Gölpınar Hitit Barajı, Dünya Mirası Sulama Yapıları Listesi'ne alındı
Çorum'un Alacahöyük antik şehrinde yer alan Gölpınar Hitit Barajı'nın, Uluslararası Sulama ve Drenaj Komisyonu (ICID) tarafından Dünya Mirası Sulama Yapıları Listesi'ne alındığını Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı açıkladı.
Yapılan yazılı açıklamada, merkezi Hindistan'ın başkenti Yeni Delhi'de Türkiye'nin de içinde yer aldığı 11 kurucu üye ile 1950'de faaliyetlerine başlayan ICID'ın halihazırda 110 üyesi ile sürdürülebilir tarımsal su yönetimini teşvik etmek amacıyla sulama, drenaj ve taşkın yönetimi alanında çalışmalar yürüttüğünü belirtti.
Listedeki eser sayısı ikiye çıktı
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Geçen yıl da Van ilimizin sınırları içinde yer alan 2 bin 800 yıllık Şamran Kanalı Dünya Mirası Sulama Yapıları Listesine girmeye hak kazanmıştı. Böylece ülkemizden Dünya Mirası Sulama Yapıları Listesine giren eser sayımız ikiye yükseldi."
Halen su stresi yaşayan bir ülke olarak su kaynaklarının daha akılcı, etkin ve sürdürülebilir şekilde değerlendirilmesi için hayata geçirdikleri eylem planlarını kararlılıkla uyguladıklarına işaret eden Yumaklı, "Bu bağlamda, geçmişten miras kalan tarihi değere sahip su yapılarımızın korunup gelecek kuşaklara aktarılması için büyük gayret gösteriyoruz." ifadelerini kullandı.
Gölpınar Hitit Barajı
Açıklamaya göre, Hititler, Milattan Önce (MÖ) 13. Yüzyıl'da Anadolu topraklarını suyla buluşturmak amacıyla Gölpınar Hitit Barajı'nı inşa etmiş ve baraj vasıtasıyla toplanan suyu 1,3 kilometre uzaklıktaki Alacahöyük antik şehrine ulaştırmış. Alacahöyük'te 1997'de Prof. Dr. Aykut Çınaroğlu'nun kazı başkanlığında yeniden başlatılan çalışmalar kapsamında, Anadolu'nun ilk barajlarından biri olan Hitit Barajı gün yüzüne çıkartıldı. Baraj, 2002-2007 yılları arasında Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türk Tarih Kurumu, Anadolu Üniversitesi, Çorum Valiliği, Alacahöyük Belediyesi ile koordineli olarak DSİ Genel Müdürlüğü tarafından rehabilite edildi.
Barajın turizme kazandırılması konusunda 2015'te başlatılan arkeopark projesi çalışmaları 2018'de tamamlandı. Barajın turizme kazandırılması için etrafındaki 277 dönüm arazi kamulaştırıldı. Bugün daha çok turizm yönüyle ön plana çıkan baraj ve çevresi, Hititler'in son döneminde bölgede yaşanan kuraklığın bir ürünü olması nedeniyle önemini koruyor.
Savakları, su dinlendirme havuzu, geçirgenliği azaltan kil sıvaları ile döneminin önemli su mühendisliği harikalarından biri olduğu değerlendirilen barajın, su seviyesini kontrol eden bölümü ise başlı başına bir yapıt olarak kabul ediliyor. Günümüzde fonksiyonlarını devam ettiren baraj, 3 bin 324 yıl öncesinde olduğu gibi Alacahöyük çiftçileri tarafından tarımsal sulamada kullanılıyor.