Bakan Kurum: Deprem bölgesini dünyanın en büyük şantiye alanına dönüştürdük
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, "Bugüne kadar 331 bin 160 konut ve 19 bin 270 iş yerimiz olmak üzere toplam 350 bin 430 bağımsız bölümün ihalesini gerçekleştirdik. İnşallah 2024 yılının sonuna kadar 27 bin 243'ü Malatya'mızda olmak üzere 11 ilimizde toplam 201 bin 688 bağımsız bölümü afetzede kardeşlerimize teslim edeceğiz." dedi.
Çeşitli programlar ve deprem sonrası çalışmaları yerinde incelemek üzere Malatya'ya gelen Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum'a Büyükşehir Belediye Meclisi tarafından ‘Fahri Hemşehrilik Beratı' verildi.
Program sonrası açıklamalarda bulunan Bakan Kurum, Battal Gazi'nin, 8. Cumhurbaşkanı merhum Turgut Özal'ın hemşehrisi olmanın gururunu, heyecanını, mutluluğunu yaşadıklarını belirterek Malatyalılara teşekkür etti.
6 Şubat 2023 depremlerinin hemen ardından, 90 gün içinde 180 bin konutun yapımına başlanıldığını belirten Bakan Kurum, deprem bölgesini dünyanın en büyük şantiye alanına dönüştürdüklerini kaydetti.
Deprem bölgelerinde 1900 şantiyede, 160 bin mimar, mühendis ve işçinin canla başla çalıştığına vurgu yapan Bakan Kurum şunları dedi:
"Hamdolsun asrın felaketinden sonra hayat yeniden normale dönüyor. İşte bugün burada gerçekleştirilen kitap fuarımız da bunun en güzel örneğidir. Bakanlık olarak 17 bin 438'i Malatya'mızda olmak üzere toplamda 130 bin 565 konut ve iş yerini hak sahibi depremzede kardeşlerimize teslim ettik. Bugüne kadar 331 bin 160 konut ve 19 bin 270 iş yerimiz olmak üzere toplam 350 bin 430 bağımsız bölümün ihalesini gerçekleştirdik. İnşallah 2024 yılının sonuna kadar 27 bin 243'ü Malatya'mızda olmak üzere 11 ilimizde toplam 201 bin 688 bağımsız bölümü afetzede kardeşlerimize teslim edeceğiz. 2025 yılının sonuna geldiğimize Malatya'mızda 79 bin 702 konut ve iş yerini, deprem bölgemizin tamamında ise 452 bin 934 bağımsız bölümü inşa etmiş olacağız. Geçtiğimiz hafta Hatay'da söylediğimiz gibi yeniden daha güçlü Anadolu, daha Güçlü Türkiye, yeniden büyük Türkiye diyeceğiz."
"Buradayız, burada olacağız"
Deprem felaketinin yaralarının sarılması için çıkılan yolda sadece bina inşa etmediklerini kaydeden Bakan Kurum şu ifadeleri kullandı:
"Ecdadımızın, sadece taş ve tuğlayla değil, sevgi, ahlak ve imanla imar ettiği, ruh kattığı o muhteşem eserleri de ihya edeceğiz. Malatya'mızda; Ecdat yadigarı Yeni Söğütlü Cami'mizin temelini hep birlikte attık. Yine Tarihi Bakırcılar Çarşısı, kent meydanımız ve daha birçok sosyal ve ticari alanı yeniden inşa ediyoruz. Şehrimizin kültürel, tarihi, iktisadi hayatını yeniden canlandırıyoruz. Allah'ın izniyle Malatya'mızın manevi ve kültürel mirasını daha da yukarıya taşıyacağız. Malatya'mız ve nice medeniyetler kurmuş 10 şehrimizi, asaletine yaraşır şekilde yeniden ayağa kaldıracağız. 'Şehri imar ederken gönülleri de mamur etme' anlayışla afetzede kardeşlerimizin hiçbir problemini çözümsüz bırakmayacağız. Buradan, hemşehrisi olma onuruna sahip olduğum Malatyalı hemşehrilerime söz veriyorum. Biz elimizi bir an bile depremzede kardeşlerimizin elinden çekmeyeceğiz. İnşallah tüm yeni yuvalarımızda annelerimiz, babalarımız neşe içerisinde oturana kadar, yavrularımız evlerinde güvenle uyuyana kadar, bereketli dükkanlarımız yeniden besmeleyle açılana kadar buradayız, burada olacağız."
“Hedefimiz, terörsüz bir Türkiye'dir”
Gündeme ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Bakan Kurum şu şekilde konuştu:
"Türkiye, siyasi, ekonomik, kültürel olmak üzere her alanda tarihi bir dönüm noktasındadır. Bölge olarak, çok kritik bir dönemeçten geçiyoruz. İşte etrafımızda görüyoruz. Terör devleti İsrail, Gazze'de masum sivilleri öldürüyor. Yetmiyor, Lübnan'a ve Suriye'ye saldırıyorlar. Hemen kuzeyimizde; Ukrayna ile Rusya savaşıyor. Bölge deyim yerindeyse pimi çekilmiş bomba gibi duruyor. Şimdi tam da bu konjonktürde, terör örgütü PKK, sahiplerinden aldığı talimatla ülkemize karşı terör eylemleri gerçekleştiriyor, milletimizin canına kast ediyor. Ama biz bunlara pabuç bırakacak değiliz. Bunları nasıl Türkiye'nin dışına çıkarttıysak, o saklandıkları Irak'ta da, Suriye'de de bulacağız, bir bir inlerine gireceğiz, tepelerine çökeceğiz. Bizim hedefimiz, terörsüz bir Türkiye'dir. Terör örgütlerinin tasfiye edildiği, huzurun egemen olduğu bir Türkiye'dir. Yarınlarımız için, çocuklarımız için bu hedeften dönüş yoktur. Biz bu yolda yürürken Türk siyasetini normalleştirelim, birbirimizle konuşabilelim, demokrasiyi güçlendirelim istiyoruz. İstiyoruz ki birlikteliğimiz güçlensin, iç kalemizi tahkim edelim, dünyada gerilimler artarken biz tek bir vücut olalım ve geleceğe kardeşçe yürüyelim. Tüm kesim ve partilerden milletin beklentisi açıktır. Türkiye'nin birliğine, dirliğine destek olmalarıdır. Kendilerini Türkiye hikayesinin bir parçası olarak görmeleridir. Tüm memleketi ilgilendiren konularda partiler üstü bir bakış ortaya koymalarıdır. Kardeşliğimize katkı sunmalarıdır. Ayrıştırıcı değil birleştirici olmaları, hukuku ve adaleti her şeyin üzerinde tutmalarıdır. Şunun altını kalın çizgilerle çizmemiz şarttır. Kardeşliğimizi pekiştirmek için açtığımız tarihi fırsat penceresi ayrıdır, terörle her mevzide mücadele etmek ayrıdır. Türkiye hem kardeşliğimiz için en cesur adımları atmaya, hem de terörle, terörü destekleyenlerle; otobüslerin üstün çıkıp yargıyı tehdit edenlerle, adaleti baltalamaya çalışanlarla sonuna kadar mücadele etmeye azimlidir, kararlıdır, dirayetlidir. Biz de inşallah birlik ve beraberliğimizle tüm bu sorunların üstesinden geleceğiz. TUSAŞ'ta çalışan mühendis kardeşlerimizin ifadesiyle herkese inat daha çok çalışacağız, daha çok üreteceğiz, yeniden büyük Türkiye'yi hep birlikte kuracağız."