İsrail, İran’ın tüm S-300 hava savunma sistemlerini imha etti
İran'a ait son üç S-300'ün görünürde imha edilmesi İsrail'in hava saldırılarını genişletmesinin önünü açacak.
İran, Tahran'ın 1 Ekim'de İsrail'e yönelik büyük füze saldırısına misilleme olarak Cumartesi günü başlattığı İsrail hava saldırılarının maliyetini hesaplamaya devam ediyor. ABD'li ve İsrailli yetkililere göre İsrail'in peşine düştüğü hedefler arasında İran'ın Rus yapımı S-300 hava savunma sistemleri de var. İran'ın S-300'lerini devre dışı bırakmak, İsrail'in daha büyük ölçekli doğrudan saldırılar da dahil olmak üzere müteakip saldırılarına açık kapı bırakıyor.
Cumartesi günü imha edilen kritik İran askeri altyapısı arasında İran'ın üç S-300 uzun menzilli karadan havaya füze sistemi de vardı. Wall Street Journal'a konuşan adı açıklanmayan ABD'li ve İsrailli yetkililerin değerlendirmesi bu yönde. İran'ın diğer tek S-300 sistemi bu yılın başlarında İsrail tarafından vurulmuştu.
Aynı yetkililer İran'ın, Cumartesi günü gerçekleştirilen saldırıda İsrail'in yaklaşık 100 savaş uçağından fırlattığı füzelerden “çok azını” düşürmeyi başardığını açıkladı.
Yetkililerin açıklamaları, ABD'li düşünce kuruluşu Institute for the Study of War'un (ISW) İsrail'in “İran'ın entegre hava savunma ağına ciddi hasar verdiği” şeklindeki değerlendirmeleriyle örtüşüyor.
ISW, “ İsrail Savunma Kuvvetleri, biri Tahran yakınlarındaki İmam Humeyni Uluslararası Havaalanı'nda olmak üzere üç ya da dört S-300 tesisini vurdu” diye ekliyor.
Düşünce kuruluşu hedef alınan hava savunma tesislerinden en azından bazılarının İran'ın batı ve güneybatısındaki kritik enerji altyapısını koruduğunu belirtiyor ve Abadan petrol rafinerisi, Bandar İmam Humeyni enerji kompleksi ve limanı ile Tang-eh Bijar gaz sahasındaki tesislerin vurulduğunu tespit ediyor.
S-300 hakkında
S-300, Sovyetler Birliği tarafından 1970'lerin sonunda ilk kez kullanılmaya başlanmasından bu yana sürekli olarak güncellenmiş olsa da, artık eskiyen ve Ukrayna'da savunmasız olduğu kanıtlanan bir sistemdir.
Tahran S-300'ün daha modern versiyonlarından biri olan ve 1997'de tanıtılan S-300PMU-2 Favorit'in (NATO'da SA-20B Gargoyle olarak bilinir) alıcısıydı ve bu sistem gelişmiş anti-balistik füze yeteneklerine sahipti.
İran'ın S-300'lerinin en azından yakın vadede değiştirilmesi pek kolay değildir. Rusya'nın şu anda Ukrayna'daki savaş için üretebildiği kadar hava savunma teçhizatına ihtiyacı var, bu nedenle kendi stoklarından Tahran'a sistem transferi pek gerçekçi görünmüyor. Ayrıca daha yetenekli S-400 gibi aynı sınıftaki yeni üretim Rus hava savunma sistemleri için de uzun bir süre beklemek gerekecek. Suriye'de daha önce olduğu gibi bir ya da iki Rus bataryasının konuşlandırılması bir seçenek olabilir, ancak bu her şeyden çok sembolik olacaktır ve Rusya'nın kendi hava savunması üzerindeki baskı nedeniyle hala daha az olasıdır.
Ne olursa olsun, S-300'lerin kaybı, İsrail'in ülkenin askeri altyapısına yönelik herhangi bir müteakip saldırı düzenlemeye karar vermesi ya da hedef listesini rejim bölgeleri veya nükleer tesislere doğru genişletmesi halinde İran'ı hafta sonu öncesine göre çok daha savunmasız bırakacaktır.
Saldırınn detayları
İsrail'den gelen teyit edilmemiş haberlere göre, İran'ın nükleer tesislerine şimdilik dokunulmayacak olsa da, sıradaki hedefin hükümet hedefleri ve altyapısı olabileceğine dair iddialarla birlikte, bir tür takip operasyonu hazırlanmış olabilir. Cumartesi günkü hava saldırılarının İran hava savunmasını önemli ölçüde yumuşattığı düşünüldüğünde, İran'ın yeni bir yaylım ateşiyle karşılık vermesi halinde İsrail'in halihazırda planlanmış birkaç takip seçeneği olması neredeyse kaçınılmaz.
Raporlara göre İsrail'in Cumartesi günü gerçekleştirdiği saldırılarda İran genelinde füze ve insansız hava aracı üretim tesislerinin yanı sıra S-300 hava savunma sistemleri de dahil olmak üzere yaklaşık 20 askeri üs ve tesis hedef alındı. Saldırıda en az dört asker öldü.
İsrail saldırısı, S-300 sistemleri de dahil olmak üzere hava savunma tesislerini hedef almanın yanı sıra, İran'ın füze ve insansız hava aracı üretimini sekteye uğratmayı amaçlıyordu ki bu da Tahran'ın Hizbullah ve Husiler gibi vekillerinin yanı sıra Rusya için de zincirleme bir etki yaratacaktı.
İsrail saldırısı, İran'ın saldırı ve savunma kabiliyetlerini zayıflatırken aynı zamanda İsrail'e yönelik riski en aza indirecek ve caydırıcılık sağlayacak şekilde dikkatlice tasarlanmıştır.