gdh'de ara...

Cervantes'in İstanbul macerası

İspanyol edebiyatının en ünlü isimlerinden biri olan ve "Don Kişot" isimli eserinden dolayı neredeyse hepimiz bildiği Cervantes'in, gençlik yıllarında İstanbul'da esir olarak tutulduğunu, hatta Tophane'deki Kılıç Ali Paşa Cami'nin inşatında çalıştığını biliyor muydunuz?

1. resim
21.07.2022

Hikayemiz 16. yy başlarında, Akdeniz'de başlar: Napoli'ye doğru yol alan bir gemide Luka Galani isimli bir genç heyecanla şehre varmayı bekler; Napoli'deki Papaz okuluna gidip eğitim alacak, sonra da Papaz olacaktır. Fakat kader onu bambaşka bir yere sürükler.
Cezayirli Türk korsanlar gemiyi elel geçirir ve Luka Galani'yi yakalayıp köle yaparlar. Geminin kaptanı Ali Ahmet Reis Luka'yı esir olarak satmaz ve gemisinde forsa yapar. Daha sonra kaptanın gözüne girmeyi başaran Luka, Müslüman olur ve kaptanın ismini alır. Artık o Arap asıllı olmayan korsanlara verilen "Uluç Ali Reis" adına sahip namlı bir deniz korsanıdır. 1548 yılında ise Turgut Reis'in hizmetine girer ve sonra İstanbul'a yollanır. Burada hızla yükselen Uluç Ali Reis Sultan 2. Selim döneminde Kaptan-ı Derya tayin edilir: ismi artık Kılıç Ali Paşa olmuştur. Osmanlı İmparatorluğu'nun görkemli donanmasının en büyük Amirali artık bir cami yaptırmak ister ve Padişah 3. Murad'a bunun için mekân arayışını arzeder. Padişah ise efsaneye göre "Sen denizlerin Padişahısın, git camini denizin üstüne yaptır" deyince Kılıç Ali Paşa Cami inşaatı için seçmiş olduğu Tophane sahilini doldurur ve Mimar Sinan'a günümüze kadar gelen o güzel camisini yaptırır. Peki Cervantes bu hikayenin neresindedir?

Cervantes, İnebahtı savaşına katılmış ve bu savaşta elinden sakat kalmıştır. Kendisinin 1575 yılında İspanya'ya dönerken Türklere esir düştüğünü, bu süreçte İstanbul'a gönderildiğini biliyoruz. Kılıç Ali Paşa Camii'nin vakıf defterlerinde Rasih Nuri İleri tarafından bulunan bir belgede inşaatta çalışan esirlerden birisinin adı Miguel de Saavedra Cervantes'tir. Bu belge ile ünlü yazarın cami inşatında çalışmış olma ihtimalinin oldukça yüksek olduğunu görüyoruz.

İstanbul tarihi bu ve bunun gibi pek çok ilginç bilinmeyeni bünyesinde barındırıyor. Bizlere de bunları sizler ile paylaşmak kalıyor.