Gürültü kirliliği kalp krizi riskini artırıyor
ABD'de yapılan yeni bir araştırmaya göre; arabalardan, trenlerden veya uçaklardan yüksek düzeyde gürültüye maruz kalan kişilerin, daha sessiz bölgelerde yaşayan kişilere göre kalp krizi geçirme oranlarının daha yüksek olduğu açıklandı.
Amerikan Kardiyoloji Koleji'nin 71. Yıllık Bilimsel Oturumunda, gürültü kirliliğinin olduğu bölgelerde yaşayan kişilerin sağlık durumları incelendi. Ve yüksek düzeyde gürültü duyan kişilerin, daha sessiz bölgelerde yaşayan kişilere kıyasla kalp krizi geçirme olasılığının daha yüksek olduğu tespit edildi.
Rutgers Robert Wood Johnson Tıp Okulu Kardiyoloji Anabilim Dalı'nda tıp profesörü ve çalışmanın baş yazarı Abel E. Moreyra, “İnsanlar kirlilik hakkında konuştuklarında genellikle havadaki veya sudaki parçacıklardan bahsediyorlar” dedi. "Fakat kirliliğin başka biçimleri de var ve gürültü kirliliği bunlardan biri."
Araştırma ekibi, 2018 yılında kalp krizi nedeniyle hastaneye kaldırılan ve ortalama 60 yaşında olan New Jersey'deki 16 bin kişinin kalp krizi oranlarını inceledi.
Veriler, Miyokard Enfarktüsü Veri Toplama Sistemi tarafından toplandı. Kişiler, yüksek düzeyde ulaşım gürültüsü ve düşük düzeyde gürültüye maruz kalma olarak iki gruba ayrıldı. 65 desibel ve daha yüksek seslerin; kahkaha, çamaşır makinası, ve şehir trafiği gibi seslere denk olduğunu söyledi.
Kalp krizi nedeniyle hastaneye yatışların yüzde 5'inin eyaletteki artan yüksek gürültü seviyelerinden kaynaklandığı tespit edilirken, yüksek sesli ulaşım gürültüsüne maruz kalan bölgelerde kalp krizi oranı yüzde 72 daha yüksek olarak bulundu.
Moreyra, “Genellikle 50 ila 60 desibelden fazla olan gürültü, görünüşe göre kalp krizi riskinin artmasına katkıda bulunuyor. Örneğin raylar, trenler, uçaklar, canlı müzikte tespit edilen 120 desibel gibi” dedi.
Kaynak
- News Medical