Endülüs'ün son Müslümanları Moriskolar
Endülüs medeniyeti, muhteşem bir başlangıç yapmasına rağmen, İspanya Krallığı'na yenilgiyle hazin bir sona ulaştı. 1492'de Gırnata Emirliği’nin düşüşüyle, Müslümanlar büyük zulme uğradı. Engizisyon mahkemelerinde yargılandılar ve zorla Hristiyanlaştırıldılar. "Moriskolar" olarak bilinen bu Müslümanlar, vatanlarından sürgün edilerek ağır bir asimilasyona maruz kaldı.
Gırnata Emirliği’nin düşüşüyle başlayan süreç
711'de Müslümanlar İber Yarımadası'nı fethettikten sonra Hristiyan krallıklar, bu toprakları geri almak için uzun süren bir mücadeleye girişti. Bu süreç yavaş ilerledi ve son Müslüman devleti olan Gırnata Emirliği, 1492'de Katolik Krallar Ferdinand ve Isabella tarafından fethedildi. Fetihle birlikte, Müslümanların İber Yarımadası'ndaki siyasi egemenliği sona erdi.
Gırnata, 250.000 ile 300.000 arasında Müslüman nüfusa sahipti. Gırnata'nın düşüşünden sonra başlangıçta, bir fermanla Moriskoların Müslüman olarak kalma hakları garanti edilse de zamanla Kardinal Cisneros’un zorla din değiştirme çabaları isyanlara yol açtı. İsyanların bastırılmasıyla, Müslümanlara nüfus üzerindeki baskılar daha da arttı.
Asimilasyon ve Moriskoların ortaya çıkışı
Müslümanlara başlangıçta dinlerini özgürce yaşama hakkı tanınmış olsa da bu hoşgörü kısa sürdü. 1499'dan itibaren Hristiyan otoriteler, Müslüman nüfus üzerinde artan baskılar uygulamaya başladı.
Kitlesel vaftizlerle zorla Hristiyanlaştırma politikası hayata geçirildi. 1502'de Kastilya Krallığı'nda yaşayan Müslümanlara, ya Hristiyanlığa geçmeleri ya da sürgüne gitmeleri emredildi. Ancak sürgün seçeneği genellikle zor ve uygulanamaz hale getirildi.
Bu süreçte Hristiyanlığı kabul edenler ise "Moriskolar" olarak anılmaya başlandı. Bu zorla asimilasyon süreci, Müslümanların dini kimliklerinin bastırılması ve kültürel miraslarının silinmesiyle sonuçlandı. Moriskolar, bu dönemde büyük zorluklar ve baskılarla karşı karşıya kaldılar.
İslami gelenekler zorla terk ettirildi
Kilise ve Engizisyon Mahkemesi, Moriskoları zorla Hristiyanlaştırmak amacıyla çeşitli baskı yöntemleri uyguladı. Camiler kapatıldı, Arapça konuşmak yasaklandı ve geleneksel kıyafetler giymek men edildi. Moriskolar, dinlerini gizlice yaşamaya çalıştıkları gerekçesiyle sık sık tutuklandı, işkence gördü ve idam edildi. Çocukların sünnet edilmesi yasaklanırken, kilise çanları çalındığında veya rahipler geçtiğinde sarık çıkarıp diz çökme zorunluluğu getirildi. Kadınların ise İslami kıyafetleri terk etmeleri emredildi.
Yaşadıkları zulme rağmen zorla Hristiyanlığı kabul eden Moriskolar, eski dini ve kültürel geleneklerini gizlice sürdürmeye çalıştılar. Bu durum, İspanyol Engizisyonu’nun sürekli Moriskoları izlemelerine ve çeşitli şiddet yaptırımlarına yol açtı.
Kendi kültürlerini gizliden gizliye yaşamaya çalışan Moriskolar, bu sebepten toplumda şüpheyle karşılandı. Arapça konuşmaları, Müslüman geleneklerine bağlı kalmaları ve geleneksel kıyafetlerini giymeleri engellenmeye çalışıldı. Engizisyon Mahkemesi'nin acımasız baskıları sonucu birçok Morisko işkenceye maruz kaldı ve idam edildi.
Osmanlı’dan uzanan yardım eli
Moriskolar, İspanyol zulmünden kurtulmak için dönemin en güçlü Müslüman devleti olan Osmanlı Padişahı II. Bayezid'dan yardım istedi. Endülüslü Müslümanların yardım taleplerine karşılık olarak donanmanın önemli komutanlarından Kemal Reis komutasında bir donanmayı Akdeniz'e gönderdi.
Kemal Reis, İspanya kıyılarını vurduktan sonra bir grup Endülüslü Müslüman'ı kurtarıp Kuzey Afrika ve İstanbul'a güvenli bir şekilde taşımayı başardı.
Osmanlı'nın meşhur denizcilerinden Barbaros Hayreddin Paşa da sonraki yıllarda İspanya'dan kaçan çok sayıda Müslüman'a yardım etti. Barbaros, yaklaşık 70 bin Endülüslü Müslüman’ı Cezayir başta olmak üzere Kuzey Afrika’ya yerleştirdi.
Turgut Reis, Piyale Paşa ve Salih Reis gibi ünlü Osmanlı denizcileri de defalarca İspanya kıyılarına seferler düzenleyerek Endülüslü Müslümanların kurtarılmasına katkı sağladılar. Osmanlı'nın bu yardım eli, İspanya'dan kaçan binlerce Müslüman için bir umut kapısı oldu ve onların yeni bir hayata başlamalarını sağladı.