İsrail Ordusu çatışmalardan fazla intihar nedeniyle asker kaybediyor
Sabah saatlerinde İsrail Genelkurmaylığını acı bir telefon sesi sardı. Bir askerin daha karargahın kendisini silahla vurduğu açıklandı.
Sabah saatlerinde İsrail Genelkurmaylığını acı bir telefon sesi sardı. Bir askerin daha karargahın tuvaletinde kendisini silahla vurarak intihar ettiğini karşısındaki subaya açıklamaya çalışan asker hızlıca telefonu kapattı.
İsrail Ordusu İşGücü Departmanı Başkanı Yaniv Aşur, orduda intihar vakalarının büyük oranda arttığının ortaya çıkmasının ardından, Psikoterapi Departmanı ile acil bir toplantı düzenledi.
Yılın başından bu yana 11 askerin intihar etmesi Aşur ve ekibini zorlamış olacak ki toplantıda hiddetli bir şekilde intihara karşı mücadele etme ve en aza indirmek için acil bir plan belirlenmesini istedi.
Toplantı sırasında, savaşın olmadığı zamanlarda, intiharın İsrail ordusundaki en büyük ölüm nedeni olduğu açıklanması odaya ölüm sessizliği getirdi. 2016 yılında askeri operasyonlarda 4, trafik kazalarında 7 kişi ölürken, intihar eden asker sayısı 15’i buldu. Ertesi yıl intihar eden asker sayısı 16 iken, askeri operasyonlarda 8, trafik kazalarında 8 asker hayatını kaybetti.
İsrail resmi televizyon kanalı Kan 11’de önceki gece yayınlanan bir haberde, bu askerlerden bazılarının aileleriyle yapılan görüşmelerden bahsederek, ailelerin büyük acıları dile getirdikleri, ordu liderliğine sert eleştiriler yönelttikleri ve onları harekete geçmeme ve başarısızlıkla suçladıkları aktarıldı.
> Aileler çocuklarının zamanında psikolojik tedavi görselerdi hayatlarının kurtulabileceğini belirtti.
İntihar eden askerlerin, intihardan önce depresyon belirtileri gösterdiği ve çoğunun genellikle psikiyatrist veya psikolog ile görüşmek için sıra beklediği görüldü.
Ancak sıra çok ve bekleme süresi bir haftadan bir aya kadar değişiyordu. Sıra bekleyen askerlerin birçoğu hayatta kalamadı. Beklemeye devam etmek yerine intihar etmeyi seçtiler.
İntiharın İsrail ordusunda eski bir olgu olduğu biliniyor. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre yılda ortalama 30 asker intihar ediyordu.
2006 yılında, ordu komutanlığı buna karşı mücadele etmek için bir plan geliştirdi. Plan kapsamında, ordudaki psikiyatri birimi genişletildi. Depresyona giren askerlere izin verildi. Askerlerin, askerlik hizmeti dışında taşımasına izin verilen silah sayısı azaltıldı.
Ordudaki intihar sayısı bu önlemlerden sonra yılda ortalama 15 askere düştü. 2019 yılında 9, 2020 yılında 10 ve 2021 yılında 11 intihar kaydedildi. Ancak bu yıl intiharlar önemli ölçüde artarak yılın ilk yarısında 11 intihar kaydedildi. Bu, önümüzdeki aylarda intiharların aynı oranda devam etmesi halinde yıl sonuna kadar 22 kişiye ulaşacağı anlamına geliyor.
Bu nedenle, ordu komutanlığı intiharlardaki artışın nedenlerini, aralarındaki olası bağlantıları, Kovid-19 pandemisinin askerlerin psikolojik durumu üzerindeki etkisini ve diğer faktörlerin araştırılması kararını aldı.
Komutanlık, intihar sayısındaki artışı açıklayan net bir sonuca henüz varılmadığını belirterek, komutanlara intiharların artmasını engellemek için ‘gerekli hassasiyet ve önemi’ göstermeleri yönünde talimat verdi.
Orduya girmek kütüphane kartı almak kadar kolay
İsrail ordusundaki anılarını 2010’da “188. Mızmız Tugayı: Hizbullah’la Savaşan Chicagolu Sıska Yahudi Çocuk” isimli kitapta toplayan ABD’li komedyen ve eski yalnız asker Joel Chasnoff ise “Bir yabancının İsrail ordusuna girmesinin zor olduğunu düşünebilirsiniz. Aslına bakılırsa kütüphane kartı için kaydolmak kadar basit bir iş” diyor.
İsrail’deki göçmenlere danışmanlık hizmeti veren KeepOlim’in Direktörü LiAmi Lawrence de “Sorunun büyük kısmı, ayrıntılı inceleme yapılmamasında. Aksi halde bu çocukların birçoğu orduya asla giremezdi” yorumunu yapıyor.
Yalnız askerler arasında “psikolojik açıdan zarar gördüğü” gerekçesiyle ABD ordusuna kabul edilmeyen ancak İsrail askeri birliklerinde kolayca hizmet edenlerin de olması gönüllülerin kabulünde dikkatli bir soruşturmanın yapılmadığına örnek teşkil ediyor.
Birçoğu aileleri için “yüz karası”, sabıkalı, işsiz
Yalnız askerlerin “kahramanlık ve Yahudi halkını kurtarma düşüncesiyle” motive olduğunu söyleyen Lawrence, “Birçoğunun berbat bir hayatı var. Aileleri de çocuklarında yolunda gitmeyen şeylerin düzeltilmesi için İsrail ordusunu ‘her derde deva ilaç’ gibi görüyor” diyor.
Her Asker İçin Sıcak Bir Yuva adlı kuruluşun CEO’su Shifra Shahar ise son 10 yılını bu gönüllülerle geçirmiş biri olarak sorunun çok daha yaygın olduğunu vurgulayarak şunları söylüyor:
"Birçoğu evlerindeki sorunlardan kaçarak buraya geliyor. İş bulamıyorlar, eğitim almaya eğilimli değiller, ailelerinin yüz karaları bunlar. Pek çoğunun ailesi ayrı. Bazılarının sabıkası bile var. Bir şekilde İsrail ordusunun onları adam edeceği konusunda ailelerini ikna etmişler. Maalesef ki vakaların çoğunda ordunun yaptığı tek şey, bu askerlerin halihazırda var olan sorunlarını daha da ağırlaştırmak oluyor."
Shahar’ın da dikkati çektiği üzere gizlilik yasaları bu askerlerin tıbbi, psikiyatrik, hatta suç sicillerini gizlemesini kolaylaştırıyor.
12 günde askerliğe hızlı geçiş
Kuzey Amerikalı birçok asker Garin Tzabar programı üzerinden İsrail ordusuna katılıyor. Kuruluşun sözcüsünün verdiği bilgiye göre bu askerler orduya uyum için üçer günlük 4 seminer alıyor. İsrailli yaşıtlarıysa orduya çocukluk yaştan itibaren hazırlanıyor.
Rutgers Üniversitesi’nde doktora çalışmasının parçası olarak, Garin Tzabar üzerinden İsrail ordusuna katılan 30 kadar eski ve yeni yalnız askerle mülakat yapan sosyoloji öğrencisi Lior Yohanani, “Orduya kaydolmaya karar verenler, hangi alanda eğitim almak istediklerini, hatta bir koleje gitmeyi isteyip istemediklerini dahi bilmiyor” diyor ve yalnız askerlerin en büyük motivasyonunun “kaçış” kelimesinde yattığını belirtiyor.