Iskartaya çıkan isimler

Bizde siyaset dişlisi insan öğütmesiyle meşhurdur. Akşener, Yavaş ve İmamoğlu ıskartaya çıktı. Sırada Muharrem İnce mi var?

1. resim

Bundan birkaç yıl sonra geriye dönüp baktığımızda şunu söyleyeceğiz: Bu seçim süreci pek çok siyasi ismin kariyeri için dönüm noktası oldu. Kiminin yıldızı parladı. Doğru hamleyi yapamayan, sosyolojik rüzgarı hesaplayamayan bir çoğunun ise yıldızı söndü. Siyaset çarkının dişlisine yenik düşenler amiyane tabirle ıskartaya çıktı.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener akla ilk gelen isimlerden biri. İki yıldır ilmek ilmek dokuduğunu sandığı, ortak olduğunu düşündüğü, bu yüzden yoğun mesai harcadığı sürecin aslında CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığı için tasarlanmış bir kurgu olduğunu anladığında takvim yaprakları 3 Mart 2023’ü gösteriyordu. Büyük bir basiretsizlik.

Günün sonunda Akşener önce kızan, masayı deviren, ardından hiç bir kazanım elde edemeden yeniden masaya dönen isim oldu. Zig zag yaptı. Seçmen zig zag yapan siyasetçiyi sevmez. Bu durum oylarına da yansıdı. Anketlere bakıldığında şu an barajın altında kalmamak için direnen bir İYİ Parti ile karşı karşıyayız. Akşener’in bu yanlış stratejisi Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce’ye yaradı.

Aynı şey, Meral Hanım’ın desteklediği iki isim için de geçerli. Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’tan bahsediyorum. Birincisi Cumhurbaşkanı olmak istiyor, ikincisi ise anketlerde Cumhurbaşkanlığına en yakın isim olarak görünüyordu. Arkalarında bu kadar güçlü bir rüzgar varken Kemal Bey’in hamlelerine yenildiler. Cesur bir çıkış yapamadılar. Çığır açamadılar. Sosyal medya ve sokakta kendilerinden beklenti bu kadar yüksekken üstelik. Siyaset sadece cesaret değil biraz da zamanlama meselesidir. Çıkış yapacak zamanı hesaplayamadılar ve büyük bir fırsatı kaçırdılar.

Yukarıda saydığımız üç isim de Türk siyasi hayatının geleceğinde dönüştürücü, çığır açıcı isimler olabilirdi. Türk siyasetine damga vurabilirdi. Ancak treni kaçırdılar.

Şimdi dikkatler dördüncü bir isimde. Muharrem İnce’de.

Kemal Kılıçdaroğlu’na oy vermeme kararlılığında olan CHP ve İYİ Parti’li seçmenlerin oylarını hedefleyerek akıllıca bir strateji yürütüyor Muharrem Bey. Tahmini oy oranı anketlerde yüzde 4 ila 6 arasında dolaşıyor. Biraz daha zorlasa barajı aşacak demek ki. Son iki ayda büyük bir sıçrama yaşadığı anlaşılıyor Memleket Partisi Genel Başkanı’nın.

100 bin imzayı topladı ve Cumhurbaşkanı adayı olmaya hak kazandı. Şimdi merak edilen soru şu: Kemal Bey’le görüşecek mi? Görüşürse adaylıktan çekilecek mi?

Adaylıktan çekilmesi için üzerinde yoğun bir baskı var Muharrem İnce’nin. Bazı CHP’lilerin sosyal medya tepkisi belaltı seviyesine kadar indi. Eski defterler açıldı. Yüz kızartıcı soru ve imalar dolaşıma sokuldu. İnce’ye baskı yapılarak demokratik ve anayasal hakkından vazgeçmesi isteniyor düpedüz.

İnce’nin Kemal Bey’le görüşmeye kapıları kapatmadığını biliyoruz. Tahminime göre görüşmek için 100 bin imza toplamayı bekledi. Masaya güçlü oturmak istiyor çünkü.

Önünde iki seçenek var: Ya yoluna devam edecek ya da Kemal Bey’le anlaşarak adaylıktan çekilecek.

Yoluna devam ederse belki seçimleri kaybedebilir ancak kendisine güçlü ve yeni bir yol açmış olur Muharrem İnce. İYİ Parti ve CHP küskünlerinin şişirdiği yelkenlerini doldurarak barajı bile aşabilir. Seçim barajının yüzde 7’ye düşürüldüğünü unutmayın. Bu Muharrem İnce’yi Türk siyasetinin yeni aktörü yapar.

CHP’ye rağmen, sıfırdan kurduğu teşkilat ile Türk siyasetinde yer edinir. Akşener’in yanlış stratejiyle kaybettiği madalyayı boynuna takar. Bundan sonraki 10 yılda tüm siyasi hesaplar Muharrem İnce gerçeği göz önünde bulundurularak yapılır. Tıpkı bir kaç yıldır Akşener faktörü dikkate alınarak yapıldığı gibi. Sayın Akşener “Ben Başbakan olacağım” diyordu. Gelinen noktada bu çok zor. Ancak İnce hamlelerini doğru yaparsa hedefine ulaşabilir.

Peki aksi olursa? Pazarlıktan ne elde ederse etsin, Kemal Bey’le anlaşır ve adaylıktan çekilirse doğru hamlelerle oluşturduğu tabanını ve siyasi iddiasını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalacak Muharrem İnce. Kemal Bey’e oy vermek istemediği için kendisine yönelmiş seçmenleri yine Kemal Bey’e mecbur edecek ve belki de küstürecek. Kendisi için imza vermiş 100 bin gönüllüsünü siyasi bir hamleyle boşa düşürecek. Böyle bir karar alması halinde sonuçlarının “adam kazandı” mesajından daha derin olacağına şüphe yok.

Bizde siyaset dişlisi insan öğütmesiyle meşhurdur. O çarkın dişlisinden kurtulmak için cesur, kararlı ve dikkatli olmak gerekir. Günü kurtarayım derken geleceğini kaybeden çok siyasetçi gördü bu gözler.

Tartışma