Deprem bölgesindeki 17 çimento firmasına soruşturma açıldı
Rekabet Kurulu depremin ardından incelediği 17 çimento firması için soruşturma kararı aldı.
Rekabet Kurumu Başkanı Birol Küle, deprem bölgesi odağında çimento ve hazır beton sektörü için yürüttükleri incelemeler kapsamında 17 teşebbüs hakkında soruşturma başlattıklarını açıkladı.
Küle, Kurumun ve bünyesindeki Rekabet Kurulunun son dönemde, çimento ve hazır beton ile yapı kimyasalları alanında yürüttüğü çalışmalara ilişkin bilgi verdi.
Bu sektörlerde fırsatçılara göz açtırmayacaklarını vurgulayan Küle, "Deprem bölgesi odağında yürüttüğümüz incelemelerimiz kapsamında 17 teşebbüs hakkında soruşturma başlattığımızın bilgisini ilk kez paylaşmış olayım. Yaptığımız incelemelerde, hakkında soruşturma açılan teşebbüslerin birlikte fiyat tespit ettiklerine ve müşteri paylaştıklarına ilişkin kuvvetli deliller elde ettik ve soruşturma sürecimizi başlattık. Hassasiyetimiz aynı kararlıkla devam ediyor." dedi.
Küle, yapı kimyasalları özelinde yapı malzemeleri sektörüne yönelik de inceleme başlattıklarını belirterek, şöyle devam etti:
"Yapı kimyasalları katkı ve karışımları çimento ve hazır beton sektörlerinde önemli bir girdi olarak kullanılıyor. Yine benzer şekilde fiyatlama stratejilerine yönelik anlaşmaya varıldığına, rekabete duyarlı bilgi değişiminde bulunulduğuna ve ihalelerde danışıklı hareket edildiğine yönelik şüphelerimiz var. Bu kapsamda faaliyet gösteren 14 teşebbüs ve 2 teşebbüs birliğinde yerinde incelemeler gerçekleştirdik. Çimento ve hazır beton sektörlerinde yürüttüğümüz incelemelerin yanı sıra bu sektörlerde önemli bir girdi kalemi olan yapı kimyasalları, kimyasal katkı ve karışım pazarlarında da özellikle deprem sonrası dönemde ortaya çıkmış rekabeti kısıtlayıcı davranışların tespit edilmesi ve gerekli yaptırımların uygulanması önem arz ediyor."
Bu incelemenin uluslararası boyutu bulunduğuna da işaret eden Küle, yürüttükleri soruşturmalarda, başta Avrupa Komisyonu Rekabet Genel Müdürlüğü olmak üzere diğer ülkelerin rekabet otoriteleriyle iletişim halinde olduklarını ve görüş alışverişinde bulunduklarını söyledi. Küle, yapı kimyasallarına yönelik başlatılan incelemenin hazırlık çalışmalarını da bu kurumla işbirliği içinde gerçekleştirdiklerini ifade ederek, "17 Ekim'de başlattığımız incelemeler, Avrupa Komisyonu ve Birleşik Krallık Rekabet ve Piyasalar Otoritesi ile eş zamanlı yürütüldü." diye konuştu.
"Türk Devletleri Rekabet Konseyi kuruluş aşamasına geldi"
Küle, Kurum olarak Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) ile kurdukları ilişkilere de değinerek, Türk dünyasının işbirliği ve entegrasyonunu önemsediklerini vurguladı.
Kurum olarak TDT üyesi devletlerin rekabet otoritelerini bir araya getirmek üzere bir girişim başlattıklarını anlatan Küle, şu bilgileri paylaştı:
"TDT Genel Sekreterliğinden de koordinasyon noktasında destek alıyoruz. Adını da Türk Devletleri Rekabet Konseyi olarak düşünüyoruz. Altyapı çalışmalarını büyük ölçüde tamamladık ve kuruluş aşamasına geldik. Nitekim, 3 Kasım'da Kazakistan'da yapılması planlanan TDT Devlet Başkanları Konseyi 10. Zirvesi'nde de konunun gündeme gelmesi ve üye devletlerin rekabet otoritelerinin işbirliği ve ortak projeler geliştirmek üzere bir konsey kuracaklarına ilişkin kararın sonuç bildirgesinde yer alması bekleniyor. Konsey üyeleri arasında günümüz rekabet hukuku sorunlarının anlaşılması ve çözümlenmesi adına ortak çalışmalar, ziyaretler ve eğitim faaliyetleri yapılması, projeler geliştirilmesi, bilgi ve tecrübe paylaşımında bulunulması ve bu sayede bölgemizde rekabet kültürünün yaygınlaşmasını hedefliyoruz."
ABD Temsilciler Meclisinden işbirliği talebi
Dijital pazara yönelik aldıkları kararlara da dikkati çeken Küle, şunları kaydetti:
"Dünya hızla değişirken bizim bu değişime ayak uydurmamamız olmazdı. Dijitalleşen dünyayla birlikte küresel oyuncuların kural koymaya çalıştığı bir düzenin ve pandeminin içinde bulduk kendimizi. Her alanda kurumsal kapasitemizi artırdık ve çok önemli emsal kararlara imza attık. Google ile ilgili almış olduğumuz 4 karar var, 2 soruşturma devam ediyor. Tamamladığımız soruşturmaların bir kısmıyla ilgili hala süreci devam eden ülkeler var. Facebook-WhatsApp kararımız ve eski adıyla Twitter kararımızla ilgili de çok soru alıyoruz. Bunlar merak uyandırıyor, yakından takip ediliyor.
Özellikle dijital pazarlara yönelik hızlı ve etkin müdahalelerimiz uluslararası camianın da dikkatini çekiyor. Örneğin, 2020 yılında almış olduğumuz Google kararları, rekabet hukuku uygulayıcıları için önemli bir kaynak ve haber mecrası olan Global Competition Review tarafından '2020'de bir rekabet otoritesi veya mahkeme tarafından verilen en iyi karar veya yaptırım eylemi' olarak yılın kararlarına aday gösterildi. Dijital pazarlarda rekabet hukuku uygulamalarında örnek gösterilmemiz ve tecrübemizden faydalanılmak istenmesi bizi memnun ediyor. Doğru adımları attığımızı anlıyoruz. Örneğin yakın zamanda ABD Temsilciler Meclisinden bazı uygulayıcılar, Google yerel arama kararımızla ilgili tecrübelerimizi aktarmamızı istediler."
"Oturduğumuz yerden ceza vermiyoruz"
Küle, Kurumun para cezalarıyla öne çıkmasına ilişkin de "Hak edene hak ettiği cezayı veriyoruz. Sanırım bizim bu yüzümüzü daha çok görmeye devam edeceksiniz ama oturduğumuz yerden ceza vermiyoruz. Arka planda çok ciddi, akademik nitelikte çalışmalar yapıyoruz. Yurt dışında bu kadar ses getirmemizin arkasında bu özverili yoğun ve ciddi çalışmalar var. Yurt dışından gelen işbirliği talepleri de bunun en önemli göstergelerinden biri." değerlendirmesinde bulundu.
Son olarak Macaristan ile de işbirliği üzerine anlaştıklarını aktaran Küle, OECD Macaristan Bölgesel Rekabet Merkezi Direktörünün, Kurum ile işbirliği yapma konusundaki isteğini kendileriyle paylaştığını dile getirdi.
Küle, bu kapsamda yakın zamanda OECD ile çeşitli alanlarda birlikte hareket edeceklerinin altını çizerek, şunları ifade etti:
"Düzenledikleri eğitim programlarına eğitimci/konuşmacı olarak Kurum uzmanlarımızı göndereceğiz. Bölgesel Rekabet Merkezi, birçoğu OECD üyesi olmayan yararlanıcı ülkelerden oluşan toplam 16 ülkeye ulaşıyor ve bu ülkeler de gerek kültürel gerekse ekonomik bağlarımızın sıkı olduğu komşularımız olduğundan onlarla tecrübelerimizi paylaşmak bizler için ayrı bir önem taşıyor. Eğitimler haricinde Kurumumuz faaliyetlerini anlatan makaleler hazırlanması ve İstanbul'da uluslararası düzeyde ortak bir seminer düzenlenmesi konularında da prensipte anlaştık. Kurum olarak gıptayla izlendiğimizi bilmek gurur verici. Cumhuriyet'imizin 100. yılına yaraşır bir kurum olmak için çok çalıştık. Bundan sonra da var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz."