Çin Savunma Bakanı Tayvan destekçilerini uyardı
Shangri-La Diyaloğu'nun son gününde sert konuşmalar yapan Dong, Çin liderlerinin gözünde yasadışı bir devlet olan Tayvan'ın bağımsızlığını destekleyenlerin "kendi kendilerini yok etmekle" karşı karşıya kalacakları uyarısında bulundu.
Bir başka noktada ise ada ülkesiyle "barışçıl bir şekilde yeniden birleşme" ihtimalinin " giderek azaldığını" söyledi.
Görünüşe göre Çin diğer ülkelere sorumlu davrandığına dair güvence vermeye geldi; ne de olsa ABD ile üst düzey askeri görüşmeleri yeniden başladı.
Dong aynı zamanda, özellikle Tayvan ve Güney Çin Denizi'ndeki çıkarlarına ilişkin bir yaptırım mesajı da gönderdi. Zirve sırasında bölgesel komşularının eleştirilerine maruz kalan Dong'un konuşması Çin'in hassas konulardaki tutumunu sertleştirdiğini gösterdi.
Çin Sahil Güvenlik gemileri aylardır Filipin gemilerini ikmal görevleri sırasında taciz ediyor.
Dong'un konuşmasından iki gün önce Filipinler Devlet Başkanı Ferdinand Marcos Jr. bu tür davranışlar nedeniyle herhangi bir Filipinlinin ölümünü savaş sebebi sayacağı uyarısında bulundu. Bu karar, Manila ile karşılıklı savunma anlaşması olan ABD'yi bir çatışmanın içine çekebilir.
Ancak konferansta Çin için sert sözler söyleyen tek konuşmacı Marcos değildi. Austin, Pentagon'un çatışmanın "yakın ya da kaçınılmaz" olmadığı yönündeki görüşlerini tekrarladı.
Avustralya Savunma Bakanı Richard Marles ise şunları söyledi: "Çin daha büyük bir role doğru adım attıkça, tüm büyük güçler gibi, gücünü kullanma biçiminin çok daha fazla inceleneceğini kabul etmelidir."
İki yıl önce, dönemin Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi'nin Tayvan'ı ziyaret etmesinin ardından Çin, ABD ile askeri görüşmelere son vermişti. Bu ara, geçen yılki Shangri-La Diyaloğu'na katılan bazı kişileri endişelendirmiş, dönemin Çin Savunma Bakanı Amerikalı savunma yetkilileriyle görüşme teklifini reddetmişti.
Bu görüşmeler Kasım ayında ABD Başkanı Joe Biden ve Çin lideri Xi Jinping ile yapılan zirvenin ardından yeniden başladı ve Dong konuşması sırasında iletişimin değerinden uzun uzun bahsetti.
Dong, "Çin ordusu yabancı ordularla ilişkilerinde hiçbir zaman güçlü olduğu pozisyondan hareket etmez," dedi.
Ancak bir dinleyicinin soru-cevap bölümünde Dong'a işaret ettiği gibi, bu sinyaller genellikle Çin'in eylemleriyle uyuşmuyor.
Konferanstan bir hafta önce Çin, Pekin'de bazılarının bağımsızlık yanlısı bir yetkili olarak gördüğü ada ülkesinin yeni başkanının konuşmasına karşılık olarak Tayvan çevresinde bir dizi askeri tatbikat başlattı. Çin bu tatbikatları bir "cezalandırma" olarak nitelendirdi.
Dong konuşmasında Güney Çin Denizi ve Tayvan'daki gerginlik için ABD ve diğer müttefik ülkelere atfen "dış müdahaleci güçler" ifadesini kullandı.
Bakan konuşmasının ardından Çin'in Rusya-Ukrayna savaşındaki ya da Gazze Şeridi'ndeki İsrail-Hamas savaşındaki rolüne ilişkin sorulara yanıt vermedi. Ancak, Tayvan'ın bağımsızlığını "adım adım" istediğini iddia ettiği kişiler hakkında 10 dakikadan fazla konuştu.
"Çin'in kırmızı çizgilerini test etmeye devam ediyorlar," diyerek silah satışlarına ve "resmi temaslara" atıfta bulundu; muhtemelen yakın zamanda adayı ziyaret eden Kongre üyelerine bir gönderme yapıyordu.