Foreign Policy in Focus: Macron'un “seçim kumarı” nasıl sonuçlanacak?
Fransa'daki ilk anketler seçim sonucuna dair neler söylüyor? Macron'un “seçim kumarı” bir “kamikaze seçim kararı” haline mi dönüşecek?
ABD merkezli düşünce kuruluşlarından Foreign Policy in Focus'da, AP parlementosu seçimlerinin ardından Macron'un aldığı seçim kararının olası sonuçlarının değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.
Macron'un seçim kararının Fransa için bir “kumara” dönüştüğü belirtilen analizde, 8 Temmuz'da Fransa'da gerçekleşecek olan seçimlerde bu kararının Macron ve Fransa için geri tepebileceği belirtildi.
Analizde ayrıca; ilk anketlerin Le Pen'in partisinin sandalye sayısını neredeyse üçe katlayabileceğini gösterdiği belirtildi.
İşte Foreign Policy in Focus'da yayınlanan analiz:
Avrupa'da pek çok kişi, ulusal düzeyde alarm zillerini çaldıran bu ayki Avrupa Parlamentosu seçimlerinin sonuçlarını hala sindirmeye çalışıyor.
Avrupa, parlamentodaki sandalyelerin neredeyse dörtte birini kazanan aşırı sağcı ve popülist partilerin birliğin gelecekteki işleyişi üzerindeki etkisine hazırlanıyorlar.
Seçim sonuçlarının ardından, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron herkesi şaşırtarak genel seçim çağrısında bulunmaya karar verdi. Bu çağrı, Almanya'da başlayan Euro 2024 futbol şampiyonası, insanların yıllık yaz tatillerine çıkmaları ve Temmuz sonunda başlayacak olan Paris Olimpiyatları arasında sıkışıp kalacak.
Tüm bunlar, geniş bir katılım sağlamak için mükemmel bir ortamın olmadığı anlamına geliyor.
Macron'un oynadığı kumar basit olsa da, 8 Temmuz'da Fransa aşırı sağcı bir hükümet tarafından yönetilebileceği için cumhurbaşkanlığı ve Fransa için geri tepebilir.
Cumhurbaşkanı Macron Fransa halkına basit bir seçenek sunuyor. Ya merkezci, iş dünyası yanlısı, Avrupa yanlısı, Ukrayna yanlısı statükocu politikalarını destekleyecek ya da aşırı milliyetçi, popülist ve AB karşıtı bir gündem sunan Marine Le Pen liderliğindeki hükümete oy verecek.
Geleneksel olarak Fransa'nın sağ, sol ve merkez güçleri, seçimleri iki aşamaya ayıran bir seçim sisteminin de yardımıyla aşırı sağın yükselişini uzakta tutmayı başarmıştı.
Fransa'daki seçimlerde, ilk aşamada en yüksek oy oranına ulaşan adaylar ikinci tur oylamaya giderler. Yakın zamana kadar, seçmenler aşırı sağcı bir adayın ilk iki sırada yer almasıyla karşı karşıya kaldıklarında, onları dışarıda tutmak için taktiksel oy kullanmak üzere yerel ve ulusal düzeyde anlaşmalar yapıyordu.
Bu strateji Fransa'da uzun yıllar boyunca, Le Pen'in babası Jean-Marie'nin aşırı sağcı hareketlerinin hükümetten uzak tutulmasına yardımcı oldu.
Ancak Macron, 2017 seçimleri öncesinde Fransız siyasi ortamını muhafazakârlar ve ilericiler arasında bölüştürerek ve geleneksel sağ-sol ayrımını değiştirerek yeniden yapılandırmaya çalıştı.
Haziran 2024'e gelindiğinde ise rüzgarı arkasına alan Le Pen oldu.
İlk anketler Le Pen'in partisinin Ulusal Meclis'teki 577 sandalyenin 265'ini kazanabileceğini, yani mevcut sandalye sayısını neredeyse üçe katlayabileceğini gösteriyor.
Ancak Macron içindurum daha da kötü bir hal alabilir.
Seçim muhtemelen; Le Pen'in partisi ve aşırı sağdaki müttefikleri, sol güçlerin hızla oluşturduğu ittifak ve Macron'un merkezci Rönesans partisi arasında geçecek.
Macron'un “seçim kumarı” bir “kamikaze seçim kararı” haline dönüşebilir.
Le Pen partisinin yol haritasının, satın alma gücü, güvenlik ve göç konularındaki bir dizi çalışma üzerine olacağını belirtti. Le Pen'in partisinin 2022 başkanlık vaatleri daha netti. Daha fazla göçmeni sınır dışı etme, Fransa'daki aile birleşimlerini durdurma, Fransız vatandaşlarına iş, sosyal yardım ve sosyal konutlar için öncelik tanıma ve bir yıldan uzun süredir işsiz olan göçmenleri sınır dışı etme sözü vermişti.
Le Pen ayrıca, medyayı özelleştirme, emeklilik yaşını düşürme ve 30 yaşın altındakileri gelir vergisinden muaf tutma sözü verdi.
Fransa bu hafta iki hafta boyunca sürecek çılgın bir seçim kampanyasına hazırlanırken, ilk göstergeler Le Pen ve partisinin bir sonraki Fransız parlamentosunda çoğunluğu elde etmesini engellemek için birleşik bir cephe oluşturmanın aciliyetinin olmadığına işaret ediyor.
Le Pen'in partisinin bu vaatlerle seçimi kazanıp kazanamayacağını ve kazansa dahi ekonomiyi çökertip çökertmeyeceği ya da Fransa'yı yönetme çabasında başarısız olup olamayacağını sadece zaman gösterecek.