Hırvatistan liderinden 'Slava Ukraini' sloganı açıklaması: Duymak istemiyorum
Hırvatistan Cumhurbaşkanı Zoran Milanoviç, 'Slava Ukraini' (Yaşasın Ukrayna) sloganını duymak istemediğini söyledi. Naziler tarafından kullanılan slogandan rahatsız olduğunu söyleyen Milanoviç, "Bazı liderlerin bundan hoşlanıyormuş gibi görünmesi umrumda değil" dedi.
Hırvatistan Cumhurbaşkanı Zoran Milanoviç, Ukrayna krizi ile birlikte ülkesinde de bir kesim tarafından kullanılan 'Slava Ukraini' (Yaşasın Ukrayna) sloganına ilişkin açıklama yaptı. Gazetecilere yaptığı açıklamada Milanoviç, bu slogan ile İkinci Dünya Savaşı sırasında ülkesindeki Nazi işbirlikçisi rejimin marşı arasında 'bir fark olmadığını' ifade etti.
Ustaşa selamı olan 'Za dom spremni' (Vatan için, hazır) sloganını hatırlatan Milanovic, "Bu slogan ile 'Slava Ukraini' arasında hiçbir fark yok" dedi. Milanoviç, "Bu, Nazilerle birlikte çalışan ve binlerce Yahudi ve Polonyalıyı öldüren Batı Ukrayna'nın en radikal şovenistlerinin sloganı. Bunu Hırvatistan'da duymak istemiyorum. Bazı liderlerin bundan hoşlanıyormuş gibi görünmesi umrumda değil. Farklı bir slogan bulmalılar" diye ekledi.
"İsa gibi acı çekiyorum"
"İnsanların Ustaşa sloganını kullanmayı bırakması için İsa gibi acı çekiyorum" diyen Milanoviç, "Ancak nedenini anlamadıysanız sizi eğitemem" ifadesini kullandı.
'Slava Ukraini'ye benzer birçok Hırvat sloganı, Mihver Devletleri'nin Yugoslavya'yı işgali ve Nisan 1941'de Ustaşaların bağımsızlık ilanından sonra sık sık kullanılmaya başlandı. Fakat Sırplara ve Yahudilere yönelik toplu katliamlar, Nazi Almanya'sının Holokost politikalarını resmen yürürlüğe koymasından çok daha önce zaten başlamıştı.
Milanoviç, kötü şöhretli Ustaşa marşlarının ve sloganlarının kullanılmasının ülkenin imajına yarardan çok zarar verdiğini daha önce de birçok kez savunmuştu.
* Ustaşa: 1929-1945 yılları arasında faaliyet gösteren Hırvat faşist, aşırı milliyetçi örgüt. Üyeleri, yüzbinlerce Sırp, Yahudi ve Roman asıllı insanı ve İkinci Dünya Savaşı sırasında Yugoslavya'daki siyasi muhalifleri öldürdü. Genellikle kurbanlarına işkence etmeleri ve vücutları parçalama gibi acımasız ve sadist infaz yöntemleri ile tanınıyorlardı.