gdh'de ara...

Dünya gündemini belirleyen Türk Diplomasisi

Türkiye, Mart ayının başlamasıyla birlikte tarihinin en yoğun diplomasi süreçlerinden birisine şahitlik etti. Antalya Diplomasi Forumu başta olmak üzere, Türkiye’nin diplomasi alanında attığı adımlar dünyanın gündemine oturdu.

1. resim
17.03.2022

Türkiye Mart ayında; 2021 yılı ve öncesinde ilişkilerinde sorun yaşadığı Yunanistan, İsrail, Birleşik Arap Emirlikleri, Ermenistan ve Avrupa ülkeleriyle diplomasi alanında önemli gelişmeler yaşadı.

Sahada attığı adımlarla sorunların çözümü için 'karşıtlarını' diplomasiye mecbur bırakan Türkiye, ilişkilerinde sorun yaşadığı birçok ülkeyle özellikle son dönemde çeşitli görüşmeler gerçekleştirdi.

2022 yılının başlamasıyla birlikte Türkiye’nin diplomatik adımları hızlandı. Bu adımlardan en önemlisi de şüphesiz ki Antalya Diplomasi Forumu ile oldu.

‘Diplomasiyi Yeniden Kurgulamak’ temasıyla düzenlenen Antalya Diplomasi Forumu’na; 20 devlet ve hükümet başkanı, 70’ten fazla bakan, 50’ye yakın uluslararası örgüt temsilcisi olmak üzere toplamda 2 bin 500 uluslararası temsilci katılım gösterdi.

Bu rakamlar, dünyaca ünlü olan ve kült olarak kabul edilen tüm Davos Zirveler'inden daha fazla üst düzey katılımın olduğunu işaret ediyor.

Dört liderler zirvesi, on iki yuvarlak masa oturumu ve 27 panele ev sahipliği yapan Antalya Diplomasi Forumu’nda; düzensiz göç, iklim değişikliği, Avrupa'nın güvenliği, Afrika’nın kalkınması, Asya pasifik bölgesi dengeleri, dünyada terörle mücadele, kadınları güçlendirme gibi konularla birlikte Rusya-Ukrayna savaşına çözüm bulunması için de kritik görüşmeler yapıldı.

Çavuşoğlu-Lavrov-Kuleba görüşmesi dünyada gündemi belirledi

Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş devam ederken; Türkiye, taraflar arasında barış için dünyadaki hiçbir gücün başaramadığı önemli bir adım attı. Türkiye’nin daveti sonrası Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba, Antalya Diplomasi Forumu’na katıldı.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Rusya-Ukrayna-Türkiye üçlü dışişleri bakanları toplantısı öncesi her iki mevkidaşıyla da görüşmeler gerçekleştirdi. Daha sonrasında ise üç bakan bir araya gelerek Moskova ile Kiev arasında devam eden savaşı ele aldı. Bu görüşme ABD ve NATO dahil tüm unsurların devreye girmesine rağmen gerçekleştirelemeyen barış masası olarak tarihe geçti.

Daha önce ABD, NATO unsurları, Fransa ve Almanya başta olmak üzere birçok ülke Rusya ile Ukrayna arasında arabuluculuk rolü üstlenmeye çalışmış ancak başarılı olamamıştı.

Türkiye’nin her iki ülkenin dışişleri bakanlarını bir araya getirmesi, dünya kamuoyunun gündemine oturdu. Türkiye’nin arabuluculuğu ile birlikte Rusya ve Ukrayna, savaş başladıktan sonra ilk defa üst düzey bir görüşme gerçekleştirdi ve sorunları ele aldı.

Her ne kadar iki taraf arasında sorunların çözümü konusunda bir uzlaşıya varılamamış olsa da; ilerleyen dönemde müzakerelerin olumlu bir sonuç verebileceği yönünde mesajlar verildi. Nitekim görüşmelerin ardından Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu dün itibari ile önce Rusya hemen ardından ise Ukrayna ziyaretleri için harekete geçti.

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu zirvenin sadece 2 gün sonrasında Rusya'da Lavrov ile bir araya geldi ve Lavrov 'Türkiye'nin gayretlerini önemli görüyoruz' açıklamasında bulundu. Ayrıca Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, üç ülkenin liderler düzeyinde de bir araya gelebileceğini, Rusya ve Ukrayna tarafından bu durum hakkında olumsuz bir açıklama gelmediğini belirterek ülke liderlerinin biraraya gelmesi için çalışmalara devam ettiğini açıkladı.

İsrail 15 yıl sonra ilk defa Cumhurbaşkanlığı düzeyinde ziyaret gerçekleştirdi

Mart ayında Türkiye diplomasisi açısından önemli gelişmelerden biri de İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog’un Ankara’ya resmi ziyarette bulunması oldu. Ankara ile Tel Aviv arasında ilişkilerin normalleşmesi için son dönemde önemli adımlar atılıyordu. Herzog’un resmi ziyareti, iki ülke arasındaki ilişkilerde yeni bir sayfa açılmasını beraberinde getirdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile baş başa heyetler arası görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Herzog;

“Ne yazık ki ülkelerimiz arasındaki ilişkiler son yıllarda bir darlık döneminden geçmiştir. İnanıyorum ki ülkeler arasındaki ilişkiler karşılıklı saygı ruhunu yansıtan eylemlerle incelenecek ve hepimizin paylaştığı bölgesel ve küresel zorluklarla daha iyi başa çıkmamızı sağlayacaktır” açıklamasını yaptı.

Herzog;

“İki ülke birçok alanda hepimizin ev olarak adlandırdığı bu bölgeyi çarpıcı biçimde etkileyecek bir iş birliği yapabilir ve yapmalıdır. Türkiye Dışişleri Bakanı gelecek ay İsrail’i ziyaret edecektir ve İsrail Dışişleri Bakanı ile görüşmelerde bulunacaktır ve zikrettiğiniz diyaloğun da devamını mümkün kılacaktır. Türkiye ile enerji işbirliği konusunda önemli adımlar atabileceğimize inanıyorum”

ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ise “Bu tarihi ziyaretin Türkiye-İsrail ilişkilerinde yeni bir dönüm noktası olacağına inanıyorum. Bölgemizde barış, huzur ve birlikte yaşama kültürünün yeniden hakim kılınmasına katkı sağlamak bizim elimizdedir. Pozitif bir gündem üzerinden ikili iş birliği ve bölgesel diyaloğumuzu ilerletebildiğimiz ölçüde fikir ayrılığı yaşadığımız konuları ele almamız da kolaylaşacaktır” şeklinde konuştu.

Herzog’un Ankara ziyaretinin ardından Türkiye-İsrail ilişkilerinde yeni bir sayfa açıldı. İlerleyen dönemde iki tarafın da karşılıklı Büyükelçi ataması başta Doğu Akdeniz olmak üzere bölgesel konularda iş birliğini güçlendirmeleri bekleniyor.

Türkiye Yunanistan İlişkileri Yeniden Şekilleniyor

13 Mart’ta Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, resmi temaslarda bulunmak üzere İstanbul’a geldi. Başta Doğu Akdeniz ve Ege meseleleri nedeniyle iki ülke arasında ilişkiler uzun zamandır gergin seyrediyordu. Miçotakis’in Türkiye ziyareti, tüm dünyada olduğu gibi Yunan basınında da geniş yer buldu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis arasındaki görüşmenin samimi ve olumlu bir atmosferde geçtiğini belirten Yunan basını, iki NATO müttefiki ülkenin liderlerinin aralarındaki anlaşmazlıklara rağmen Ukrayna kriziyle ilgili ortak bir duruş sergilemesine dikkat çekti.

Dünya basını ise, özellikle tarihin sayfalarına karışan Eastmed Projesi'nin ardından

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Miçotakis’in, Doğu Akdeniz ve diğer anlaşmazlık noktalarında yeni gerginliklere neden olacak faaliyetlerden kaçınılması konusunda anlaştıklarını yazdı.

Yeni Almanya Şansöylesi Scholz de Türkiye'de

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 14 Mart’ta bu defa Almanya Başbakanı Olaf Scholz’u resmi törenle karşıladı. Göreve geldikten sonra ilk defa Ankara’ya gelen Scholz, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile üç saati aşkın süren bir görüşme gerçekleştirdi.

ANKARA, TURKIYE - MARCH 14: German Chancellor Olaf Scholz and Turkish President Recep Tayyip Erdogan hold a joint press conference in Ankara, Turkiye on March 14, 2022. ( Aytaç Ünal - Anadolu Agency )
ANKARA, TURKIYE - MARCH 14: German Chancellor Olaf Scholz and Turkish President Recep Tayyip Erdogan hold a joint press conference in Ankara, Turkiye on March 14, 2022. ( Aytaç Ünal - Anadolu Agency )

İki lider, Rusya ile Ukrayna arasında devam eden savaşı ve bölgede artan gerilimin askeri, siyasi ve ekonomik etkilerini ele aldı. İki lider, özellikle NATO’nun olası tehditlere karşı savunmasında Türk-Alman iş birliğine dikkat çekti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşme hakkında, “Bir yandan Avrupa güvenliğine yönelik zaruri önlemleri ele alırken diğer yandan da çözüme yönelik diplomatik çabaların hızlandırılması konusunda mutabık kaldık” ifadelerini kullandı.

Almanya Başbakanı Scholz ise “Bu saldırılar konusunda Türkiye ile hemfikiriz.” şeklinde konuştu.

Ukrayna-Rusya Savaşı dünyaya Türkiye'nin önemini hatırlattı

Rusya-Ukrayna savaşının başlamasının ardından Türkiye, özellikle diplomasi alanında önemli bir rol üstlendi. Türkiye’nin bölgedeki konumu, Rusya ile yakın ilişkiler kurması, diplomasi alanında son dönemde attığı adımlar ve NATO’nun en güçlü ikinci ordusuna sahip olması; ABD ve Batı ülkelerinin Ankara ile temaslarını artırmasını beraberinde getirdi.

Türkiye, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik operasyonlarını savaşın başladığı ilk gün reddettiğini duyurdu. Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne bağlı olduklarını açıklayan Ankara Rusya ile de iletişimini sürdürdü. Her iki tarafla da doğrudan görüşen ve ara buluculuk rolü üstlenen Türkiye, ABD ve Batı ülkeleri tarafından Rusya’ya yönelik uygulanan yaptırımlara katılmadı.

Türkiye, bu süreçte Ukraynalı mültecilere kapılarının açık olduğunu duyurdu. Türkiye’nin her iki ülkeyle de iletişimini sürdürmesi ve ara buluculuk rolü üstlenmesi; başta ABD ve Batı ülkeleri olmak üzere dünyadaki birçok ülke tarafından memnuniyetle karşılandı.

Ankara, Rusya-Ukrayna savaşındaki pozisyonu; ABD ve Batı ülkelerinin Türkiye’ye yönelik ilgisini artırdı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile geçtiğimiz günlerde bir telefon görüşmesi gerçekleştiren ABD Başkanı Biden da; Türkiye’nin her iki tarafla sürdürdüğü iletişimi olumlu karşıladıklarını belirtti.

Mart ayında Rusya, Ukrayna, Ermenistan, Azerbaycani İsrail, Yunanistan, Almanya ve son olarak Polonya ile önemli görüşmeler gerçekleştiren, Rusya ve Ukrayna dışişleri bakanlarını Antalya’da bir araya getirmeyi başaran ve bölgedeki adımlarını hızlandıran Türkiye’yi; yakın dönemde de yoğun bir diplomasi trafiği ve büyük misyonlar bekliyor.