Telegraph gazetesinin hükümet kaynaklarına dayandırdığı haberine göre, üst düzey İngiliz yetkililer ithal Çin malı elektrikli otomobillerin Çin hükümeti tarafından İngiliz vatandaşları hakkında bilgi toplamak için kullanıldığından şüphelendiğini açıkladı.

Çin menşeli elektrikli otomobillerin İngiltere pazarındaki önemli büyümesinin, 2030 yılında yürürlüğe girmesi beklenen yeni benzinli ve dizel otomobil yasağıyla bağlantılı olduğu belirtiliyor.

Gazeteye göre, düşük maliyetleri nedeniyle Çin elektrikli otomobillerinin İngiltere pazarına hakim olacağı tahmin ediliyor. Makalede ise şu ifadelere yer veriliyor:

"Hükümet kaynakları, (Çin malı) otomobillerde bulunan teknolojinin konum verileri, ses kayıtları ve video görüntüleri de dahil olmak üzere büyük miktarda bilgi toplamak için kullanılabileceği, uzaktan etkiye açık olabileceği ve hatta (harici olarak) devre dışı bırakılabileceği yönündeki endişelerini dile getirdiler."

Gazeteye konuşan üst düzey bir kaynak, Çinli elektrikli otomobillerin Birleşik Krallık için ‘yüksek riskli ürünler’ olduğunu ve Çinli üreticilerin A noktasından B noktasına ulaşımdan daha fazlasını yapabilecek bir ürün sunmaları halinde, otomobilleri veri toplama yetenekleriyle donatabileceklerini söyledi.

Dünyadaki elektrikli otomobillerin yarısından çoğu Çin'de

2022 sonu itibarıyla dünya genelindeki tamamen elektrikli ve plug-in hibrit otomobillerin yüzde 53'ü Çin yollarında seyahat etti.

Almanya merkezli Baden-Wuerttemberg Güneş Enerjisi ve Hidrojen Araştırmaları Merkezi tarafından yayımlanan analize göre, 2022 sonu itibarıyla dünya genelindeki tamamen elektrikli ve plug-in hibrit otomobillerin yüzde 53'ü Çin yollarında seyahat etti. Analize göre Çin'deki elektrikli otomobil stoku 14,6 milyon araca yükseldi.

İki Çin merkezli marka ilk üçte yer alıyor

ABD ve Almanya ise sırasıyla 3,4 milyon ve 1,8 milyon araçla uzak ara ikinci ve üçüncü sırada yer aldı. Çin'deki yeni elektrikli araç tescillerinin iki katına çıkarak 6,5 milyona ulaştığını, böylece ülkenin geçen yıl tüm pazarlar arasındaki en büyük artışı da kaydettiğini ve küresel bazdaki tescillerin yüzde 60'ını oluşturduğunu belirten merkez, hükümetin teşvik programları ile nispeten düşük fiyatlarını bu hızlı büyümenin altında yatan nedenler olarak sıraladı.