Çayır tırtılının son jenerasyonu İstanbul'un park ve bahçelerinde görülebilir
Küresel ısınmanın etkisiyle sayıları artan çayır tırtılının ergin hali olan kelebekler, İstanbul'da görülmeye başlanırken uzmanlar şu anda 3'üncü jenerasyonda olan kelebeklerin önümüzdeki günlerde yumurtalarını bırakacağını ve 4'üncü jenerasyonda kendilerini tamamlayacağını belirtti.
Çayır tırtılının larva hali Trakya, Ege ve Batı Karadeniz Bölgesi'nde bu yıl yoğun şekilde tarlalarda görülürken türün kelebeğe dönüştüğü hali İstanbul'da görülmeye başlandı.
Artvin Çoruh Üniversitesi Orman Fakültesi Dekan Yardımcısı ve Orman Mühendisliği Bölümü Orman Entomolojisi ve Koruma Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Temel Göktürk, çayır tırtılının özellikleri ve İstanbul'da görülen kelebek halleriyle ilgili açıklamalarda bulundu.
Çayır tırtılının yaygın bir şekilde Trakya Bölgesi'nde görüldüğünü, artan popülasyon nedeniyle İstanbul'a kadar ulaştığını söyledi.
Çayır tırtılının sadece ayçiçeğiyle değil, 150'ye yakın bitki türüyle beslendiği bilgisini veren Göktürk, "Son dönemde ayçiçeğine zarar verdiği için popüler hale geldi. Bunun larva dediğimiz tırtıl formu zararlı, oldukça oburdur. Normalde grup olarak beslendikleri için kısa zamanda ayçiçeğini kullanılamaz hale getirebiliyorlar. Marmara ve Ege Bölgesi'nde yoğunlukta. Karadeniz Bölgesi'nin de Marmara'ya yakın bölümünde bulunuyorlar." dedi.
"Seneye böyle bir yoğunluk olmayacak"
Kelebek türlerinin 5-6 senede bir, çok yoğun üreyerek patlama yani epidemi atakları yaptıklarını ancak daha sonrasında sayılarının azalarak normal hale döndüklerini, çayır tırtılında da bu sene epidemi yaşandığını ifade eden Göktürk, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu şekilde yayılmış olması popülasyon yoğunluğunun çok üst seviyede olmasından kaynaklanıyor, bu, bir dahaki sene türün aynı şekilde zarar vereceği anlamına gelmez. Seneye böyle bir yoğunluk olmayacak. Bir anda böyle oluyor ve sonraki sene doğal denge sınırına ulaşıyor. Bunun en büyük özelliği yılda 2 ile 5 jenerasyona sahip olması. İstanbul'da görülen kelebeklerin bırakacağı yumurtalar yakın zamanda İstanbul'daki park ve bahçelerdeki bitkilerle beslenmeye başlayacaklar, belki de 1 hafta sonra. Bunlara karşı park ve bahçe müdürlükleri çeşitli bakteriyel ilaçlar kullanabilir. Kimyasaldan ziyade patojen ilaçları barındıran gruplar var, bunları kullanacaklar. Bunlar da böceğin beslenmesi esnasında onlara zarar vererek öldürecekler. Yumurta bıraktıktan sonra erginlerle mücadele etmeye gerek yok. Onlar jenerasyonları tamamlamışlar."
"İklim değişikliği yumurta miktarını ve jenerasyon sayısını artırıyor"
İklim değişikliğiyle beraber farklı böcek türlerinin farklı coğrafyalarda görülmeye başlandığını anlatan Göktürk, böceklerin daha önce yaşayamadıkları alanlarda artık yaşayabildiğini vurguladı.
İklim değişikliğinin böceklerin yaşamalarına uygun alanlar sağlamanın yanı sıra bırakacakları yumurta miktarını artırdığını, yumurtlama sürelerini kısalttığını ve normalde 2 jenerasyon yaşaması gereken türlerin, bu şartlar altında 5 jenerasyon yaşadığını bildiren Göktürk, "İklim değişikliğinin böceklere yaptığı en büyük katkı bu. Çayır tırtılı normal şartlarda 60 adet yumurta bırakacakken, iklimsel faktörlerin etkisiyle yumurta sayıları 400'e kadar çıkabiliyor. Bu sene tehdit olmaya devam edecek. Çayır tırtılı şu anda üçüncü jenerasyonunda, dört jenerasyonda kendini tamamlayacak, bir dahaki sene aynı popülasyon yoğunluğunu beklemiyorum." diye konuştu.
"Popülasyonları çok fazla olunca şehirlerde yoğun görülüyorlar"
İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erdem Hızal, çayır tırtılının yumurta, tırtıl (larva), pupa ve kelebek (ergin) olmak üzere 4 dönemi bulunduğunu belirterek, "Böcek türleri bazı dönemlerde epidemi yapar. Trakya'da tarım alanlarında olan durum da budur. Bu sene popülasyonları inanılmaz arttı." ifadelerini kullandı.
Hızal, şunları söyledi:
"Üreticilerin sık sık tarlalarını kontrol etmelerinde fayda var. Bunların üreme potansiyeli yüksek. Bir kelebeğin bıraktığı yumurta sayısı fazla, yaşam döngüleri ise kısa. Bir yıl içerisinde 2 ila 5 defa üreyebiliyorlar. Yumurtadan çıkan larvalar büyüdükçe iştahları kabarıyor dolasıyla verdikleri zararlar artıyor. Popülasyonları çok fazla olunca şehirlerde yoğun bir şekilde görülüyorlar. Geceleri faal oldukları için ışığa yöneliyorlar bu nedenle duvarlarda sıklıkla görünüyorlar. Şehir merkezlerindeki bitkilerin bulunduğu alanlar çayır tırtılları için elverişli alanlar."
Çayır tırtılının popülasyonlarının larva döneminde azaltılabileceğini ifade eden Hızal, "Bu türün larva dönemi içerisinde, bahçelerde uygun ilaçlama yapılırsa popülasyonu azalır. Dolasıyla sonraki döneme konacak yumurta miktarı da azalacağından sayıları giderek zarar verecek seviyenin altına inecektir. Ayrıca bu türün larvaları ergin hale geçebilmek için toprak altına giriyorlar. Bu dönemde tarım alanlarında toprakta işleme yapılarak larvaların toprağın üzerine çıkması sağlanırsa diğer böcekler, kuşlar bunları yiyor, popülasyonu azalıyor. Bu sene tarım alanlarında larvalara karşı mücadele yapıldı, seneye sayılarının azalması bekleniyor." değerlendirmesinde bulundu.
Çayır tırtılıyla mücadele edilirken yararlı türlere zarar verilmemesi gerektiğinin altını çizen Hızal, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu yıl olduğu gibi aşırı üreme dönemlerinde mutlaka müdahale etmek gerekiyor. Bahçeniz varsa, kışa girmeden toprağı işlemek, alt üst etmek gerekiyor. Saksı bitkileri için de aynı durum geçerli. Bu türün asıl zararı larva döneminde görülür. Kelebek halinin etrafta uçuşması sadece görsel olarak rahatsızlık oluşturur. Evlerde ilaç kullanımı önermiyoruz, içeri girmesini engellemek için mümkün olduğu kadar sineklik kullanılmalıdır."