GÖKDOĞAN ve BOZDOĞAN hava-hava füzelerinde testler bitmek üzere

Hürriyet yazarı Hande Fırat, TÜBİTAK SAGE’yi ziyaret ederek GÖKDOĞAN ve BOZDOĞAN hava-hava füzeleri hakkındaki en güncel bilgileri paylaştı.

1. resim

Fırat’ın yazısından öne çıkanlar şöyle:

“TÜBİTAK SAGE tarafından geliştirilmekte olan bu füzeler, Türkiye’nin ilk milli havadan havaya füzesi olması yanında, ilk aktif radar arayıcı başlıklı füzeleri.

1200 personeli olan SAGE’de hedef bu yıl içinde iki füzenin de Türk Silahlı Kuvvetleri’nin envanterine girmesi.

TÜBİTAK SAGE Müdürü Gürcan Okumuş, iki süpersonik füzeyle ilgili şu bilgileri paylaştı:

GÖKDOĞAN ve BOZDOĞAN

Gökdoğan ve Bozdoğan füzelerinin uçaktan atış testleri tamamlanmak üzere.

Füzeler, 2023 yılında envantere girecek. İlk etapta prototip teslimatları yapılacak, akabinde düşük ölçekli ilk üretim planlanıyor.

BOZDOĞAN füzesi 25+ kilometre menzile sahip, sesin 4 katı hıza çıkabiliyor.

GÖKDOĞAN füzesi 65+ kilometre menzile sahip, o da sesin 4 katı hıza çıkabiliyor.

GÖKDOĞAN ve BOZDOĞAN hava-hava füzelerinde testler bitmek üzere
GÖKDOĞAN ve BOZDOĞAN hava-hava füzelerinde testler bitmek üzere

BOZDOĞAN görüş içi hava hava füzesi. Yani kısa/orta menzildeki hedeflere karşı kullanılan ve atılmadan önce kızılötesi arayıcı başlığı ile kilitlenerek hedefini etkisiz hale getiren yüksek manevra kabiliyetli.

GÖKDOĞAN görüş ötesi hava hava füzesi. Görüş ötesi füzeler, genellikle orta/uzun menzildeki hedeflere karşı kullanılan ve son safhada aktif radar arayıcı başlık ile kilitlenerek, etkinlik sağlayan füzeler.

GÖKDOĞAN ve BOZDOĞAN hava-hava füzelerinde testler bitmek üzere
GÖKDOĞAN ve BOZDOĞAN hava-hava füzelerinde testler bitmek üzere

Ses hızını aşan projeler

Hande Fırat, yazısına şöyle devam ediyor:

Süpersonik füzeler ses duvarını aştıkları ve süpersonik uçuş gerçekleştirdikleri için güçlü motora ihtiyaç duyarlar. Aynı zamanda artan hava sürüklenmesi nedeniyle süpersonik hızlarda seyreden hava araçlarının dış yüzeyleri sürekli ısınır. Bu nedenle özel ve gelişmiş malzemeler kullanılmaktadır. TÜBİTAK SAGE ısıya dayanıklı yüzeyler üretiyor, bir yandan da ramjet motor denilen özel motorla ilgili çalışmalarını sürdürüyor:

TÜBİTAK SAGE’de yüksek hıza sahip füzelerde karşılaşılan aerodinamik ısınma gibi yüzey ısınma problemlerini ortadan kaldırmak için uzun zamandır çalışmalar yapılıyor.

Özellikle, yüksek sıcaklığa dayanıklı kompozit kaplamalar, ablatif özellikleri sayesinde füzelerde karşılaşılan ısınmanın etkisini en aza indirgiyor.

Bu çalışmalarda kullanılan malzemelerin ve proseslerin tümü TÜBİTAK SAGE’de geliştirildi ve yurtdışına bağlı olmaksızın TÜBİTAK SAGE’de üretilebilmekte.

2018 yılında başlayan faaliyetler kapsamında değişik büyüklüklerdeki süpersonik füzeler için ramjet motor prototipleri üretildi ve üretilen prototiplerle yer testleri yapıldı.

Ramjet teknolojisi

Ramjet motor teknolojisi (özellikle entegre roket ramjet itki sistemi teknolojisi) sesüstü hızlarda seyir yeteneğine sahip taktik füze sistemlerinin geliştirilmesi yolunda en önemli teknolojik engel olarak tanımlandı ve bu tür füzelerin geliştirilmesine başlanmadan önce bu teknolojik engelin ortadan kaldırılması planlandı.

Bu motorların geliştirilmesi, üretimi ve testleri ile sesüstü hızlarda seyir eden füze sistemlerinde kullanılabilecek motorların geliştirilmesinde aerotermodinamik, malzeme, yakıt besleme gibi alanlardaki teknolojik engellerin birçoğu ortadan kaldırıldı.

Ramjet motor geliştirilmesindeki amaç halen devam eden yakın gelecekte planlanan sesüstü seyir yeteneğine sahip füzelere itki sağlayacak jet motorlarının geliştirilmesi.

Test ortamları

Hava-hava ve hava füzeleri, seyir füzeleri, İHA mühimmatları başta olmak üzere TÜBİTAK SAGE’de üretilen her ürün bir dizi testten geçiyor.

Çok büyük bir alanda, özel malzemelerden yapılmış kapalı kabinlerde füzeler düşük basınç, yüksek ve düşük sıcaklık, sıcaklık şoku, kum ve toz, titreşim ve şok, buzlandırma, dondurucu ve yağmur gibi bir dizi teste tabi tutuluyor.

Sadece bunlar değil tüm hava araçları aynı zamanda trisonik rüzgâr tüneline sokuluyor. Türkiye’nin sesaltı hızlarda çalışan tünelleri mevcut. Ancak ses geçiş ve üstü hızlarda ise dışa bağımlılık sürüyor. 2020 yılı sonunda Yüksek Hızlı Rüzgâr Tüneli Projesi’ne başlanıldı. Gürcan Okumuş 2024’de hizmete girmesi planlanan tüneli anlattı:

Tünelimize TÜBİTAK SAGE Trisonik Tüneli –TSTT adını verdik. TSTT, en düşük olarak ses hızının 0.2 katıyla (0.2 mach), en yüksek olarak süpersonik hızlarda, sesaltı, ses geçiş ve sesüstü hızlarda yüksek hassasiyetle aerodinamik veri türetmemize izin verecek üflemeli tipte bir rüzgâr tüneli.

Test odası 1.5m x 1.5m boyutlarında, bu boyutta üflemeli tipte sadece 2 tünel daha var dünyada, bizimki üçüncü olacak.

Dünyanın en gelişmiş tüneli olacağını söyleyebiliriz. Tünelin tüm aerodinamik ve mekanik ekipmanlarının tasarımları tamamlandı.

Kompresör ve Hava Koşullandırma Sistemi için Fabrika Kabul Testleri’ne önümüzdeki ay içerisinde başlayacağız. Arazideki altyapılarımızın taşınması ve ihtiyaç duyulan elektriğin getirilmesi çalışmalarında sona gelindi.

Tünelin ilk üflemesinin 2024 yılı sonunda yapılmasını ve kalifikasyonun ardından hizmete girmesini hedefliyoruz.

HİPERSONİKLER ÇOK YAKINDA...

Patlatma testleri de yine TÜBİTAK SAGE’nin geniş arazisinde özel bir alanda gerçekleştiriliyor.

Arazi ne kadar büyük de olsa, personel patlama testlerinden önce uyarılıyor. Dünyada bazı ülkeler hipersonik füze üretimine geçti. Peki Türkiye’de çalışmalar ne aşamada? Cevabı Gürcan Okumuş veriyor:

Halihazırda hipersonik füze sistemlerinin geliştirilmesinde en büyük zorluk olarak değerlendirilen itki sistemleri (Scramjet) üzerine TÜBİTAK SAGE bünyesinde çalışmalara geçtiğimiz yıllarda başlandı.

Geldiğimiz aşama itibarıyla laboratuvar seviyesinde deneme motorlarının geliştirme ve test faaliyetleri devam ediyor.

Ek olarak hipersonik füze sistemlerinde ihtiyaç duyulan yüksek sıcaklığa dayanıklı seramik malzemeler, nano katkılı kompozit malzemeler, yalıtım ve kaplama teknolojileriyle (termal bariyer, ablatif gibi kaplamalar) ilgili çalışmalar yürütülüyor.

BUGÜNE KADAR NELER YAPILDI

Genel maksat bombaları havadan karaya akıllı ve hassas vuruş kabiliyetine sahip güdümlü mühimmatlar haline getirildi.

Yeni nesil güdüm kitleri yani sabit ve hareketli hedeflere karşı tüm hava koşullarında gece- gündüz çoklu atım kabiliyetine sahip kitler yapıldı.

Yerüstü özellikle yeraltındaki hedeflere karşı kullanılmak üzere tasarlanan sığınak delici özelliklere sahip mühimmatlar üretildi.

Termobraik bombalar yani kapalı alanda yüksek basınç ve sıcaklık etkisine sahip bombalar geliştirildi.

Kuzgun, Kayı, Bozok isimleriyle bilinen çoklu kullanıma uygun yüksek vuruş hassasiyetine sahip İHA’lardan atılan mühimmatlar yapıldı.

SOM Seyir Füzesi, yani Türkiye’nin ilk milli seyir füzesi üretildi.

ISIL Pil, tüm savunma sanayisi, havacılık ve uzay sistemlerinde temel güç kaynağı olarak kullanılıyor. 40 üzeri farklı tipte tasarımı bulunan ISIL Pil tamamen yerli ve milli üretim.

Piroteknik aygıtlar denilen ateşleyici kapsüller, pim çekiciler, pim iticiler, perde geçişli ateşleyiciler gibi ürünler.

Navigasyon birimleri platform ve sistemlerin seyrüsefer güdüm ve kontrol ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla tamamen yerli ve milli geliştirilen ürünler.

Kaynaklar

Tartışma