Çin’in istihbarat teşkilatı Tayvan istihbarat ağlarının büyük kısmını 'yok ettiğini' iddia etti

Devlet Güvenlik Bakanlığı, vakaların son yıllarda başlatılan bir dizi özel operasyonda ortaya çıkarıldığını ve casusluk faaliyetlerine karşı "sert bir şekilde saldırmaya" devam ettiğini söyledi.

Bakanlık vakaların casusluk ve devlet sırlarının çalınmasını içerdiğini ve Tayvanlılar tarafından anakara Çin'de kurulan "çok sayıda casus istihbarat ağını" yok ettiğini söyledi.

Bakanlık yazısında, "İstihbarat hırsızlığı, sızma ve sabotaj faaliyetleri yürüten casusları yasalara uygun olarak ağır bir şekilde cezalandırdık ve ülkemizin temel sırlarının güvenliğini etkin bir şekilde koruduk" dedi.

Bakanlık, Tayvanlı siyasi aktivist Yang Chih-yuan'ın tutuklanmasına özel olarak değinerek, Tayvan bağımsızlık unsurlarının şüpheli ayrılma eylemlerinden cezai olarak sorumlu tutulmasını "kolluk kuvvetleri ve adli uygulamada bir yenilik" olarak nitelendirdi.

Bakanlık Yang'ı "Tayvan bağımsızlık" lideri olmakla suçladı ve tutuklanmasının bağımsızlık yanlısı ayrılıkçı güçlere "ağır bir darbe indirdiğini ve güçlü bir caydırıcı olduğunu" söyledi.

Yang, Ağustos 2022'de Çin'in Zhejiang eyaletindeki Wenzhou kentinde "ayrılıkçı faaliyetlerde" bulunduğu ve ulusal güvenliği tehlikeye attığı şüphesiyle gözaltına alındı. Davası Nisan 2023'te savcılara teslim edildi ve Pekin Yang'ın ayrılıkçılık suçlamalarıyla karşı karşıya kalacağını söyledi.

Tayvan etrafında jeopolitik gerginliklerin arttığı bir döneme denk gelen bu dava, Tayvan'dan ilk kez bir kişinin Çin anakarasındaki bir mahkemede ayrılıkçılık suçlamasıyla yargılanacağına işaret ediyor.

Bununla birlikte, son yıllarda Tayvanlıların ulusal güvenliğe zarar verdiği iddia edilen faaliyetler nedeniyle anakarada hapse atıldığı birkaç vaka yaşandı.

Tayvanlı araştırmacı Cheng Yu-chin 2022 yılında casuslukla ilgili suçlamalar nedeniyle yedi yıl hapis cezasına çarptırıldı. Cheng daha önce, şu anda adanın başbakanı olan eski Tayvan kabine genel sekreteri Cho Jung-tai'nin asistanıydı.

Bir başka Tayvanlı aktivist Lee Ming-che ise 2022 yılında serbest bırakılmadan önce anakaradaki bir hapishanede yıkıcılık suçlamasıyla beş yıl hapis yattı.

Tayvanlı işadamı Lee Meng-chu ise 2019 yılında Shenzhen'de paramiliter silahlı polislerin fotoğraflarını çektikten sonra tutuklandı ve daha sonra casusluk ve devlet sırlarını çalmak suçlarından hapse atıldı.

Lee Meng-chu 2021 yılında hapisten çıktı ancak iki yıllık "siyasi haklardan mahrumiyet" ve Covid-19 seyahat kısıtlamaları nedeniyle Temmuz 2023'e kadar Çin anakarasını terk edemedi.

Devlet güvenlik bakanlığı, Tayvan ile ilgili ayrılıkçılık ve casusluğa karşı "kararlılıkla" mücadele etme ve Tayvan'ın bağımsızlığına yönelik her türlü girişimi "ezme" sözü verdi.

Bakanlık ayrıca adanın iktidardaki Demokratik İlerleme Partisi yetkililerini Tayvan'ın "temel çıkarlarını ve uzun vadeli refahını" satmakla suçladı.

Bakanlık, "çıkmaz sokağa mahkum olduklarını ve onlar için çalışmakta ısrar edenlerin de onlarla birlikte gömüleceğini ve tarihin tekerleği altında paramparça olacağını" söyledi.

Bakanlık ayrıca, ayrıntıya girmeden, Tayvan'a yönelik dış müdahalelere karşı koyduklarını söyledi.

Bakanlık yazısında "Tayvan bağımsızlık yanlılarının ve dış güçlerin provokatif planlarını derhal bozduk, yabancı ülkelerin Tayvan Boğazı'ndaki duruma müdahalesine ve Tayvan meselesine karışmasına etkili bir şekilde karşı koyduk" dedi.

Pekin tarafından Tayvan Boğazı'na savaş getirecek bir "ayrılıkçı" olarak nitelendirilen Tayvan lideri William Lai Ching-te, 20 Mayıs'ta göreve geldiğinden bu yana anakaranın birçok cepheden gelen baskısıyla karşı karşıya.

Pekin, adayı, gerekirse güç kullanarak, eninde sonunda anakaranın kontrolü altına alınması gereken topraklarının bir parçası olarak görüyor.

ABD de dahil olmak üzere çoğu ülke Tayvan'ı bağımsız bir devlet olarak tanımıyor ancak statükonun tek taraflı olarak değiştirilmesine de karşı çıkıyor.