İstanbul'da yaşanan korkunç bir yamyamlık vakası
Dünya tarihinde değişik örneklerini zaman zaman gördüğünüz yamyamlık vakaları genelde Türklerde ve diğer Müslüman topluluklarda sıklıkla görülmez.
Osmanlı İmparatorluğu döneminde kayda geçen bazı vakalar genelde Rumeli topraklarında gerçekleşmiş olup gayrimüslim teba arasında yaşanmıştır.
Devletin başkenti olan İstanbul'da Sultan İbrahim'in tahttan indirilme sürecinde yaşanan bir vaka vardır ki şehir tarihindeki en dehşet verici olaylardan birisi olarak kabul edilmektedir. Cumhuriyet döneminin usta tarihçilerinden Reşad Ekrem Koçu hadiseyi devrin vakanüvislerinden şu şekilde nakletmektedir.
Lokma lokma doğranan vezir
Sultan İbrahim'in son sadrazamı İstanbullu Ahmed Paşa, kalemden yetişmiş, malumatlı, zeki bir devlet adamıydı. Bir sinir hastası olan bu padişahın da itimadını kazanmıştı.
Kendisinin yeniçeri ocağı ağları ile iyi geçinmemesi, hatta o devirde birer mütegallibe kesilmiş olan ocak ağalarına karşı bir suikast hazırlaması, Kösem Sultan'ın da oğlu Sultan İbrahim'den nefreti ve onu tahttan indirmek için yeniçeri ocağı ağalarıyla anlaşması, İstanbul'da bir askeri hükümet darbesine sebep olmuş, Sadrazam idam edilmiş, Padişah da evvela tahttan indirilip birkaç gün sonra boğdurulmuştu. Ahmed Paşa şişman bir zattı. İdamından sonra cesedi ana doğması soyularak cellatlar tarafından bir hammal beygirine çaprazvari atılmış ve götürülüp Atmeydanı'na bırakılmıştı.
İhtilalci yeniçerilerden birkaç hunhar, fırsatı ganimet bilip cahil halkın batıl itikatlarından istifade ederek “insan yağı mafsal ağrı ve sızılarına devadır” diye Ahmed Paşa'nın etlerini lokma lokma doğrayarak beşer onar akçeye satmışlardı. Büyükşehirde de, bu kadar korkunç, tüyler ürpertici devayı satın alarak kollarına, bacaklarına sürüp bağlayabilecek o kadar çok katı yürekli insan çıkmıştı ki, paşanın iri yapılı vücudu hemen bir iskelet halinde kalmıştı; Ölümünden ve naaşının bu feci akibetinden sonra kendisine hezarpare (bin parça) lakabı verilmişti.