Gulf State Analytics: ABD ve Rusya'nın yeni mücadele cephesi "Afrika"

Afrika, geçen hafta ABD ve Rusya'nın üst düzey ziyaretleri nedeniyle ana odak noktasıydı. Fransa gibi devletler Sahel'i terk ederken, ABD ve Rusya Afrika'da nüfuz için savaşıyor. 

1. resim

Afrika, geçen hafta ABD Hazine Bakanı Janet Yellen ve Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov'un önemli ülkeleri etkilemek amacıyla kıtaya yaptığı seyahat nedeniyle ana odak noktasıydı.

Avrupa Devletleri Sahel'i terk ederken ve Çin kıtanın derinliklerine inerken, ABD ve Rusya Afrika'da nüfuz için savaşıyor.

Afrika, büyük güçlerin rekabet çerçevesi bağlamında görülebilir. Washington için Afrika hayati önemini koruyor. ABD Hazine Bakanı Janet Yellen; Senegal, Güney Afrika ve Zambiya'yı ziyaret ederken Lavrov; Güney Afrika, Esvatini, Angola ve Eritre'yi ziyaret etti. Lavrov'un kıtaya yaptığı ziyaret, altı ay içinde yaptığı ikinci ziyaretti.

ABD'nin Afrika'ya yönelik stratejisi, kıtanın küresel ekonominin geleceğini şekillendireceğinin basit bir şekilde kabul edilmesine odaklanıyor. Yellen'in ziyareti, Çin'in dünyanın en büyük ikinci kıtasında hızla artan ekonomik varlığı ve Rusya'nın bu kıtanın bazı bölgelerindeki askeri ve diplomatik dayanağı ışığında, Biden yönetiminin Afrika ile bağlarını yeniden kurma çabalarının başlangıcı oldu.

Yellen'in Zambiya'da geçirdiği süre, özellikle Çin'in bölgedeki borç tuzaklarına ve madencilik faaliyetlerine odaklandı. ABD, yeni ve şeffaf anlaşmalara vararak Çin ve Rusya madencilik uygulamalarını "dengelemeye" yardımcı olmak için diğer Avrupalı ve Arap ortaklarla hareket etmeye çalışıyor. Örneğin Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Washington'un Afrika politika programının bir parçası olarak BAE ile böyle bir anlaşma imzaladı.

Yellen, Güney Afrika'nın kömür madenciliği yapılan Mpumalanga eyaletini ziyaret etti ve birinci sınıf Rus petrol ürünlerinin uluslararası pazardaki fiyatını sınırlamak için daha katı önlemler alınacağını açıkladı. Ayrıca Güney Afrika'dan yerel işletmeler veya hükümetler tarafından ciddi yaptırım ihlallerine yanıt vermesini istedi. Yellen'ın bu açıklamaları Güney Afrika'dan yapmış olması da çok anlamlıydı.

Afrika'nın en gelişmiş ekonomisi olan ve ABD planının kilit noktası olan Güney Afrika'nın ise, hem Rusya hem de Çin ile derin bağları var. Şubat 2022'de Pretoria, Rus ve Çin savaş gemilerine ev sahipliği yapacağını ve onlarla doğu kıyısı açıklarında, Mozambik Kanalı'nın hassas bölgesi yakınında ortak deniz tatbikatlarına katılacağını açıkladığında Beyaz Saray'da endişelerini dile getirdi.

Yellen, bu gezileri ile Güney Afrika'yı uyarmaya odaklanırken, Lavrov ise, Agola ve Eritre'yi ziyaret etti. Lavrov'un Angola ve Eritre ziyaretleri ABD çıkarlarına aykırıydı. Lavrov, Afrika ülkelerinden Rusya'ya sürekli destek arıyor. BM Genel Kurulu'nun geçen yıl Mart ayında Rusya'nın Ukrayna'daki eylemlerini kınayan ilk kararında, çekimser kalanların önemli bir bölümünü Afrika ülkeleri oluşturdu. Eritre; Suriye, Kuzey Kore, Çin ve Belarus ile birlikte önergeye karşı oy kullanan beş ülkeden biri oldu.

Lavrov, Moskova'nın yumuşak güç politikasının bir parçası olarak her iki ülkede de önemli Rus kültürel anıtlarını ziyaret etti. Ayrıca üst düzey Angola ve Eritreli liderlerle BM gibi uluslararası forumlarda Afrika'nın Moskova'ya verdiği desteğin sürdürülmesi hakkında görüşmelerde bulundu.

Lavrov ayrıca hem Angola hem de Eritre başkentlerinde bulunan limanlara Rus erişiminden bahsetti. Dahası, Lavrov'un Rusya'nın Massawa limanına erişimi hakkında Eritre ile görüşmesi, limanın Yemen'e yakınlığı ve aynı zamanda Sudan'ın geliştirilmekte olan lojistik hatlarındaki merkezi konumu göz önüne alındığında, ABD tarafında kesinlikle güvenlik endişelerini artıracaktır.

Bu arada Yellen'in ziyareti, ABD dış politikasının Afrika devletleri tarafından ciddiye alınması gereken kilit bir parçasıydı. Fransa'nın Sahel'i terk etmesi ve Afrika kıtasının toplumsal eşitsizlikten terörizme kadar bir dizi çok ciddi tehditle karşı karşıya kalmasıyla, Batı'nın olumsuz etkiler olarak gördüğü şeyleri uzak tutması için güçlü bir gereklilik var.

Bütün bu gelişmeler, Afrika'nın hem stratejik olarak hem de dünyadaki güçler arasındaki rekabette ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Fransa'nın Sahel'i terk etmesi ve Afrika kıtasının toplumsal eşitsizlikten terörizme kadar bir dizi çok ciddi tehditle karşı karşıya kalmasıyla birlikte kıtadaki mücadele daha da artacak gibi görünüyor.

Tartışma