Duruşma başladı! Yenidoğan Çetesi davası ne oldu?
"Yenidoğan çetesi" davasında 47 sanığın yargılanmasına başlandı. Peki, Yenidoğan Çetesi davası ne oldu? İşte son durum
Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesinde açılan davada, suç örgütü elebaşı olduğu değerlendirilen doktor Fırat Sarı'nın aralarında olduğu sanıkların savunma yapması bekleniyor.
Yenidoğan Çetesi davası ne oldu?
İstanbul'da, bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç sağladıkları iddia edilen 47 sanığın yargılandığı davada ilk duruşma yapılıyor.
Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesince konferans salonunda görülen duruşmada, tutuklu sanık Fırat Sarı'nın da aralarında bulunduğu, 8'i kadın 22 tutuklu sanık, 19 tutuksuz sanık ve tarafların avukatları hazır bulundu. Bazı tutuksuz sanıklar ise bulundukları şehirlerdeki adliyelerden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katıldı.
Duruşmada, HÜDAPAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, TBMM Adalet Komisyon Üyesi ve AK Parti İstanbul Milletvekili Şengül Karslı, TBMM Adalet Komisyonu Üyesi ve CHP İstanbul Milletvekili Turan Taşkın Özer, Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Erinç Sağkan, İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu ile bazı baro başkanları, milletvekilleri, sivil toplum kuruluşları ile bazı siyasi partilerin temsilcileri ve çok sayıda avukat yer aldı.
Duruşma bugün yeniden başladı
Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesince adliyenin konferans salonunda yapılan duruşmada müştekilerin beyanları alındı.
Müşteki Mustafa Mevlüt Tokluoğlu, tavsiye üzerine eşinin Avcılar Hospital'da doğum yaptığını söyledi.
Verilen aranın ardından taleplere ilişkin görüşü sorulan duruşma savcısı bebeği ölen ailelerin davaya katılma taleplerinin kabulüne karar verilmesini istedi.
Savcı, Silivri Kolan Hastanesi Sorumlu Müdürü Bener Mansuroğlu hakkında, "nitelikli dolandırıcılık" suçundan suç duyurusunda bulunulmasını, hakkında dava açılarak bu dosyasıyla birleştirilmesini talep etti.
Çorlu Reyap Hastanesi mesul müdürü İbrahim Oktay hakkında da bebek Halime Alkari için, "ihmalen ölüme neden olmak" ve "nitelikli dolandırıcılık" suçundan suç duyurusu talebinde bulunan savcı, müşteki Mehmet Hanifi Kaya'nın, "Davadan 1 ay önce beni arayarak ne ifade verdiğimi sordu" dediği "Kaya" bebeğin doğumunu gerçekleştiren kadın doğum doktoru Songül Kaloğlu hakkında da "ihmalen ölüme sebebiyet verme" suçundan suç duyurusunda bulunulmasını istedi.
Savcı, ayrıca 10 hemşire ve doktorun tanık olarak dinlenmesi, sanık doktor Rıza Keykubat, sanık hemşire yardımcısı Batuhan Çetin ve sanık başhekim Ali Dirik'in Kasım 2023'e ait HTS baz kayıtlarının istenilmesi talebinde bulundu.
Tüm sanıkların suç tarihindeki hesap hareket dökümlerinin alınmasını, sanıklara ait tüm dijital materyallerin incelenmesini talep eden savcı, SGK'ye yazı yazılarak suç tarihlerinde yapıldığı iddia edilen usulsüz işlemler nedeniyle ne kadar zarara uğradığının sorulmasını istedi.
Ölen bebekler için rapor talebi
Savcı, ayrıca tüm ifadeler bittikten ve deliller toplandıktan dosyanın Adli Tıp Kurumu'na gönderilerek ölen bebekler açısından rapor alınmasını talep etti.
Cumhuriyet savcısı, Birinci International Hastanesinin sahibi Ali Aksu, Esenler Güney Hastanesinin mesul müdürü doktor Ali Dirik, doktor Şeyhmus Çelik, TRG Hospitalist Hastanesinde doktor Mehmet Gürül, TRG Hospitalist Hastanesi Genel Müdürü Murat Mantuş, Bağcılar Şafak Hastanesi İşletme Müdür Yardımcısı Mustafa Kazan, hemşire Ceren Hatice Kırım, hemşire Renginar Molla, hemşire Serenay Şenkalaycı ve tıbbi sekreter Sümeyye Özdemir hakkında tutuklama kararı verilmesini istedi.
Duruşma, avukatların beyanlarının alınmasıyla devam ediyor.
İlk duruşmada tartışma çıktı
Mahkeme başkanı, salon şartlarının yetersiz olması sebebiyle TBB Başkanı Sağkan'ın müşteki avukatlarının bulunduğu sıradan kalkarak izleyiciler kısmına geçmesini istedi. Bu talebe tepki gösteren avukatlar ile mahkeme başkanı arasında tartışma yaşandı.
Tartışmanın büyümesi üzerine heyet salondan ayrıldı. Bir süre sonra heyetin salona dönmesiyle duruşma başladı. Mahkeme başkanı, duruşmaya gelen baro başkanlarının isimlerinin zapta geçirileceğini belirterek, onlar adına Sağkan ile Kaboğlu'na söz verilmesine karar verdiklerini kaydetti.
Duruşma, kimlik tespitinin yapılmasıyla devam ediyor. Öte yandan salonda ve adliye çevresinde polis ekiplerince yoğun güvenlik önlemi alındı.
İddianameden detaylar
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 1399 sayfalık iddianamede, sanık doktor Fırat Sarı'nın elebaşı olduğu suç örgütünün sevk ve idaresini sanık doktor İlker Gönen ile 112 Acil Çağrı Merkezi ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir'in yaptığı belirtiliyor.
İddianamede, suç örgütünün esas amacının, işletmesini devir aldıkları yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin 112 sevk sistemini bertaraf edip doluluğunu sağlamak, hastaların basamaklarıyla oynama yapıp, Sosyal Güvenlik Kurumundan (SGK) üst sınırda ödeme almak olduğu kaydediliyor.
Sanıklar tarafından hasta bebeklerin durumunun olduğundan daha ağır gösterildiği, olması gerekenden daha uzun süre yatışlarının sağlandığı belirtilen iddianamede, bu şekilde SGK'den yüksek ücret tahsil edildiği ve bazı hasta yakınlarından fazla para alındığı anlatılıyor.
Bebek hastaların uygun sağlık hizmeti almasını sağlayacak hastanelere sevki yerine şüphelilerin seçtiği, örgüt adına karlı görünen hastanelere yatırıldığı aktarılan iddianamede, karın çoğunun sağlık çalışanı olan örgüt üyesi sanıklarla paylaşıldığı ifade ediliyor. Esas amacın, bebeklerin sağlık durumunun iyileştirilmesi değil, maddi açıdan en fazla kazanç elde edilmesi olduğu iddianamede bildiriliyor.
Ceza istemleri
İddianamede, sanıklar Fırat Sarı ve İlker Gönen için "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "nitelikli dolandırıcılık" ve "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak" suçlarından 10 kez, "resmi belgede sahtecilik" suçundan da 11 kez uygulanmak üzere, toplam 177 yıl 6'şar aydan 582 yıl 9'ar aya kadar hapis cezası talep ediliyor.
Sanık Gıyasettin Mert Özdemir hakkında ise "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi", "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapis isteniyor.
Diğer sanıklar hakkında da benzer suçlardan hapis cezaları öngörülüyor.
İddianamede, "dolandırıcılık" suçu işlenerek maddi menfaat temin edilen sorumlu hastaneler ve şirketler için de tüzel kişilere özgü güvenlik tedbiri uygulanması, bunların kapatılıp mal varlıklarına el konulması talep ediliyor.
Soruşturma kapsamında, İstanbul'da 9, Tekirdağ Çorlu'da 1 hastanenin ruhsatı iptal edilmiş, bu hastanelerde tedavi gören bebekler ve hastalar ambulanslarla kamu hastanelerine sevk edilmişti.
Öte yandan yenidoğan çetesine ilişkin soruşturmayı yürüten Büyükçekmece Cumhuriyet Savcısı Y.E'yi makamında ölümle tehdit edenler de tutuklanmıştı. Bu soruşturma ise devam ediyor.