iskeletini iyi korunmuş durumda bulduk. Bir genç yetişkin iskeletinden söz ediyoruz.
"Bize önemli ip uçları verecek"
İskeletin laboratuvar ortamında inceleneceğini dile getiren Işıklı, "İskelet üzerinde çalışmalar yapacağız. En önemli noktalarından biri, beyin kısmı kısmen günümüze kalmış. Kafatası aşağı doğru duruyor. Kafatası parçalandığı için beyin kısımlarını gördük. Antropologları çok heyecanlandırdı. Yakın bir süreçte bu iskeletin sahibinin nasıl ve niçin öldüğü üzerine bilgi edineceğiz. İskeletle bağlantılı bazı bulgular da ortaya çıktı. Küpe, boncuk, kolye parçaları, ok ucu grubu ve bol miktarda çanak ile çömlek ele geçti. Buluntu grupları, bu alanın büyük olasılıkla tapınakta görevli rahiplerin ya da elit kesimin kullandığını gösteriyor. Bir yazıt da ortaya çıktı. 6-7 satırı korunmuş yazıtı inceleyeceğiz. Bize önemli ip uçları verecek." değerlendirmesinde bulundu.
Kazı çalışmalarının tamamlanmasıyla tapınağın bütün mimari özelliklerini ortaya çıkaracaklarını dile getiren Işıklı, kalenin tanıtımına katkı sağlamak için yakın bir zamanda gökyüzü gözlem etkinliğine ev sahibi yapacaklarını kaydetti.