Türkiye, Afrika’da büyük hamleler yapıyor
The Economist (İngiltere) | Analiz
💢Türkiye, Afrika'da uzun soluklu bir politikaya hazır görünüyor.
💢Türkiye bölgeye, insani ve güvenlik yardımı sağlayarak zamanla kalıcı kazanımlar elde edecektir.
Somali’nin başkenti Mogadişu’daki hastaneye Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın adı verildi. Hastanenin ülkedeki diğer hastanelerden 47 adet daha fazla yoğun bakım yatağı var.
Şiddet ve kaçırma riski göz önüne alındığında, Mogadişu az sayıda yabancıyı cezbediyor. Daha doğru ifade ile Türkler dışında çok az.
Türk firmaları, Türkiye’nin kalkınma ajansının sağladığı fonla şehrin ana yollarını ve parlamento binasını onardı. Türkiye’nin yabancı topraklardaki en büyük yabancı askeri üssünde Türk subayları, 5.000’den fazla Somalili asker ve polisi eğitti ve donattı.
Belki de Türkiye’nin Somali’deki varlığının büyüklüğünden bile daha belirgin olan şey ise ortak bir dinin ortaya koyduğu yaklaşımdır. Somalili işadamı Kadir Mohamud,
“Somali’de Türk olmanın avantajlarından biri de herkesle aynı camilerde namaz kılıyor olmanızdır”
diyor. Türk olmayan şirketler ve elçilikler ise havalimanı çevresindeki korunan “yeşil bölgede” faaliyet gösterme eğilimindeler. Türkiye Büyükelçisi Mehmet Yılmaz, “Sahada sadece biz varız”
ifadelerini kullanıyor.
Somali, Erdoğan’ın pazarlar, kaynaklar ve diplomatik etki açısından Afrika’ya yaptığı geniş çaplı girişimin çarpıcı bir örneğidir. Sadece yirmi yıl önce Türkiye, Sahra Altı Afrika’ya çok az ilgi duyuyordu.
Bunun yerine batıya baktı ve Avrupa Birliği’ne katılmayı hayal etti. Ancak Batı ile ilişkiler soğuyunca Türkiye güneye döndü. Dönüm noktası 2011 yılında Erdoğan’ın Somali’yi ziyaret etmesiydi. Bu ziyaret yaklaşık yirmi yıldır Afrikalı olmayan bir liderin bu bölgeye yaptığı ilk ziyaretti Ve bu ziyaret Türkiye’nin sadece Afrika Boynuzu’na katılımının değil, kıta çapında daha derin bağlarının da bir başlangıcı oldu.
2009’da Türkiye’nin Afrika’da sadece bir düzine diplomatik misyonu vardı. Şimdi ise bu sayı 43. 2004 yılında sadece dört Afrika şehrine uçan Türk Hava Yolları, şu anda 40’tan fazla şehre uçuyor. Kıta ile ticaret geçen yıl büyük ölçüde genişleyerek 29 milyar dolara ulaştı ve bunun 11 milyar doları Sahra altı Afrika ile gerçekleşti.
Türk firmalarının Çinlilerin hakimiyetini kırdığı inşaat sektörü de şüphesiz önemli gelişmelerden birisi. Türk yetkililer, Türk firmalarının havaalanları, stadyumlar ve camiler de dahil olmak üzere 78 milyar dolarlık Afrika projesini tamamladığını düşünüyor. Geçen yıl Tanzanya, bir Türk firmasına modern bir demiryolu hattı inşası için 1,9 milyar dolarlık bir sözleşme verdi.
Türkiye ayrıca yardımlarla da bölgede nüfuz kazanıyor. Türkiye önceleri esas olarak sadece BM gibi uluslararası kuruluşlar aracılığıyla para veriyordu. 2003 yılında Türk yardımının yaklaşık %60’ı bu şekilde kanalize edildi. 2019 yılında ise bu pay %2’ye düştü.
Şimdi ise Türk bayrakları; gıda paketlerini, okulları ve kuyuları süslüyor.Etiyopya’nın başkenti Addis Ababa’da bir İngiliz düşünce kuruluşu olan Chatham House için çalışan Abel Abate Demissie,
“Türkiye, özellikle ekonomik veya askeri yardıma çok ihtiyaç duyduğunuzda açık çek vermesiyle tanınıyor”
ifadelerini kullanıyor.
Türkiye ve Fransa, Libya’da karşı karşıya geldikten sonra Erdoğan, Fransa’yı sömürgeci ve baskıcı olarak tanımlayarak bölgedeki Fransız etkisine meydan okudu. Batı Afrika, Sahel ve Mağrip’te de büyük etki uyandırdı.
Türkiye ayrıca en son Nijerya, Senegal ve Togo olmak üzere birçok Afrika ülkesiyle askeri anlaşmalar imzalamıştır. Bu ülkelerin birçoğu, Türkiye’nin kontrgerilla alanındaki deneyiminden yararlanmaya hevesli. Türkiye’ye atanan Afrikalı büyükelçilerin artan bir kısmının faal ya da emekli generaller olması anlamlıdır.
Türkiye’nin amacı savaşlara girmek değil, silah satmaktır. Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü’ne göre, Türkiye henüz Sahra altı Afrika’ya satılan tüm silahların %30’unu sağlayan Rusya veya Çin (%20) gibi ülkelerle aynı ligde değil. Ancak geçen yıl Türkiye’nin satışları yedi kat artarak 328 milyon dolara ulaştı. Bu yılın ilk iki ayında ise 140 milyon dolara yaklaştı.
Türkiye’nin en iyi ürünleri, şu anda Ukrayna’da Rus tanklarını bombalayan türden insansız hava araçlarıdır. Bu İHA’lar en son Etiyopya, Libya, Fas ve Tunus’ta görüldüler. Angola, Nijerya ve Ruanda da dahil olmak üzere diğer ülkeler de onları satın almayı düşünüyor. Geçen yıl Afrika’yı ziyaret eden Erdoğan, “Nereye gitsek bizden silahsız ve silahlı insansız hava araçları istediler.” açıklamasında bulundu.
Son yıllarda Afrika’da genişleyen Çin ve Rusya gibi, Türkiye de müdahale etmeme politikasını bir satış noktası olarak lanse ediyor. Erdoğan, Türkiye’yi yükselen bir güç ve daha adil bir dünya düzeninin lideri olarak sunuyor. Afrika Kıtasal Serbest Ticaret Bölgesi Genel Sekreteri Wamkele Mene,
“Türkiye buraya hiçbir sömürge amacı olmadan geliyor.”
ifadelerini kullanıyor.
Türkiye’nin Afrika’ya ilgisi karşılıklıdır. Türkiye’deki Afrika büyükelçiliklerinin sayısı yirmi yılda üç katına çıkarak 37’ye ulaştı. Son on yılda Afrika’dan en az 14.000 öğrenci Türkiye’de okumak için burs aldı. Kıtada giderek daha fazla seyirci kazanan Türk dizileri de Türkiye’nin yumuşak gücünü yayıyor.
Türkiye kıtada uzun bir oyun oynamaya hazır görünüyor. Türkiye bölgeye, insani ve güvenlik yardımı sağlayarak zamanla kalıcı kazanımlar elde edeceğini umuyor. Somali Savunma Bakanı Nur, Türkiye’den bahsederken,
“Şu anda Türkiye’ye ihtiyacı olan biziz. Ancak bir fırsat olduğunda Türkiye’ye, başkalarının sahip olamayacağı bir şans vereceğiz, çünkü en çok ihtiyacımız olduğunda bize yardım ettiler.”
ifadelerini kullanıyor.
The Economist’de yayımlanan analiz gdh.digital tarafından çevrilmiştir.