Hindistan, yerli askeri jet motoru için Batı ile iş birliği yapacak

Hindistan'ın ekonomik reformları sürdürdüğü, nükleer silah denemeleri yaptığı ve uluslararası alanda profilini yükselttiği 1990'lı yıllarda, savunma kurumu kendi ürettiği bir askeri jet motoru üzerinde çalışmaya başladı: adını ülkenin güneyindeki bir nehirden alan Kaveri.

Sanayide kendine güvenin hem Narendra Modi hükümetinin hem de ondan öncekilerin mantrası olduğu bir ulus için böylesine güçlü bir teknolojiyi kendi topraklarında geliştirme ve inşa etme becerisi - Hindistan'da “yerli” ürün olarak adlandırılır - en büyük hayallerinden biridir.

Ancak gelişmiş savaş uçağı motorları üretmek karmaşık bir süreçtir ve bu motorları üretecek bilgi birikimi on yıllar boyunca edinilmiş gerçek dünya deneyimi gerektirir. Sadece beş ülke - özellikle de BM Güvenlik Konseyi'nin mevcut daimi üyeleri - bu motorların nasıl üretileceğini biliyor: ABD, İngiltere, Fransa, Rusya ve Çin. Ancak Pekin, Rusya'dan ithal edilen ekipmana bağımlılıktan yeni yeni kurtuluyor ve kısa süre önce sözde yerli bir motora sahip bir savaş uçağı test uçuşu yaptı.

Hindistan da bu elit kulübe katılmaya istekliydi. Ancak yıllar süren araştırma, prototip oluşturma ve testlere rağmen Kaveri başarısız oldu. Hindistan mevcut Tejas hafif savaş uçağı nesline güç verecek yeterli itiş gücüne sahip bir motor üretmeyi başaramamıştı. Bunun yerine Kaveri'nin bir versiyonunu gelecekteki insansız hava araçlarında (İHA) ya da dronlarda kullanmayı planlıyor.

Yine de Hindistan'ın “yerli” bir askeri jet motoru üretme misyonu devam ediyor. Kaveri üzerindeki çalışmalarından öğrendikleri, en azından hataları, henüz meyve verebilir. Hindistan savunma sanayi yetkilileri, yabancı diplomatlar ve analistlere göre dünyanın beşinci büyük ekonomisi, henüz karar verilmemiş batılı bir ortakla çalışarak ilk dünya standartlarında “Made in India” jet motorunu üretmek için görüşmelerin ileri bir aşamasında.

Yabancı ortak teknolojik deneyimini getirecek olsa da, motor tamamen Hindistan'da geliştirilecek ve üretilecek - bu da onu türünün ilk gerçek “yerli” ürünü haline getirecek. Motor tamamlandığında Hindistan'ın 2030'ların ortalarında havalanması beklenen yeni beşinci nesil gelişmiş savaş uçaklarına takılacak.

Dünyanın en kalabalık ülkesinin tercih ettiği havacılık ortağı olmak için lobicilik, at pazarlığı ve fikri mülkiyetin gelecekteki sahipliğine ilişkin vaatleri içeren perde arkası bir savaş kızışıyor.

Hindistan'ın hedeflerini gerçekleştirmesine yardımcı olacak kazançlı sözleşme için üç kilit oyuncu yarışıyor: ABD'li General Electric, İngiliz Rolls-Royce ve Fransız Safran grubu. Fransa ve ABD, Hindistan'ın uçak ve diğer askeri teçhizatını çeşitlendirdiği Rusya'dan sonra Hindistan'ın ikinci ve üçüncü en büyük savunma tedarikçileri konumunda.

Yeni Delhi'nin hangi ortağı seçeceği jeopolitik sonuçlar doğuracaktır. Hindistan'ın uluslararası iddialarının arttığı, Çin ile askeri rekabetinin derinleştiği, ABD ile ilişkilerinin genişlediği ve Modi hükümetinin BM Güvenlik Konseyi de dahil olmak üzere dünyanın en üst masalarına katılmayı hedeflediği bir dönemde geliyor.

Üç şirket - ve onları destekleyen hükümetler - için masada, hem savunma hem de sivil sanayide, önümüzdeki yıllarda ithal bilgi ve donanıma bağımlı olacak, hızla büyüyen bir ekonomiyle on yıllarca sürecek bir ortaklık var.

Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü'nde askeri havacılık alanında kıdemli araştırmacı olan Douglas Barrie, “Cazibenin bir kısmı basitçe ölçekten kaynaklanıyor” diyor. “Hava kuvvetleri savaş uçağı filolarını yeniden sermayelendirmeye çalıştıkça Hindistan zaman içinde önemli sayıda uçağa ihtiyaç duyacaktır.”

Safran'ın uluslararası ve halkla ilişkilerden sorumlu başkan yardımcısı Philippe Errera, Hindistan'ın grup için “son derece önemli” olduğunu, “bugünü temel aldığını ve geleceğe baktığını” söylüyor.

“Bu, askeri jet motorlarının ötesinde, daha geniş anlamda savunmayı ve aynı zamanda ticari motorları da içeriyor” diye ekliyor.

Hindistan'ın kendi askeri jet motorunu üretme kararlılığı önemli bir finansmanla destekleniyor. Mart ayında Güvenlik Kabine Komitesi, önümüzdeki beş yıl içinde Gelişmiş Orta Ölçekli Savaş Uçağı programı için beş prototipin üretimi, test edilmesi ve sertifikalandırılması için 1,8 milyar dolar değerinde finansmanı onayladı.