İstanbul’da bir tatlı huzur bulabileceğiniz 5 müze

“Evde oturmaktan çok sıkıldık!” diye bağırdığınızı duyar gibiyim! Biraz gezmek, nefes almak ve kültüre doymaya ihtiyacınız olduğunu hissettiğiniz bir dönemdeyseniz, bu içerik size ilaç gibi gelecek. Birkaç günlüğüne İstanbul’a geldiniz ve çok az bir vaktiniz var. Peki bu az vakitte 5 müze gezmeye zamanınız var mı? O zaman güzel vakit geçirmek için şahane bir plan yapmalı… Sizler için; ulaşımı çok kolay olan, gezdikten sonra mutlu ayrılabileceğiniz ve keyifli vakit geçirdiğinizi hissedeceğiniz 5 müze seçtik. Önce vapurla güzel bir boğaz turu, Eminönü’nde balık-ekmek ya da Taksim’de ıslak hamburger ve biraz da Beyoğlu turundan sonra bir de müze gezmeyelim mi?

İstanbul Sinema Müzesi

Beyoğlu’na gitmişken, İstiklal Caddesi’nin tam ortasındaki “İstanbul Sinema Müzesi”ne gitmeden olmaz! Türk ve dünya sinemasının geçmişine doğru bir yolculuk yaptıran müze, zihinlerdeki sienam hafızasını yokluyor ve aklımıza birçok yeni bilgiyi de eklemeyi ihmal etmiyor. ‘Süt Kardeşler’ filminin efsane ‘Gulyabani’si, Kemal Sunal’ın ‘Tosun Paşa’ filminde giydiği takım ve fes, Lumiere Kardeşler’in 1890 tarihli sinematografı ve Atatürk’ün 10. Yıl Nutku’nu okuduğu sırada çekildiği kamera gibi objeler bu müzede sergileniyor. Üç koleksiyoner ve iki enstitünün girişimleriyle oluşturulan müze, interaktif dijital yapısıyla da dikkat çekiyor.

Arttırılmış Gerçeklik Odasını da bulunduran müzede, Türk sinemasına damga vurmuş sahneler yeniden hatırlanıyor. Greenbox teknolojisinin de anlatıldığı müzenin bir başka bölümünde, kamera karşısına geçip seçtiğiniz bir film sahnesinde oynama şansı ve bunun kendinize anı kalmasını da sağlıyorsunuz. Türk Sinemasının Hafıza Havuzu’nda ise, sinema tarihinden önemli detayları dijital olarak keşfedebiliyorsunuz. Ödül köşesine geçtiğinizde ise, Türk Sineması’nı yurt dışında ve yurt içinde festivallerde temsil edip ödüllendirilen filmleri görüyorsunuz. Ekranlarımızın karşısına geçerek izlediğimiz filmlerin süreçleri, bir bakıma İstanbul Sinema Müzesi’nde canlanıveriyor…

Rahmi M. Koç Müzesi

Endüstriyel tarih denildiğinde akla gelen Rahmi Koç Müzeleri, üç farklı konumda bulunan müzesiyle dikkat çekiyor. İstanbul, Ankara ve Ayvalık’ın Cunda adasında bulunan müzeler, adeta dönüşerek büyülü bir tarih yolculuğu yaşatıyor. Haliç’in kuzey yakasında bulunan Hasköy’de saklı bir tarihi yerinden çıkaran İstanbul Rahmi Koç Müzesi; endüstri, iletişim ve ulaşım tarihleri üzerine bir bilgi seline götürüyor. Müzede üç farklı bölüm bulunuyor, bunlar; Mustafa V. Koç Binası, Açık Hava Sergileme Alanı ve Tarihi Hasköy Tersanesi olarak dikkat çekiyor.

Bisikletin günümüze gelene kadar gelişimi, deniz altı örnekleri, tramvay modelleri ve eşsiz daha birçok detaya ulaşabiliyorsunuz. Adeta zamanda bir yolculuk hissi yaşatan müze, devasa boyutlarda araçları göstererek ziyaretçilerine eşsiz bir deneyim yaşatıyor. Deniz, havayolu, karayolu, Atatürk koleksiyonu, bilimsel araçlar, zeytinyağı fabrikası, film çekim araçları gibi bir çok birbirinden farklı sektörün gelişimi bir araya geliyor Rahmi Koç Müzesi’nde…

Deniz Müzesi

Denizcilik alanında ülkemizdeki en büyük müze olan “Deniz Müzesi”, dünyadaki sayılı müzeler arasında yer alıyor. Denizcilikteki koleksiyon çeşitliliği açısından dikkat çeken müze, Türkiye’deki ilk askeri müze olarak da dikkat çekiyor. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı olan müze, İstanbul Beşiktaş’ta sahilde bulunan yerleşkesiyle bir gözbebeği gibi duruyor adeta.

3 katlı bir binaya sahip olan Deniz Müzesi’nin salonlarına rüzgar türlerinin adları verilmiştir. Müzede sergilenen eser türleri arasında; saltanat kayıkları, tablolar, tuğralar, el yazmaları, haritalar ile portolanlar, armalar, bahriyeli kıyafetleri, kadırgalar, seyir aletleri, gemi baş figürleri, silahlar, gemi modelleri ve sancaklar bulunuyor.

Barış Manço Müzesi

Biraz da Anadolu Yakası’nda Kadıköy ve Moda turu yapalım. Tatlı bir ‘waffle’ molası verdikten sonra, sanatçı kimliğiyle hepimizin zihinlerinde güçlü bir yer edinen Barış Manço’nun evi olarak bilinen “Barış Manço Müzesi”nde vakit geçirmeye ne dersiniz? Barış Manço’nun eşi ve çocuklarının girişimleriyle kurulan müze, Kadıköy Belediyesi’nin destekleriyle de ayakta duruyor. Moda’da bulunan Yusuf Kamil Paşa Sokağı’nda yeralan müze, Barış Manço’nun hayatından bir çok iz taşıyor. Bahçesinde bulunan Manço’nun arabası, “Domates, Biber, Patlıcan” ile “Arkadaşım Eşek” heykelleri ziyaretçileri karşılıyor.

Manço’nun kuyruklu piyanosu, şamdanlar, aldığı ödüller, kişisel eşyaları ve evi süsleyen aydınlatmalarla dolu bir giriş katında yolculuk başlıyor. Ayrıca Manço’nun çocukları Doğukan ile Batıkan’ın kullandığı oyun alanı, Manço’nun fotoğraf makinesi koleksiyonu ve Manço’nun “Adam Olacak Çocuk” programlarında da kullandığı esprili kravat koleksiyonu da dikkat çeken detaylar arasında. Finalde ise Barış Manço’nun efsane grubu Kurtalan Ekspres ile sahne resmediliş heykellerinin yer aldığı bahçe dikkat çekiyor. Barış Manço ile büyümüş bir neslin hayran kalarak büyüleneceği müze evi, ziyaretçilerini bekliyor.

İstanbul Oyuncak Müzesi

Şair, yazar ve yorumcu Sunay Akın tarafından kurulan “İstanbul Oyuncak Müzesi”, 40’tan fazla ülkenin oyuncaklarının bir araya geldiği dev bir koleksiyon olarak dikkat çekiyor. Göztepe’de bulunan müze, 1700’lü yıllardan günümüze kadar gelen oyuncaklarla dolu. 2005 yılında kurulan Oyuncak Müzesi, uzay oyuncaklarının sergilendiği bölümündeki Ay’a ulaşma temasıyla ve tren oyuncaklarının yer aldığı bölümdeki sanayi devriminin anlatımıyla önem taşıdı.

Müzede Müjdat Gezen’in çocukluğundan yadigar kalmış oyuncakları, 1910 yılına tarihlendirilen Alma oyuncaklar, 2. Dünya Savaşı dönemi oyuncakları da bulunuyor. Müzenin en eski oyuncağı ise, 1820 tarihine ait bir keman olarak dikkat çekiyor. Oyuncak ve Çocuk Müzeleri Birliği’nin de kurulmasına vesile olan müze, İstanbul’un ardından Ankara, Antalya ve Gaziantep gibi şehirlerde de ‘oyuncak müzeleri’nin kurulmasına ortam yarattı. Pek çok etkinliğinde yapıldığı müzede tiyatro oyunları, tasarım atölyeleri ve heykel atölyeleri de yapılıyor.