Büyük İskender’in tümülüsteki aile bireylerinin kimlikleri belli oldu
Yıllar süren spekülasyon ve tartışmaların ardından nihayet Büyük İskender’in ailesine ait üç mezarın sahiplerinin kimlikleri belirlendi.
Yunanistan’ın kuzeyindeki Büyük Vergina Tümülüsü’nde bulunan mezarlarda İskender’in babası, üvey annesi, üvey kardeşleri ve oğlunun kalıntıları bulunuyor.
İlk kez 1977’de kazılan mezarlar, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor ve yeni çalışmanın yazarlarına göre şaşırtıcı derecede zengin mezar eşyaları içeriyordu.
Ancak, gömülen kemiklerin İskender’in yakın akrabalarına ait olduğuna dair hiçbir şüphe olmasa da, bilim insanları neredeyse yarım yüzyılı mezarlarda tam olarak kimin olduğu konusunda tartışarak geçirdiler.
Çalışmanın yazarları kimin kim olduğunu anlamak için, eski kalıntıların osteolojik analizlerini, makrofotografisini, röntgenlerini ve anatomik durumlarını tarihi kaynaklarla birleştirdi.
Araştırmacılar bunu yaparken, Mezar I’de dizi yaralı bir adamın yanı sıra, ölüm anında sadece birkaç günlük veya haftalık olan bir bebeğin ve bir kadının kemiklerinin bulunduğunu keşfettiler.
Bu nedenle erkek figürün, topalladığı bilinen Büyük İskender’in babası Makedonya Kralı II. Philip olduğu sonucuna varıldı. Bebeğin yaşının son derece küçük olması, Philip’in MÖ 336’daki suikastının hikayesiyle de mükemmel bir şekilde örtüşüyor.
Çoğu kaynağa göre II. Philip, karısı Kleopatra’nın doğumundan sadece birkaç gün sonra koruması tarafından öldürüldü.
Cinayetin Philip’in önceki eşi, Büyük İskender’in annesi Olympias tarafından emredildiği düşünülüyor. Suikastın hemen ardından Olympias hem Kleopatra’yı hem de bebeğini öldürdü – muhtemelen onları canlı canlı yakarak – böylece İskender’in tahta çıkmasının önünü açtı.
Araştırmacılara göre yenidoğanın iskelet kanıtları, Mezar I’in Kleopatra ve onun yeni doğan çocuğuna, dolayısıyla II. Philip’e ait olduğunu kesinleştiriyor. Çünkü Kleopatra’nın çocuğu, herhangi bir Makedon kraliyet çifti arasında suikast sonucu öldürülen tek yenidoğandı.
Daha önce bazı bilim insanları, II. Philip’in, bir erkek ve bir kadına ait kalıntıların da bulunduğu Mezar II’ye gömüldüğünü ileri sürmüştü. Ancak bebeğin olmaması ve erkek iskeletinde herhangi bir fiziksel travma belirtisinin olmaması bu ihtimali ortadan kaldırıyor.
Bunun yerine, aşırı ata binmeye ilişkin iskelet kanıtlarına dayanarak, çalışmanın yazarları Mezar II’nin İskender’in üvey kardeşi Kral Arrhidaeus’un karısı “savaşçı kadın” Adea Eurydice’e ait olduğu sonucuna varıyorlar.
Antik tasvirler ve açıklamalar nedeniyle bazı bilim insanları, Mezar II’deki zırh gibi bazı nesnelerin Büyük İskender’e ait olduğunu ileri sürmüşlerdi, ki bu da ancak II. Philip değil
Arrhidaeus Mezarı olması durumunda mümkün olabilir. Dolayısıyla bu kalıntıların İskender’in çok daha az etkileyici olan kardeşine ve savaşçı karısına ait olduğu belirlendi.
Son olarak, çalışmanın yazarları, Mezar III’ün Büyük İskender’in ergenlik çağındaki oğlu IV. İskender’in kalıntılarını içerdiğine dair uzun süredir devam eden varsayımı sorgulamak için hiçbir neden bulamıyorlar.
Daha açık bir şekilde ifade etmek gerekirse araştırmacılar, sunulan kanıtların Mezar I’in Kral II. Philip’e, eşi Kleopatra’ya ve yeni doğan çocuklarına ait olduğu sonucunu desteklediğini yazıyor. Mezar II, Kral Arrhidaeus ve eşi Adea Eurydice’e aitti. Mezar III ise IV. İskender’e.
Araştırmacılar, “Bu sonuçlar, Mezar II’nin II. Philip’e ait olduğu yönündeki geleneksel spekülasyonları çürütüyor” diyor.