Bitmeyen riskler, savaş ve borsa
İnsanlığın bir kere daha öldüğü, vahşetin tüm çıplaklığıyla gözler önüne serildiği, hemen tüm devletlerin sessiz sedasız sadece seyrettiği günlerden geçiyoruz.
Mazlum ne demek, merhamet ne demek bir saniye bile düşünmeden küresel sermaye odaklarının kazan ve kazan anlayışının bir santim ötesine geçemediğimiz bir dünya...
Kan ve gözyaşına gözlerin yumulduğu, acı ve feryat çığlıklarına kulakların tıkandığı, zulme karşı dilsizleşen bir dünya... Tüm yaşananlara rağmen yaşamaktan, nefes almaktan, yemekten, içmekten utandığımız bir dünya... Ama tüm bunlara rağmen hayatın devam ettiği bir dünya...
İsrail-Filistin savaşı; Borsalar üzerinde yepyeni bir süreci başlattı.
İşten anlayan yatırımcı çok iyi bilir ki S&P 500 ve DAX endekslerindeki davranışlar; borsaların genel seyir hakkında bizlere çok önemli bazı ipuçları verir. S&P 500’de 4200 önemli bir direnç noktasıydı. Ama endeksin maksimum 5000’lerden bu noktalara kadar gerilediğine de dikkat çekelim. DAX için de aynı hatırlatmayı yapalım zira DAXR endeksi 16500’lerden 14500’lere kadar gelen oldukça yoğun bir düzeltme yapmıştı. Burada bizi ilgilendiren husus şu: DAX gibi Borsa İstanbul ile yakın korelasyon yakalamış olan endekslerin hareketi bizde de reaksiyon içerebilir demektir. DAX’ın 14500 altına doğru evrilmesi Borsa İstanbul tarafında da yukarı yönlü fiyatlamaların direnç kırmak için değil fiyat düzeltmesi için olduğu anlamı taşır.
Geçtiğimiz haftayı %7’nin üzerinde bir düşüşle kapadık. Nedenleri açılabilir. Sadece savaş mı? Elbette değil. Az evvel yukarıda neden sadece savaş değil belirtmeye çalıştık. Zira küçük yatırımcı sayısının çok olması ve panik havası oluşması (1), İsrail- Filistin Savaşı (2), Endeksin ciddi yükseklerde olması (3), yabancı yatırımcıların yüklü miktarda al-sat yapması ve algoritma ve/veya robot kullanması (4), Kredili oyuncuların pozisyon kapatma gayretleri (5) ana sebepler olarak sayılabilir. Çarşamba günü Gazze’de hastanenin bombalanması endekste en yüksek düşüşü yaşadık. Bu düşüşü perşembeye derinden taşıyan husus ise HSBC’nin TÜPRAŞ raporu da ciddi etkili oldu. 140TL ile işlem gören TÜPRAŞ için hedef fiyatının 73 TL olduğunu açıkladı. TÜPRAŞ’ın endeks içerisindeki ağırlığı ciddi güçlü olduğu için bu haber endeks üzerinde de baya etkili oldu diyebiliriz.
Bizim tarafta borsada fiyatlama kararına etki edecek bir diğer husus Perşembe günü gelecek olan TCMB politika faizine ilişkin karar. Beklenti 250 BP ve 500 BP arasında. Bence 500 BP olacak. Enflasyon dinamiklerinin yukarı yönlü sürmesi %45 gibi bir politika faizi hedefi koyuyor önümüze.
Önümüzdeki 1 ay borsanın seyri için oldukça kritik ve kıymetli. Türkiye’nin artık yeni bir ekonomi ekibi, yeni bir ekonomi politikası var. Bunun yabancı yatırımcı tarafından fiyatlanması henüz tamamlanmamışken İsrail-Filistin savaşı çıktı ve şuan bir de masada İsveç’in NATO üyeliği var. Cumhurbaşkanımız konuyu meclisin tartışmasına açtı. Filistin konusunda hem destek verecek hem de dış politikadaki dengeleri gözetmek zorunda. NATO meselesinin tam da böylesi bir döneme denk gelmesi oldukça manidar diyebiliriz. Karar müspet de olsa menfi de olsa bunun piyasalarda bir karşılığı net şekilde olacak. Sermaye istikrar ister. Karar müspet olursa ciddi bir yabancı girişi olacaktır ve Borsa İstanbul için ciddi yukarı yönlü ivme demektir. Tersi durumda ise Borsa İstanbul’da uluslararası piyasalardaki seyrin de etkisiyle sert bir düzeltme anlamına gelir.
Ciddi yükselişlerin minik düzeltmeler ile sürmesine dair genel bir kanı ve alışkanlık olması; bugün yaşananların sadece savaşa bağlanmasına neden oluyor. Sadece savaş değil. Ortalamalar üzerinden oluşan fiyatları ve diğer uluslararası endekslerde yaşanan hareketleri hep birlikte değerlendirir ve okursak bugünkü düşüşün tek sebebinin savaş olmadığını, endeksin zaten düzeltme ihtiyacı olduğunu anlamış oluruz.
Bu hafta endeks 7500 altında bir fiyatlama görür ise 7000’i çok kısa sürede görmemek için hiçbir sebep yok. Savaş meselesini unutmadan şunu yatırımcı için belirtmekte fayda var: Borsa İstanbul’da yaşananlar düzeltmedir. Uzun vadede endeks için yükseliş eğilimi bitmemiştir. Dolar bazında endeksin 5 aylık ortalaması 276 Cent. Bu da hatırlarsanız bu haftanın fiyatı. Burası aşağı yönlü kırılmadıkça yerel seçim endeksli yön 350’lerin üzeridir. Bankacılık endeksi beklenen ivmeyi gösteremedi. Sadece İş Bankası pozitif ayrıştı diyebiliriz. Bunun da temel sebebi iştiraklerine olan ilgi... Bir diğer pozitif eğilimin THYAO’da olduğuna vurgu yapmak gerek. Sınai endeksini de gelecek bilançolar ile dikkatle takip etmek gerekir. Gıda ve perakende hisselerinde uluslararası raporların AL tavsiyesi ile birlikte olumlu bir seyir göreceğimizi de belirtelim.