gdh'de ara...

Fransa'da Marine Le Pen'in Türkiye tavrı, aşırı sağın güçlenmesiyle tekrar konuşuluyor

Le Pen, Doğu Akdeniz ve Orta Doğu'da Türkiye'ye karşıtlığıyla tanınıyor. Ankara'nın AB üyeliğini istemeyen Le Pen, Ulusal Birlik'in politikalarını şekillendiriyor.

1. resim

Fransa'da Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un erken seçim kararı almasının ardından kurulan sandıklardan aşırı sağ güçlenerek çıktı. Fransız siyasetinde değişen dinamikler, Ankara-Paris ilişkilerinin gidişatını da yeniden gündeme getirdi.

Marine Le Pen'in öncülük ettiği aşırı sağcı Ulusal Birlik (RN) ve ittifak üyesi diğer aşırı sağcı partiler yüzde 33,15 oy oranıyla birinci oldu. Fransa-Türkiye ilişkileri türbülanslı dönemlerden geçerken, oluşan tablonun ardından, cumhurbaşkanlığı hesapları yapan Le Pen'in Türkiye tavrı tekrar konuşuluyor.

7 Temmuz'da düzenlenecek ikinci tur öncesi konuşan Cumhurbaşkanı Macron, aşırı sağcı RN'ye karşı birlik olmaları gerektiğini söylüyor. Ancak Avrupa Parlamentosu seçimlerinin Fransa ayağında alınan sonuçlardan sonra erken seçime gitmeye karar veren Macron'un "kumar oynadığı" belirtiliyordu. Şimdi ise Fransız liderin, bu oyunu kaybettiğine dikkat çekiliyor.

Le Pen'in dış politikadaki tavrı

İç siyasette verilen mesajların yanı sıra, Le Pen cephesine bakıldığında ise dış politikadaki radikal tutumlar göze çarpıyor. 

55 yaşındaki Le Pen, Fransa'daki Ulusal Birlik (RN) partisinin önde gelen siyasi figürlerinden biri konumunda. 2011'den 2021'e kadar RN'nin başkanlığını yaptı. Kendisinden sonra koltuğu Jordan Bardella devraldı.

2027'de adaylığa göz kırpıyor

"2027 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde partimin doğal adayıyım." diyen Le Pen, parti başkanlığından ayrıldıktan sonra bile RN içindeki etkisini sürdürüyor. Partinin politikalarını ve yönünü şekillendiren kilit bir figür olmaya devam ediyor.

Marine Le Pen
Marine Le Pen

Macron'un Türkiye karşıtlığına destek

Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi konularında Cumhurbaşkanı Macron'un Türkiye'ye karşı duruşunu desteklediğini söyleyen Le Pen, Ankara'nın NATO üyeliğini de tartışmaya açmayı hedefliyor.

Le Pen, Fransız basınına verdiği bir demeçte, Türkiye'nin "tehditlerinin" Fransa'yı hedef aldığını öne sürdü. Macron ile arasında birçok sorun olduğunu söyleyen Le Pen, buna rağmen Türkiye'ye karşı Fransa Cumhurbaşkanı'nı kararlılıkla desteklediğinin altını çiziyor.

'Kimliğimizi zedeleyecekler' iddiası

Fransız aşırı sağcı siyasetçinin Türkiye karşıtlığı bunlarla sınırlı değil. Marine Le Pen, Ankara'nın Avrupa Birliği'ne (AB) tam üyeliğine de karşı çıkıyor. Kültürel ve coğrafi açıdan Türkiye ile ayrıştıklarını düşünüyor. AB'ye Türkiye'nin olası bir katılımının, Avrupa'nın kimliğini zedeleyeceğini savunuyor.

"Türkiye, Avrupa'nın güvenliğini tehlikeye düşürüyor"

Türkiye'nin Suriye, Libya ve Doğu Akdeniz'deki askeri ve diplomatik faaliyetlerinden rahatsız olan Le Pen, bu bölgelere sivil ve askeri alanlardaki Türk müdahalelerinin "istikrarsızlığa yol açtığını" ve "Avrupa'nın güvenliğini tehlikeye düşürdüğünü" iddia ediyor.

Le Pen'in ekonomik ve askeri ilişkiler açısından da hem ülkesi Fransa'dan hem de Avrupa kıtasından beklentileri var. Türkiye ile savunma ve silah ticaretinde "daha temkinli" adımlar atılması gerektiğini düşünüyor.

Jordan Bardella
Jordan Bardella

Bardella, Le Pen'in izinde

Marine Le Pen'in koltuğu devrettiği 28 yaşındaki Bardella da genel anlamda selefiyle benzer çizgide yürüyor.

Paris'in çıkarlarına öncelik veren ve ulusal egemenlik vurgusu yapan Bardella, Fransa'nın Avrupa Birliği gibi oluşumlara bağımlı olmaması gerektiğini düşünüyor. İktidara gelmesi halinde, Brüksel'e "daha az para" gönderme sözü de göze çarpıyor.

Öyle ki, genç politikacının Brüksel'e ilişkin tavrı, The Guardian tarafından "AB kabus senaryosuna hazırlanıyor: Avrupa şüphecisi Fransa" şeklinde yorumlandı.

Fransa'nın stratejik bağımsızlığından yana

Bardella, dış politikaya bakıldığında ise dengeli bir yaklaşımı tercih ediyor. Bir taraftan Fransa'nın stratejik bağımsızlığını savunurken, diğer taraftan ABD, Rusya ve Çin gibi güçlerle karşılıklı fayda temelinde ilişkiler inşa etmeyi önceliyor.

Aşırı sağın yükselişi ve Marine Le Pen'in 2027 yılında cumhurbaşkanı adayı olma niyeti göz önüne alındığında, Fransa-Türkiye ilişkileri yakın dönemde sıkça konuşulan konular arasında kalmaya devam edeceğe benziyor.

Fransa seçimleri
Fransa seçimleri

7 Türk kökenli aday ikinci tura kalamadı

Bu arada Fransa'daki seçimlerin ilk turunda farklı partilerden aday olarak yarışan 7 Türk kökenli milletvekili ilk turda elendi.

Cumhurbaşkanı Macron'un Ensemble listesinden seçimlere giren Elisa Demir'in yanı sıra, Mehmet Ceylan, Jean-Pierre Yalçın, Ali Kaya, Naci Yıldırım, Serjan Kırma ve Sinan Borsan ikinci turu göremedi.

"Macron için tam bir felaket"

Atlantik Konseyi'nden Gerard Araud, "Fransız parlamentosu seçimlerinin ilk turu Macron için tam bir felaket oldu." dedi. Fransa'nın uzun sürecek bir kriz dönemine girmek üzere olduğunu anlatan Araud, şunları söyledi:

Aşırı sağ iktidara gelirse, er ya da geç Macron ile karşılaşacaklar. Parlamento yönetilemez hale gelirse, Fransa tamamen ben merkezli olacak ve harekete edemeyecek. Fransa ve Avrupa için üzücü...

"Kumar oyunu geri tepti"

France 24 Brüksel Muhabiri Dave Keating, Macron'un erken parlamento seçim çağrısını "kumar" şeklinde nitelendirerek, "Kumar oyunu geri tepti." ifadesini kullandı. Keating, görüşlerinin devamında ise temkinli bir tavır takındı:

Ancak 7 Temmuz'da yapılacak bir sonraki tur öncesinde işler halen belirsiz. Marine Le Pen'in aşırı sağcı Ulusal Birlik partisi yüzde 33 oyla önde. Ama bu, parlamentoyu kontrol etmek için mutlak çoğunluğa ulaşabilecekleri anlamına gelmiyor.

Tartışma